Elektrikli otomobil ve yenilenebilir enerji atağı bakıra ilgiyi artırdı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yeni dönemde maden alanına özel bir önem verileceğini açıkladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yeni dönemde maden alanına özel bir önem verileceğini belirtirken, madende net ihracatçı konumuna yükseleceğini ifade etti. Madenciler de bu kapsamda çalışmalarını hızlandırırken, özellikle bakır üretimi ve tüketimine yönelik ilgi arttı. Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Ali Emiroğlu, ülkelerin kişi başına bakır tüketim değerlerinin gelişmişlik göstergesi olarak kabul edildiğini söyleyerek, "Ülkemizin son 5 yıldaki kişi başı bakır tüketimi ise ortalama 6,2 kilogram ve bu da bize dünya ortalamasının üzerinde bir bakır tüketimine ulaştığımızı gösteriyor" dedi.
Dünya genelinde önemli bir endüstriyel metal olan ve birçok sektörde yaygın olarak kullanılan bakıra tüm dünyada ilgi giderek artıyor. Fosil yakıtlara veda etmek için insanlık tamamen elektrikli bir geleceğe doğru adım atmaya çalışırken, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji depolanan bataryalar için çok fazla miktarlarda bakıra ihtiyaç duyuluyor. Bir elektrikli otomobilde, içten yanmalı bir araca göre 2.5 kat daha fazla bakır kullanılıyor. Bunun yanı sıra güneş ve rüzgâr enerjisi tesislerinde de doğal gaz veya kömür kullanarak elektrik üreten tesislere göre 2 ila 5 kat arasında daha faza bakır kullanılıyor.
TALEBİ ARZINDAN FAZLA
Bugüne kadar yapılan araştırmalara göre dünyada tespit edilen toplam bakır rezervinin yaklaşık 890 milyon ton metal içeriğine sahip olduğunu anlatan TMD Başkanı Emiroğlu, "Şili, 190 milyon ton bakır rezervi ile dünya bakır rezervlerinin yaklaşık yüzde 21'ine sahip. Şili'yi 97 milyon ton rezerv ile Avustralya, 81 milyon ton rezerv miktarı ile de Peru takip ediyor. Dünyada rafinerilerden üretilen birincil bakır metal üretimi 2022 yılında yaklaşık 21,5 milyon ton olarak gerçekleşti. İkincil üretim olan hurda bakırlardan 2022 yılında yaklaşık 4,2 milyon ton bakır elde edildi. Dünyada hurda bakırların yaklaşık yüzde 30'u geri dönüşüme tabi tutuluyor. Bu durumda birincil ve ikincil kaynaklardan elde edilen bakır metali miktarı toplamı yaklaşık 25,7 milyon tona ulaşıyor. 2022 yılında küresel bakır metali kullanımı ise yaklaşık 26 milyon ton olarak gerçekleşti ve son 6 yıl boyunca metal bakır 'talebi arzından fazla' olarak kayıtlara geçti" dedi.
Mevcut cevher ve rafine metal arzının ilerleyen yıllarda yeterli olmayacağından endişe edildiğini anlatan Emiroğlu, "Önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyanın oluşacak talebi gidermek için halihazırdaki üretim kapasitesine ilave olarak yılda 1 milyon ton bakır metali üretilmesi gerekeceği hesaplanıyor" dedi.
TÜRKİYE DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE
Ülkelerin kişi başına bakır tüketim değerinin, gelişmişlik göstergesi olarak kabul edildiğini anlatan Emiroğlu, "Son 10 yılın birim tüketim değerleri incelendiğinde dünya ortalaması 3 kilogram mertebesindeyken, ülkemizin son 5 yıldaki kişi başı bakır tüketimi ise ortalama 6,2 kilogram düzeyinde" dedi.
Türkiye'nin bakır madeni potansiyeli açısından zengin bir ülke olduğunu anlatan Emiroğlu, "Türkiye'de başta MTA olmak üzere yerli ve yabancı sermayeli şirketler tarafından etüt edilen 650 civarında bakır mostrası bulunduğu biliniyor. Ülkemizde yalnızca Samsun'da bir adet bakır izabe tesisi bulunuyor. 70'li yıllarda devlet eliyle kurulan bu tesis 2004 yılında özelleştirildi. Halihazırda Cengiz Holding iştiraklerinden Eti Bakır AŞ tarafından işletiliyor. Bu tesiste elektroliz yöntemiyle yüzde 99,99 saflıkta 70 bin ton/yıl kapasitesiyle elektrolitik katot bakır üretimi gerçekleştiriliyor.
Ülkemizde üretilen ortalama yüzde 18 tenörlü yaklaşık 800 bin ton bakır konsantresinin yarısı ülkemizin tek izabe tesisi olan Samsun izabe tesisinde işleniyor. Kalan kısmı ise ihraç ediliyor ve ihtiyacımız doğrultusunda da yurtdışından metal bakır ithal ediliyor" diye konuştu.
Türkiye'nin çok büyük bir maden potansiyeline sahip olduğunu anlatan Emiroğlu, "Ancak maalesef bu potansiyelimizi ne bakırda ne de diğer maden türlerinde yeterince değerlendiremiyoruz. Ülkemizin hâlâ keşfedilmemiş ve geliştirilmemiş birçok madeni ve bakır rezervleri bulunuyor. Bakır özelinde zengin maden potansiyelimizi keşfedip, üreterek metal kaynaklı ithalatı sıfırlamak ve maden ihracatımızı hızla daha üst seviyelere çıkararak ekonomimize sağladığımız katkıyı arttırmak en büyük hedefimiz" dedi.