Bakan Kacır: Türk demir-çelik sektörü dünyada önemli bir konuma sahip
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Avrupa’nın 2’ncisi, dünyanın ise 8. büyük çelik üreticisi konumundayız. Dünya ham çelik üretiminin yüzde 0,7 azaldığı bu yılın ilk 7 ayında, biz üretimde yüzde 14,9 artış kaydettik.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ANKIROS 16. Uluslararası Demir-Çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makine ve Ürünleri İhtisas Fuarı’nın açılışını yaptı. Ülkemizin demir çelik ve döküm sektörlerinin ve bin 100’den fazla yerli ve yabancı katılımcı firmanın aynı çatı altında buluşmasını son derece değerli bulduklarını belirten Kacır, şunları kaydetti:
GÜÇLÜ SÜNAYİ, GÜÇLÜ TÜRKİYE
Otomotivden inşaata, kimyadan makine üretimine, enerjiden raylı sistemlere oldukça geniş bir yelpazede, pek çok sektöre girdi tedariki sağlayan metal sanayimiz “güçlü sanayi, güçlü Türkiye” vizyonumuzu en üst düzeyde sahiplenen ve simgeleyen sektörler arasında yer alıyor.
YILLIK 60 MİLYON TON ÜRETİM
Yıllık 60 milyon ton üretim kapasitesine sahip Türk demir çelik sektörümüz gerek üretim hacmiyle gerekse üretim miktarı ve ürün kalitesi ile bugün dünyada önemli bir konuma sahip. Avrupa’nın 2., dünyanın ise 8. büyük çelik üreticisi konumundayız. Dünya ham çelik üretiminin yüzde 0,7 azaldığı bu yılın ilk 7 ayında, biz üretimde yüzde 14,9 artış kaydettik.
DÖKÜM SEKTÖRÜ
Metal sanayinde, göğsümüzü kabartan bir diğer gururumuz döküm sektörümüz oldu. Üretim teknolojisi ve kalitesi ile dünya standartlarının üzerinde olan metal döküm sektörümüz, bugün otomotiv, beyaz eşya, makine, tarım ve inşaat gibi pek çok alana ürün sağlarken 70 bin vatandaşımızın da istihdamını sağlıyor.
GURUR KAYNAĞI
Özellikle pandemi dönemi sonrası yeniden şekillenen tedarik zincirinde gerçekleştirdiğimiz yerinde hamleler, sektörümüzde başarı grafiğini daha da yukarıya taşıdı. Türkiye olarak metal döküm sanayinde; Avrupa’da ikinci, dünyada yedinci en büyük döküm üreticisi konumundayız. Döküm sektörünün deyim yerindeyse, üst seviyede hassas dökümlere, mühendislik çalışması ve Ar-Ge gerektiren işlere imza atması bizler için ayrı bir gurur kaynağı. 7 milyar doların üzerinde ihracatıyla kalkınmada öncü sektörlerimiz arasında yer alan metal döküm sektörümüzün değerli temsilcilerini gayretleri için ayrıca taktir ve tebrik ediyorum.
KÜRESEL REKABET
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; metal sanayimizin küresel rekabet gücünün ve ihracat kabiliyetinin artırılmasına yönelik çalışmalarımızda adeta milli seferberlik ruhuyla hareket ediyoruz. Metal sanayimizi dünyada hak ettiği noktaya taşımak için ihtiyaç duyulan destek enstrümanlarını ve programları süratle devreye almaya devam ediyoruz.
METAL SANAYİ
Küresel trendler bize, önümüzdeki süreçte metal sanayinin önemli değişimlerin şafağında olduğunu gösteriyor. Sürdürülebilirlik, süreklilik, dijital ve yeşil dönüşüm, enerji maliyetleri, verimlilik gibi hususlar sektörde uzun vadeli başarının belirleyicisi olacak. Temiz üretimin ön plana çıkmasıyla beraber sizlerin de yakından deneyimlediği üzere, dünyada iklim değişikliği ile mücadele politikaları hız kazanıyor.
YEŞİL DÖNÜŞÜM
İklim değişikliğinin sanayi ve teknoloji politikalarıyla bağlantısı da giderek güçleniyor. Türkiye Yüzyılı’nda, 2053 net sıfır emisyon hedeflerimizle uyumlu yeşil dönüşüm yatırımlarının gerçekleştirilmesi, sürdürülebilir, verimli ve çevreci bir üretim altyapısı kurmak, bizler için tercihten öte bir zorunluluğu ifade ediyor.
YOL HARİTASI
Üretim zincirlerinin ilk aşamalarında lokomotif sektörlere temel girdi sağlayan alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörleri için Düşük Karbonlu Yol Haritalarımızı hazırladık. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz doğrultusunda, bu 4 sektörde mevcut tesislerin uyumu ve yeni kapasitelerin karbonsuzlaşma gereksinimleri için 2053 yılına dek 71 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı öngörmekteyiz.
YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM
Paslanmaz çelik, silisli çelik ve aşınma dayanımlı çelikler, takım çelikleri, kalıp çelikleri başta olmak üzere vasıflı çeliklerin üretiminin ülkemizde artması, metal sanayimizin gelecek projeksiyonları açısından önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu doğrultuda güçlü bir endüstriyel kalkınma için katma değerli, yerli ve millî üretimi olmazsa olmaz kabul ediyoruz.