İspanya’dan Türkiye’ye Ar-Ge merkezi yatırımı
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, “Amadeus 1994 yılından beridir Türkiye’de. 2013 yılında bir satın alma ile varlıklarını büyüttüler. Şimdi ise gelecek adına çok daha büyük bir proje için Türkiye’yi seçtiler" dedi
Global seyahat teknoloji şirketi Amadeus, İstanbul’daki Ar-Ge ofisini genişletme kararı aldı. Amadeus bu yatırım sayesinde çalışan sayısını da iki katına çıkaracak. Seyahat acenteleri, hava yolu şirketleri, oteller, ve destinasyon yönetimi ofislerine hizmet veren Amadeus, yeni yatırımıyla birlikte stratejik konumdaki Türkiye pazarının daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Şirket, 1994 yılından bu yana Türkiye pazarında faaliyet gösteriyor. Şirket, İstanbul’da biri ticari merkez, diğeri Ar-Ge Merkezi olmak üzere iki ofise sahip. Bu ofislerde toplam 300 kişi çalışıyor.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin artık uluslararası şirketlerin Ar-Ge faaliyetleri içerisinde bir merkez haline geldiğinin altını çizerek, “Baktığımız zaman Türkiye’deki Teknopark’larda, lisanslı Ar-Ge merkezlerinde ve tasarım merkezlerinde faaliyet gösteren 620 civarında uluslararası şirketler var” dedi.
“TEKNOLOJİ İHRAÇ EDEREK CARİ DENGEYE KATKI SAĞLAMIŞ OLACAĞIZ”
Dağlıoğlu, “Amadeus 1994 yılından beridir Türkiye’de. 2013 yılında bir satın alma ile varlıklarını burada büyüttüler. Şimdi ise gelecek adına çok daha büyük bir proje için Türkiye’yi seçtiler. Türkiye’deki hem insan kaynağı ve kapasitesini artıracaklar hem de yetkinlikleri artırmış olacaklar. Bizim için çok kıymetli. Bu projeyle birlikte teknoloji ihraç ederek cari dengeye katkı sağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.
“İSPANYA VE TÜRKİYE ARASINDA YAKLAŞIK 17 MİLYAR DOLARA YAKLAŞAN BİR TİCARET HACMİ SÖZ KONUSU”
İki ülke arasındaki politik ilişkilerin de çok kıymetli olduğuna işaret eden Dağlıoğlu, “İspanya ile Türkiye arasında hızla büyüyen bir ticaret hacmi var. Yaklaşık 17 milyar dolara yaklaşan bir ticaret hacmi söz konusu. İhracatımızın daha fazla olduğu bir ülke. Uluslararası Doğrudan Yatırımlar (UDY) perspektifinde de 2003 yılından bu yana Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki o dönemde 11 milyar doların üzerinde yatırıma kaynaklık etmiş bir ülke. 700’ün üzerinde İspanya merkezli şirketin Türkiye’de faaliyet gösterdiğini görüyoruz. İkili ilişkiler hızla gelişiyor” açıklamalarında bulundu.
“DÜNYADAKİ YATIRIMLARIN YÜZDE 1,2’SİNİ KADARINI OLUŞTURMUŞ OLDUK”
2022 yılında Türkiye’ye 13 milyar Dolar kadar doğrudan yatırım geldiğini hatırlatan Dağlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyadaki yatırımların yüzde 1,2’sini kadarını oluşturmuş olduk. Geçen yıl dünyadaki yatırımlar yüzde 20’nin üzerinde daraldı. Bizdeki azalış ise yüzde 5 civarında yer aldı. Biz dünya ortalamasının üzerinde bir performans gösterdik. Kendi rakibimiz olan ülkelerden ve coğrafyalardan daha fazla yatırımcı çekmiş olduk.”
“YATIRIM AJANDASI TAM GAZ DEVAM EDİYOR”
Dağlıoğlu, “Yatırım trendi pozitif bir şekilde devam ediyor. Yakın zamanda batarya fabrikasının temel atma töreni yapıldı. Yine geçtiğimiz hafta satın alma ve birleşme projeleri oldu. Ar-Ge merkezi projelerimiz yer alıyor. İzmir’de Bilişim Vadisi açılmış oldu. Bunların hepsi Uluslararası Doğrudan Yatırımların geleceği projeler. Yatırım ajandası tam gaz devam ediyor. Türkiye hızlı büyüyen dayanıklı bir ülke. Dünyanın zorlandığı bu dönemdeki ekonomik şoklardan en hızlı şekilde çıkan bir ülke. Dünyada resesyon varken Türkiye büyümesinden bahsediyor. Son 20 yıldır Cumhurbaşkanımızın liderliğinde reformlar gerçekleştirdik. Bu reformlarla beraber yatırımcı dostu bir ortam sağlamış olduk” diye konuştu.
