AB tescilli çileğin hasadında üreticiler kış öncesi zamanla yarışıyor
Üreticiler, Avrupa Birliğinden coğrafi işaret tescili almasıyla talebi artan Hüyük çileğini, en kaliteli olduğu güz döneminde Konya Ovası'nda soğuktan korumaya ve hasat mesaisiyle siparişleri yetiştirmeye çalışıyor.
Konya Ovası'nda yetiştirilen, coğrafi ve iklimsel özellikleri nedeniyle tadı ve aromasıyla ön plana çıkan Hüyük çileğinin, en kaliteli haliyle hasadı için üreticilerin telaşı sürüyor.
Avrupa Birliğinden (AB) coğrafi işaret tescili almasıyla iç ve dış pazarda talebi artan çileğin üretiminde, yetiştiriciler yılın en riskli ve yoğun dönemini yaşıyor.
Güz döneminde, gece-gündüz sıcaklık farkının fazla olmasından dolayı aroması, şeker oranı ve sertliği standartın üzerine çıkan çilek, renk yapısıyla da değerini artırıyor.
En değerli olduğu dönemde, olabildiğince fazla üretim yapabilmek için don riskiyle mücadele eden üreticiler, akşam olmadan örtü altına aldıkları bahçelerini, sabah hava ısınınca açarak mesaiye başlıyor.
Yöre kadınlarının siparişleri yetiştirme telaşının yanında, değer kaybetmemesi için hassas şekilde toplanan meyveler, talebe göre endüstriyel, sofralık ve ihraçlık olarak tasnifi yapıldıktan sonra yola çıkıyor.
"BU DÖNEMDE FİYATI ÜÇ HANELİ RAKAMLARI GÖRÜYOR"
Üretici ve ilçedeki taze meyve işleme tesisinin yöneticisi Sıraç Orhan, AA muhabirine, Fransa ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden gelen talebe yetişmeye çalıştıklarını söyledi.
Ekim başından itibaren telaşlı bir döneme girdiklerini belirten Orhan, çileğin hem üretici hem de sanayici için en değerli zamanı olduğunu anlattı.
Fabrikaların, özellikle bu dönemde üretilen çileği kapma yarışına girdiğini vurgulayan Orhan, "Gördüğü ayazla çileğimizin kuru madde miktarı ve şeker oranı en yüksek seviyesine ulaşıyor. Yani şu anda çileğimiz en lezzetli döneminde. Ayrıca dayanıklılığı da artıyor. Norveç'e kadar, dondurmaya gerek kalmadan taze olarak gidebiliyor. Değer olarak da çiftçi için en değerli zamanı. Bu dönemde fiyatı üç haneli rakamları görüyor." ifadelerini kullandı.
"SOĞUKLA YARIŞ İÇİNDEYİZ"
Orhan, dona karşı çok dikkatli olmaları gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bahçelerimizi zirai tülle kapatarak korumaya çalışıyoruz. Tül, eksi 5'e kadar koruyabiliyor. Akşam olmadan kapatıyoruz. Sabah hava ısınınca açıyoruz. Her gün bu mesai tekrar ediyor. Soğukla yarış içindeyiz. Kar düşene kadar çilek alabilmek için buna dikkat etmek zorundayız. AB tescili aldıktan sonra da çileğimize rağbet arttı. Bir taraftan soğukla mücadele ederken diğer taraftan da hasat telaşıyla talebi karşılamaya çalışıyoruz. Açıkçası talebe de yetişemiyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor."
"SOĞUK VURMADAN BİR AN ÖNCE NE TOPLAYABİLİRSEK KAR DİYE ÇABALIYORUZ"
Üretici Kezban Bilgi de zamanla yarıştıklarını belirterek, "Soğuk vurmadan bir an önce ne toplayabilirsek kar diye çabalıyoruz. Emeklerimiz boşa gitmesin diye uğraşıyoruz. Soğuk vurduktan sonra para etmez." diye konuştu.
Hüyük Belediye Başkanı Sadık Sefer de Konya'nın ilk, Türkiye'nin 25'inci AB tescilli ürününün Hüyük çileği olduğuna değinerek, bu lezzeti tüm dünyaya tattırmayı hedeflediklerini kaydetti.