Edirne'den 58 ülkeye kolonya ihracatı
Edirne'de pandemi sürecinde işleri artan kolonya fabrikası, aralarında Tanzanya ve Senegal'in de bulunduğu 58 ülkeye ihracat yapıyor.
Özellikle Kovid-19 salgını döneminde talebi karşılamak için personel ve vardiya sayısını artıran firmanın yönetim kurulu başkan yardımcısı Şendoğan Susesi, AA muhabirine, salgın döneminde artan işlerini daha da büyüterek tüm dünyaya hijyen ürünleri satan bir fabrika haline geldiklerini söyledi.
Avrupa ülkelerinin hemen hemen tamamı olmak üzere 58 ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Susesi, yurt dışından gelen taleplere yetişmekte zorlandıklarını dile getirdi.
Susesi, salgın sürecinde yurt dışından yoğun kolonya talebi geldiğini aktararak, şöyle devam etti.
"Sayın Cumhurbaşkanımız Afrika ülkelerine gittikten sonra bu ülkelere de ihracat yapmaya başladık. Daha önce Afrika'ya ihracatımız yoktu. Hatta şu anda Tanzanya ve Senegal'e üretim yapıyoruz. Avrupa'dan Afrika'ya kadar 58 ülkeye ihracatımız var. Ülkemiz de kazanıyor. O nedenle mutluyum ve gururluyum. Almanya, Hollanda, Belçika başta geliyor. Çünkü oralarda Türkler yoğun yaşıyor."
Şendoğan Susesi, Kovid-19 salgınının devam etmesi nedeniyle iç piyasanın da kolonya ihtiyacını karşılamaya çalıştıklarını belirtti.
Türkiye'de birçok ile kolonya gönderdiklerini vurgulayan Susesi, bugünler de özellikle öğrenciler için küçük kolonyalara yoğun talep olduğunu ifade etti.
Okulların açılmasına bir kaç gün kaldığını, kolonyanın artık öğrencilerin çantasında yer almaya başladığına değinen Susesi, "Şimdi aileler çocuklarının çantalarına silgi, kalemtıraşın yanında küçük sprey kolonya da koymaya başladı. Onlar da çocuklarının hijyeni için önlem alıyor. İnanılmaz bir talep geldi. İlk etapta bir milyon küçük 100-150'lik sprey kolonya istediler. Onu yetiştirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
KADINLAR İŞ SAHİBİ OLDU
Susesi, fabrikada çalışan 250 personelden 180'den fazlasının kadın olduğunu belirtti.
Kadınların erkeklere göre daha dikkatli ve titiz olduğuna işaret eden Susesi, bu nedenle genelde fabrikada kadın çalışanları tercih ettiklerini söyledi.
Bölgede yaşayan kadınların çoğunun tarımla uğraştığını aktaran Susesi, "Kadınlar ekim ve hasat zamanı tarlada çalışıyor, senede iki, üç ay çalıştıktan sonra diğer zamanlar işleri olmuyordu. Bizim organize sanayi bölgesine girmemiz, kadın istihdamına ağırlık vermemizle kadınlarımız ciddi şekilde iş sahibi oldu." dedi.
Fabrikada çalışan kadınlardan Beyhan Ülkü de fabrikaya girmesiyle hayatında güzel şeylerin olmaya başladığını aktardı.
Yaklaşık 10 yıldır fabrikada çalıştığını belirten Ülkü, "Köyde yaşıyorum. Çalışmaya başladıktan sonra ekonomik özgürlüğümü kazandım. Kendi paramı kazanmaya başlayınca istediğimi yapar oldum. İşimi çok seviyorum, severek gidip geliyorum. Her şey yolunda." diye konuştu.