“TÜRKİYE’Yİ DİJİTALİN HUB’I YAPMAYI HEDEFLİYORUZ”
Toplantıya katılan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç şöyle konuştu:
“Günümüz ekonomisinde rekabetçi olabilmenin en önemli yolu yenilikçi ürün ve hizmetlerin geliştirilmesidir. Yapay zekadan büyük veriye, sanal gerçeklikten nesnelerin internetine kadar birçok teknolojik gelişmeyle birlikte inşallah Türkiye’nin ikinci yüzyılını dijitalin yüzyılı yapacağız. 2018 yılında kurulan Dijital Dönüşüm Ofisi olarak görevimiz; kamunun dijitalleşmesini sağlamak ve dijital dönüşüm ile ilgili stratejileri yayınlamak. İnşallah yakın zamanda Türkiye’nin ilk dijital devlet stratejisini yayınlayacağız. En önemlisi de kamumuzun bilgi işlem sistemlerini kullanabilmesi için Kamu Bulut Bilişim stratejimiz de yakın bir zamanda yayınlamayı planlıyoruz. Önümüzdeki dönemdeki en önemli çalışmalardan bir tanesi kamu sektöründeki açık kaynak kodlu yazılımların kullanımını arttırılması. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile beraber Türkiye’nin ilk yapay zeka stratejini de 2021 yılında yayınladık, şu anda aktif şekilde bunun gereğini yerine getiriyoruz. Dijitalleşmeden bahsederken mutlaka siber güvenlikten bahsetmemiz gerekiyor. Bunları yapabilmek için Ar-Ge mühendislerine ihtiyacımız var. Bu tür Ar-Ge merkezlerinin açılması bizim için çok değerli. Türkiye’deki uluslararası firmaların yurtdışıyla iş yapmasını kolaylaştıracak veri mahremiyeti, siber güvenlik ve veri yönetişimi konusunda da mevzuatlarımızı uluslararası standartlara uyum haline getireceğiz. Önümüzdeki en önemli konulardan bir tanesi dijitalleşme ile birlikte oluşan verinin korunması. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Kanunu’na uyumlu hale getirilecek. Dijitalin Türkiye’sinde en önemli konulardan bir tanesi de Türkiye’yi bölgesel bir bulut bilişim merkezi haline getirmek. Türkiye’yi dijitalin HUB’ı yapmayı hedefliyoruz. Savunma sanayisinde yapmış olduğumuz atılımların aynısını yapay zeka, dijital dönüşüm ve siber güvenlikte gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN STRATEJİK BİR PAZAR OLARAK BÜYÜK FIRSAT SUNDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”
Yatırım için Türkiye’nin önemine değinen Amadeus Mühendislik, Oluşturma Platformu ve Paylaşılan Hizmetler Kıdemli Başkan Yardımcısı Nikolaus Samberger, “Türkiye sadece tarihsel ve kültürel mirasıyla değil, ekonomisi ile çok ciddi aktör olma yolunda ilerlemektedir. Özellikle Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu bölgelerindeki gücünü arttırmakta ve teknoloji alanındaki yeteneklerin değerlendirilmesi çerçevesinde de yenilik çalışmalarını sürdürmektedir. Bu yükseliş, şirketimiz gibi seyahat teknolojisi alanında çalışmakta olan şirketler için son derece cazibeli ve çekici hale gelmektedir. Bizler, yenilik sayesinde insan yeteneğine yatırım yaparak seyahat teknolojisi alanında bir devrim yapılabileceğini düşünüyoruz. Son 5 yılda özellikle Ar-Ge alanından çok ciddi yatırımlar yaptık. Bu yatırımlar, toplam gelirimizin yüzde 20’sine denk geldiği gibi rakam olarak da 4 milyar eurodan fazla yatırım olarak söyleyebiliriz. Bugün Türkiye’de bulunan Ar-Ge merkezimizin genişletilmesi ve büyütülmesi alanındaki yatırımımızla, Türkiye’nin stratejik bir pazar olarak büyük fırsat sunduğunu düşünüyoruz. Türkiye, bu büyümenin gerçekleşebileceği bir fırsat ülkesidir. Çünkü ticari ve diğer alanlardaki iş ortaklıkların bu merkezden yola çıkarak yürütülebileceğini düşünüyoruz. Şirket olarak yapacağımız bu büyük yatırımın, Türkiye’deki büyüme potansiyelinin ne kadar ciddi bir fırsat verdiğini kanıtlamayı umuyoruz. Bütün bu faaliyetler çerçevesinde Türkiye’yi, iki kıtayı bir araya getiren bir seyahat merkezi olması yolunda bir katkıda bulunmayı umuyoruz” ifadelerini kullandı.