Citi Group'tan asgari ücret ve enflasyon tahmini
Citi ekonomistleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta yaptığı açıklamalara atıfla asgari ücret artışının gerçekleşen enflasyondan çok TCMB'nin yüzde 21 olan 2025 sonu tahmini enflasyonuna dayandırılacağını öngördü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Londra'da Türkiye konferansına katıldı.
Akçay, Citi tarafından düzenlenen 'Türkiye Sermaye Piyasaları Günü' konferansına katıldı. Rutin bir yatırımcı toplantısı niteliğinde olan konferans basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
Konuşmasında Akçay'ın TCMB'nin politika metinlerine bağlı kaldığı belirtildi. Akçay'ın birkaç saat süren konuşmasının ardından toplantıya küçük gruplar halinde devam edildiği bildirildi.
TCMB yetkilileri Londra'da yatırımcı görüşmelerine önümüzdeki günlerde de devam edecek. Aralık ayında Londra'da başka bir yatırımcı toplantısının daha gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
TCMB faiz indirimlerine başlamaya hazırlanırken, bu dönemde yabancı yatırımcılarla da iletişimini hızlandırdı.
TOPLANTIYI DÜZENLEYEN CİTİ'DEN TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ
Toplantıyı düzenleyen Citi hafta başında Türkiye ekonomisine ilişkin yeni bir rapor paylaştı.
Geçen hafta Citi, TL pozisyonlarının yarısından kâr aldığını açıklayarak model portföyünde yüzde 2 olan TL ağırlığını yüzde 1 seviyesine indireceğini duyurmuştu.
"Gevşemenin Başlangıcı Ufukta Görünüyor" başlıklı raporunda Citi, TCMB'nin Aralık ayında 250 baz puan ile faiz indirimine başlamasını bekliyor.
Banka, TCMB'nin kısa ve orta vadeli enflasyon tahminlerine ilişkin son revizyonunun enflasyon dinamikleri konusunda daha gerçekçi bir yaklaşım ortaya koyduğunu düşünüyor.
9 aylık toplam portföy girişlerinin geçen yılın aynı dönemine kıyasla oldukça güçlü olduğu ve bu durumun getiri eğrisi muhtemelen tersine döndükçe devam edebileceği kaydedilirken portföy akışını sürdürülebilir ve istikrarlı bir rotada tutmak için istikrarlı bir dezenflasyon patikası ve daha düşük fonlama maliyetlerinin gerekli olacağı vurgulandı.
Notta piyasaların şimdiden önümüzdeki 6-9 ay içinde büyük bir gevşeme döngüsüne işaret ettiğine dikkat çekildi. Değerlendirmede "TCMB'nin 2025'te karşılaşacağı zorluk, enflasyon profilinde senkronize ve sürekli bir iyileşme olmaksızın piyasanın gevşeme beklentilerini karşılamak olacak" yorumu yapıldı.
SON İKİ ÇEYREKTE DARALMA BEKLENTİSİ
Son dönemde ekonomik aktivitenin yavaşladığına dair artan sinyaller olduğunu belirten Citi ekonomistleri sıkılaşan finansal koşullar ve özel tüketimdeki normalleşme nedeniyle 3. ve 4. çeyrekte birbirini izleyen daralma süreci bekliyor.
Citi, ekonomik büyümenin 2023'teki yüzde 5,1 seviyesinden bu yıl yüzde 2'nin biraz üzerine gerilemesini bekliyor.
ASGARİ ÜCRET YORUMU
Değerlendirmede enflasyon görünümü açısından önem arz eden asgari ücretle ilgili gelişmeler de ele alındı.
Piyasanın yüzde 30'un altında asgari ücret artışı beklentisiyle bu alandaki gelişmeleri de yakından izlemeye devam ettiğini belirten Citi ekonomistleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta yaptığı açıklamalara atıfla asgari ücret artışının gerçekleşen enflasyondan çok TCMB'nin yüzde 21 olan 2025 sonu tahmini enflasyonuna dayandırılacağını öngördü.
"EKONOMİ POLİTİKALARINDA YAPILACAK ÇOK İŞ VAR"
Değerlendirmede Türkiye'nin ödemeler dengesindeki yeniden dengelenmenin devam ettiği kaydedildi. Raporda konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
"Hizmetler dengesi son dönemde beklentilerin üzerinde bir performans sergiledi. Yılın ilk dokuz ayındaki cari açık 5,3 milyar dolara ulaşarak 2023'ün aynı döneminde görülen açığa kıyasla önemli ölçüde daraldı. 30,9 milyar dolarlık iyileşme, çekirdek dengede daha güçlü bir fazla ve enerji ve altın dengelerinde daha dar bir açıktan kaynaklandı. Bu olumlu gelişme, iç dengelerde daha iyi dinamikleri destekleyerek daha iyi rezerv birikimine olanak sağladı"
Bu yorumlarla birlikte Citi, maliye politikasının daha net bir konsolidasyon patikasına göre yeniden ayarlaması gerektiğinden, 2025'te ekonomi politikası konusunda yapılacak daha çok iş olduğunu düşünüyor.
Citi ekonomistlerine göre asgari ücretteki potansiyel olarak keskin bir artış başta KOBİ'ler olmak üzere reel sektörün büyük bir kesiminin rekabet gücünü azaltarak dış uyum sürecini gölgeleyebilir.