Günlük 200 dolara işçi bulunamıyor! Avdagiç'ten dikkat çeken çözüm önerisi

Yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken İTO Başkanı Avdagiç, "Tuzla'daki tersanelerde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Artık süreç uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi" dedi

Günlük 200 dolara işçi bulunamıyor! Avdagiç'ten dikkat çeken çözüm önerisi
Günlük 200 dolara işçi bulunamıyor! Avdagiç'ten dikkat çeken çözüm önerisi
GİRİŞ 11.02.2024 10:17 GÜNCELLEME 11.02.2024 12:28
Bu Habere 171 Yorum Yapılmış

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi.

Rota yeniden Türkiye'ye dönüyor: Dev sektör için ilk sinyal geldiRota yeniden Türkiye'ye dönüyor: Dev sektör için ilk sinyal geldi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi.
 İTO Başkanı Avdagiç

Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı.

Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu.

“GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”

Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. Ama ithalat patlar. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız.” diye konuştu.

“ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”

İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran."

“BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞİZ”

“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Özellikle Gaye Hanım'ın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu.

“ÇÖZÜM BEKLEDİĞİMİZ İKİNCİ KONU; İTHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”

İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız.

Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi.
 

“ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”

Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti.
 

“HİZMET İTHALATI 51 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDE”

Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir.

“NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”

Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de 'ne işte ne okulda' olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi.

Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu.

“TUZLA TERSANELER BÖLGESİNDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞİMDİ 200 DOLAR TALEP EDİYOR”
 

İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi.
 

“EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ”

Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı.

Fuat Öner Haber7.com - Sorumlu Müdür/Yayın Koordinatörü
Haber 7 - Fuat Öner

Editör Hakkında

1989 İstanbul doğumlu olan Fuat Öner, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İnternet Gazeteciliği-Yayıncılığı bölümünden ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. Eğitimine Marmara Üniversitesi Sosyal Medya Yönetimi Yüksek Lisans bölümünde devam etmektedir. Medya sektörüne 2008 yılında adım atan Öner, Star TV ve Habertürk gazetelerinde çeşitli görevler üstlenmiştir. 2012 yılında Kanal7 Medya Grubu'na haber editörü katılan Öner, Haber7.com'da ‘Yayın Koordinatörü' olarak görevine devam etmektedir. Ayrıca, evli ve bir çocuk babasıdır.
YORUMLAR 171
  • Mehmet Baltaci 2 ay önce Şikayet Et
    Valla kardeş tuzla tersanelerinde günlük 200 dolar veriyorlarsa kaynakçılara bende giderim.
    Cevapla
  • Serkan Güngör 2 ay önce Şikayet Et
    200 dolara hangi işyeri kaynakçı bulamiyormuş soylesinlerde 200 dolar veren yere gidelim orada çalışalım bir kaynakcinin yevmiyesi 40 dolardan başlar 70-80 dolara kadar çıkar tersane atölye ve fabrikalardaki en yuksek ücretler budur. Yabanci bandıralı gemilere tamir ekibi olarak kısa sureli clas sertifikali kaynak ve montajcilar 100-110-120-130 dolar civarinda yevmiyeli olarak çalışır.
    Cevapla
  • ÖMER 2 ay önce Şikayet Et
    yalan konuşma 30 dolar veriyorlar kalkıp 200 dolara adam bulamıyormuş
    Cevapla
  • Makro 2 ay önce Şikayet Et
    Isverenin yabanci bir isci getirebilmesi icin ilk önce verecegi is ilanlari ile bu vasiflari tasiyan bir isciyi bulunamamasi sarti olmali. O zaman Türkiye'ye iscileri uzak dogudan, Türk iscilerini de AB ye gönderelim. Herkesin memnun olacak tek cözüm.
    Cevapla
  • Yavuz 2 ay önce Şikayet Et
    Yabancı işçi çalıştıran işveren ülke insanını sevmeyen kişidir. Yabancı işçi eşittir döviz kaybı demektir. O işçiler her ay aldığı paranın çoğunu döviz olarak kendi ülkesine gönderecektir. Suriyeliler ilk toplu geldiklerinde sözde bu yabancı işçi sürüsü bizi zenginleştirecekti. Denemesi sağlaması yapıldı test edildi. Sonuç: Daha fakir bir halk olduk.
    Cevapla
  • Emekci 2 ay önce Şikayet Et
    Yabanci iscilerin kalitesine bagli, mesleginin erbabi olan yabanci isciler olmasa yerimizde sayardik.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle