Bakan Karaismailoğlu'ndan son dakika Kanal İstanbul açıklaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Kanal İstanbul ve İstanbul'daki metro projeleriyle ilgili son gelişmeleri aktardı. Bakan Karaismailoğlu, "Kanal İstanbul için dünyanın en büyük altyapı firmalarıyla görüşüyoruz" dedi

GİRİŞ 20.07.2022 16:03 GÜNCELLEME 20.07.2022 18:14
Bu Habere 80 Yorum Yapılmış

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet ile Bakanlığın yaptığı yatırımlar ve bu yatırımlara ilişkin tartışmaları konuşmak üzere Ankara'da bir araya geldi.

Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sorularını cevaplayan Bakan Karaismailoğlu "20 yıllık AK Parti iktidarı döneminde yapılan yatırımların 183 milyar dolar olduğunu ve bu yatırımların üretime 1 Trilyon doların üstünde etki yaptığını söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu "Kanal İstanbul için dünyanın en büyük altyapı firmalarıyla görüşüyoruz. Kanal İstanbul Türkiye için olmazsa olmazdır. Ulaşım alternatifleri sonrası Kanal İstanbul için ihale açılacak" dedi.

Bakan Karaismailoğlu, yap-işlet-devret projeleri ile ilgili tartışmalara ilişkin şunlar söyledi.

Osmangazi Köprüsü, İstanbul-İzmir Otoyolu 6,7 milyar dolar, Malkara-Çanakkale ve Çanakkale Köprüsü 2.545 milyar euro. Bakın bunlar yapım sırasında devletten 1 kuruş çıkmadan. Ve şu anda Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu 1 kuruş dahi ödemedik. İşletme masraflarının hiçbirine karışmıyoruz, tamamen onlar da yükleniciye ait, o da çok ciddi bir maliyettir. Yani şu an Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolunun yıllık işletme maliyeti 40 milyon dolardır. Onun üzerine Kuzey Marmara Otoyolu, 8 milyar dolarlık bir proje, devletten 1 kuruş çıkmadı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2027 yılında işletmecinin süresi biterek buradan çıkacak, tamamen devletin … bu kadar yatırımı devletten 1 kuruş çıkmadan yapım sırasında yaptırdı ve ondan sonra da 2027’de devletin olacak bu proje.

YAP-İŞLET-DEVRET PROJELERİNİN TAMAMI AÇIK İHALELERLE YAPILIYOR

Bizim yap-işlet-devret projelerinin tamamı açık ve bu projeleri yapacak kabiliyette olan bütün firmalar girerek rahatça teklif veriyor. Ve de burada bir yarışma oluyor. Mesela Çanakkale Köprüsü’nde 4 ayrı teklif, 17 firmanın hazırladığı 4 ayrı teklif yarışmıştır. Burada da kamu açısından en uygun olan teklif seçilerek yapılmıştır.

Şimdi bunu gördükleri zaman bu sefer de diyorlar ki; yok maliyetleri çok yüksek, yok 4 köprü, 3 köprü yaparsın. Neye göre bunu söylüyorsun? Çanakkale Köprüsü’nde kullanılan demirin metresi belli, ağırlığı belli, oradaki betonun ağırlığı belli, yapım maliyeti belli, hadi çıkarın. Bugün 2 milyar 545 milyon lira Çanakkale Köprüsünün maliyeti, siz bunu bugün ihale etseydiniz bu 3 milyar avrodan aşağıya çıkmazdı.  

İSTANBUL HAVALİMANI İLE İLGİLİ TARTIŞMALAR: DEVLETİN CEBİNDEN TEK KURUŞ ÇIKMADIĞI GİBİ 25 YIL İÇERİSİNDE 22 MİLYAR EURO KİRA GETİRECEK

Atatürk Havalimanının kapasitesi bitmişti, sonuçta siz zaten biliyorsunuz, İstanbul’a geldiğinizde Marmara üzerinde tur atıp, uçakların iniş izni istemeleri, o etrafındaki Bakırköy, Bahçelievler, Sefaköy, Beylikdüzü, Florya, Yeşilköy’deki o yoğun nüfusun tam ortasında olan havalimanının o uçakların aşağıya salladığı emisyonun o vatandaşlarımızda yarattığı negatif etkiler ve kapasite. O günkü tartışmalarda Basın Ekspres Yolu üzerine pist yapılma senaryoları çalışılmıştı o zamanlar. Yani böyle yerleşim yerinin tam ortasındaki bir havalimanının kapasitesinin dolması ve de Türkiye-İstanbul’a büyük hedeflere hizmet veremeyeceği kararı verildikten sonra İstanbul Avrupa Yakasına bir havalimanı ihtiyacının doğduğuna herkes kanaat getirdi. Daha önce bunun ilk zamanlarda Silivri’de yapılması da gündeme gelmişti. Ama şu an bulunduğu yerin bundan 10 yıl önceki halini bir görseniz, orada ne bir tane ağaç vardı, orada ne bir yaşam vardı, ne bir böcek, ne de bir hayvan vardır orada. 200 metreye kadar uzanan bir çukurla yaşamın-hayatın olmadığı, ağaç ve yeşilin olmadığı ve ekonomik değeri de eksi olan bir alan burası.

Bakın böyle bir alanı, 75 milyon metrekarelik bir alanı devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan 10 milyar euroluk bir yatırımla devlete bu kadar işletme yılı içerisinde, yani 25 yıl içerisinde de tam 22 milyar euro kira getirecek bir finansal modeli başarıyla yapmış bir iktidar, bir Hükümet var aslında. Bu bütün dünyada bundan daha fizibıl bir proje yoktur. Böyle hayatın-yaşamın olmadığı, 75 milyon metrekarelik bir alana Devletten 1 kuruş harcamadan böyle bir alanı ülkeye kazandırıyorsunuz ve şu anda orada tam 200 bin kişi istihdam ediliyor. Şu anda bayram süresince ortalama 1400 uçak 230 bin yolcuya hizmet verdi. İlk açıldığı yıl garanti verilen yolcu sayısını geçtiği için de ayrıca 22 milyon euro devlete gelir sağlamıştı. Pandemi sürecinde tabii ki bu kısıtlamalarla ilgili yolcu sayılarının çok altında kaldık, ama bu yıldan itibaren tekrar artıya geçmeye başlayacak, hem kiramızı alacağız, hem de artan yolculardan da yine tekrar gelirimiz olacak. Şu anda 120 milyon yolcuya hizmet verecek bir kapasite var, bunu ilave yatırımlarla 200 milyon yolcuya kadar çıkarmak imkanımız var İstanbul Havalimanında. Yani önümüzdeki 100 yılın projesini, 100 yılın ihtiyacını bugünden öngörerek ülkemize kazandırdık ve devlete hiçbir yük getirmeden ilave gelir sağlayarak.

Tabii ki bundan sonra bu kadar kısa mesafede, aynı bölgede Atatürk Havalimanının hizmet vermesi mümkün değil. Böyle bir hizmet vermesine de gerek yok zaten. Bunun ikisi de açık kalsın diyenlere Allah akıl-fikir versin. Aynı bölgede böyle iki tane havalimanının hizmet vermesi, bunun işletme maliyetine katlanmak, ancak malum zihniyetin düşünebileceği bir şeydir.

SABİHA GÖKÇEN 90 BİN YOLCUYA 600 UÇAĞA HİZMET VERİYOR

Bu sabah rakamları da açıkladık, yani 90 bin yolcuya, 600 tane uçağa hizmet veren bir Sabiha Gökçen Havalimanı. Atatürk Havalimanı … İstanbul Havalimanı, hareketlilik de artıyor. Yani havayolunda 20 yıl önce sadece 30 milyon yolcu var, şu anda 210 milyon yolcuya çıktı ve de 400 milyon yolcuya çıkacağız 2053’e kadar; bunlara biz nasıl cevap verecektik?

İBB’NİN YÜRÜTTÜĞÜ METRO PROJELERİ, ULAŞTIRMA BAKANLIĞININ YÜRÜTTÜĞÜ METRO PROJELER

Şu anda İstanbul’da işletilmekte olan tam 260 kilometrelik bir metro hattı var. Bunun 80 kilometresinde Bakanlık olarak biz işletiyoruz. Daha önce Levent-Hisarüstü Metrosunu da Belediyeye yaparak teslim etmiştik. Şu an Belediyenin elindeki metro inşaatları... Bunların yarısı 2019 yerel seçimler öncesinde yapılmış, aslına bakarsanız bir metro hattı taş çatlasın en fazla 4 yılda bitirilmesi gereken yatırımlardır metro hatları. Ama maalesef bunların yapım süreçleri neredeyse 5-6 yıla varan sınırlarda, halen yüzde 5’lerde, yüzde 10’larda. 2019 yerel seçimler öncesi yüzde 60’larda devredilmiş olan Ataköy-İkitelli hattı, Bostancı-Dudullu hattı maalesef bugüne kadar çoktan bitmesi gereken hatlardı. Diğer hatlar zaten yüzde 5’lerde, yüzde 10’larda.

Pendik-Tuzla hatları da tasfiye edildiği, tasfiye sürecine girdiğini de duymaktayız. Maalesef ortada hiçbir şey yok, ortada hiçbir icraatın olmadığı bir yerel yönetim var. Maalesef diyor ki bu bütçelerle ne yapacaksın? İşte o şehirde yaşayanların ulaştırma ihtiyacını gidereceksin, su ihtiyacını gideceksin, onlar için para ödüyor. Ama bu paraları verdikten sonra bir bakıyorsun ortada bir yatırım yok, ortada para da yok. Biz şu anda 7 tane metro hattında İstanbul’da çok yoğun bir çalışma yapıyoruz. Bu 7 tane metro hattının da toplam uzunluğu 103 kilometredir. Bu 103 kilometrenin de önümüzdeki yıl Eylül ayı itibariyle de üç tane metro hattını da bire-bir hizmete açmaya başlayacağız. 2023 yılı içerisinde de bu 7 tane metro hattının tamamını bitirmiş olacağız. Kağıthane-Kemerburgaz-Havalimanı metro hattının da sinyal testleri devam ediyor süreci devam ediyor. Yine biliyorsunuz İkitelli’de Çam ve Sakura Şehir Hastanesi metro hattı, o da 6,5 kilometrelik kıymetli bir hat, onu da inşallah, Yine onun yanında Sirkeci-Kazlıçeşme, Çamlıca-Altunizade metro hattı, Bakırköy Sahilden Bahçelievler, Güngören, Bağcılar, Kirazlı arasındaki metro hattımız, onlar da 2023 yılı içerisinde tamamlama doğrultusunda çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. Çok lafla çok hizmet yapılmıyor maalesef, onu geçmişte yaşadık, halen de yaşamaya devam ediyoruz.

MUHALEFETİN YAP İŞLET DEVRET PROJELERİ 5 MÜTEAHHİDE DAĞITILIYOR İDDİALARI

Bu 5 büyük firma hikayesinin tamamı uydurma bir hikayedir. Bizim özelde yap-işlet-devret projelerini kastediyorlarsa, burada 30’un üzerinde firma var, burada da hiçbir kısıtlama yoktur. Dediğim gibi Çanakkale Köprüsüne 17 firma teklif verdi, Ayrıca, bu 5 büyük firma dedikleri firmalar değil bu 30 tane firma artık dünyanın her tarafında büyük altyapı projelerinde iş yapan müteahhitler bunlar, artı bütün dünyaya bu işi ihraç etmeye başladılar, artık bunlar da dünya firması oldular. Yani Kuzey Afrika’dan tutun Rusya’sından, bütün Türk Cumhuriyetlerine, Amerika’sına, Avrupa’sına artık bu altyapı firmaları kendilerini ispatlamış büyük firmalar, dünyanın her tarafından teklif alıyorlar. Yine Afrika’da aynı şekilde, gelişmekte olan bütün ülkelerde iş yapan bu artık Türkiye’nin kıymetli firmaları, mühendislik ihraç ediyoruz bu firmalar sayesinde.

Aynı şekilde gözükmeyen proje danışmanlık işlerini Türkiye bu 20 yıldır ülkemizde kazandıkları tecrübe, bilgi, birikim sayesinde bütün bu müşavirlik, danışmanlık işlerini de dünyaya ihraç ediyorlar.

KANAL İSTANBUL PROJESİ İLE İLGİLİ SON DURUM

Kanal İstanbul’a neden ihtiyaç olduğunu küresel anketler, dünyadaki lojistik hareketlerin gelişmesi, İstanbul Boğazındaki bu hareketliliğin bundan sonraki artan trafiğe hizmet veremeyeceği ve burada geçmişte yaşanmış olan sıkıntılar, oradaki yangınlar, kazalar, onların İstanbul’a vermiş olduğu sıkıntılar, oradaki can kayıpları ve şu anda Marmara Denizi’nde haftalar süren bekleme sürelerinin azaltılması, onların çevreye, iklime vermiş olduğu zararlar, bunların önüne geçebilmek için, Kanal İstanbul olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi.

Hep örnek veriyorum, nasıl 1970 yılında İstanbul’da sadece bir köprü planlanıp o İstanbul’a yeteceği düşünülürken, bugün nasıl 5 tane alternatif geçiş varsa, biz Kanal İstanbul’u da aynı şekilde buradaki küresel hareketlerin, lojistik hareketlerin artması, dünyadaki ticaret hacimlerinin artması, bunlara cevap verebilme, şu an 12 milyar ton olan dünya ticaret hacminin 2035 yılında 25 milyar tona çıkması, 2050’lerde bunun 60-70 milyar tona çıkması, buradaki bu hareketliliğin önündeki sıkıntıları ortadan kaldırmak için Kanal İstanbul olmazsa olmazımız.

Ayrıca, hem bizim, hem de Karadeniz’e komşu olan ülkelerin limanlarına yapmış oldukları yatırımlar, tabi ki bu arada Rusya-Ukrayna krizi, oradaki limanlarda yaşanan krizler, onları da bir taraftan takip ediyoruz. Bizim ana planlamalarımızda, yatırım programımızda … Kanal İstanbul. Kanal İstanbul’la ilgili bildiğiniz gibi önce ulaşım yollarını yapıyoruz ve ulaşım alternatiflerini sağladıktan sonra da ana ihaleyi yapıp ana işe başlayacağız. Şu an kara yolu, Başakşehir-Hadımköy-Ispartakule bağlantısındaki işimiz devam ediyor. Sazlıdere köprüsündeki imalatlarımız da devam ediyor, orası da yaklaşık 45 kilometrelik bir yoldu. Hem Kanal İstanbul’a ait köprülerden bir tanesini imal ediyoruz, bir taraftan da Mahmutbey’deki biten otoyol gişelerindeki sıkışıklığı ortadan kaldıracak buraya alternatif bir yol olarak 45 kilometrelik Başakşehir-Hadımköy-Ispartakule yolumuz da bir taraftan devam ediyor.

Aynı şekilde demir yolunun da Kanal İstanbul’a uygun bir şekilde, Boğazın altından geçecek şekilde Halkalı-Ispartakule arasındaki ihalemizi yaptık, orada da imalatlarımız devam ediyor. Bir taraftan ulaşım yollarında Kanal İstanbul aslında bir tarafından başladı. Bu zaman alacak, ki dünyanın en büyük altyapı projelerinden bir tanesi.

Dediğim gibi ulaşım yollarını yaparak ulaşım ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ana ihaleyi yaparak Kanal İstanbul’u gerçekleştireceğiz.

“BUNDAN SONRA AĞIRLIĞI DEMİRYOLLARINA VERECEĞİZ”

183 milyar liralık son 20 yılda bir yatırım yaptık. Bunun aciliyeti icabıyla yüzde 65’ini kara yolunu harcamıştık, artık bundan sonra demir yolu ağırlıklı bir yatırım dönemine çıktık. Kara yolundaki yüzde 65’lik yatırım oranımız bugün yüzde 45’lere kadar indi, demir yolundaki yatırımlarımız da yüzde 45’in üzerine çıktı bu önümüzdeki 2 yıl için. 13 bin 50 kilometrelik demir yolu ağımız var şu an işletmekte olduğumuz, bunun 1400 kilometresi hızlı tren, ama bizim 2053 hedefimiz tam 28 bin kilometre demir yolu hattına sahip olacağımız 2053 yılına geldiğimizde.

Bugün 19,5 milyon yolcu taşıyoruz demir yoluyla, bunu da 270 milyona çıkartacağız 2070’e geldiğimizde.

Yine geçen yıl 38 milyon ton yük taşıdık demir yoluyla, onu da 2053’e geldiğimiz 440 milyon tona çıkartacağız bu 28 bin kilometre demir yolu yatırımlarıyla birlikte.

Tuğba Bozkurt Haber7.com - Editör
Haber 7 - Tuğba Bozkurt
YORUMLAR 80
  • namık kemal 1 yıl önce Şikayet Et
    5li çeteye iş çıkarıyorlar birde ihale yapacaklarmış
    Cevapla
  • Adalet 1 yıl önce Şikayet Et
    Bundan önceki ihaleleri sen mi alıyordun açık ihale varsa uygunsuzluk her partinin hukukçuları gerekeni yapsın
    Cevapla
  • küskün 1 yıl önce Şikayet Et
    anadoludaki insana ne faydası var tek nemalananlar yabancılar yandaşlar faturayıda kesin alakası olmayan anadolu halkına adınada iş yaptık deyin 52 yaşımda bi defa gitmişim istanbula bedeline bize ödetin
    Cevapla
  • Doğrusu 1 yıl önce Şikayet Et
    Senin kafayla bakarsak hiçbir şehre birşey yapılmasın. Peki Türkiye'de toplanan verginin %50'den fazlasının İstanbul'dan toplanıyor. O zaman İstanbullu benim vergim diğer şehirlere harcanmazın derse ne yapacağız.
    Cevapla
  • Misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu projeye bu kadar para döküp, vatan toprağı satacağınıza, üretim ve tarıma bu parayı gömseniz, ülke kendine gelir belki, ama nerdeeee!
    Cevapla
  • Bozlak 1 yıl önce Şikayet Et
    Ankara neden yatırım almıyor. Bir devlet başkentini bu kadar küçümser mi? İstanbul'da 2adet hava limanı var ve ikiside dolu ama Esenboğa sinek avlıyor .Neden 2. pist yapılmadığı için THY girmiyor. Yurtdışından Ankaraya direk uçuş yok olanda Anadolu jet ama fiyat THY......Ankara'ya stad bile yapılmadı. Türkiye'nin tüm illerine yapıldı ancak Ankara'ya yok. Ki 2 adet takım olduğu zaman da bile. Bence hükümet diğer başketlere bi baksın Roma Madrid, Berlin, Londra, Paris ........ hepsi en büyük havalimanına en büyük statlara vs. hep en iyilerine layık görülmüşler.
    Cevapla
  • Abdullah 1 yıl önce Şikayet Et
    Allahım sizden razı oldun sayın bakanım. Yapılan hizmetleri milletimiz şimdi farkında değil ama 10-15 yıl sonra her şey çok daha net anlasilacak. Bu yapılan yatırımların ülkeye nasıl faydalı olduğu çok daha net görülecektir. Liman ve demir yollarına ağırlık verilmelidir. Ayrıca acilen Akdeniz'e ve Kıbrıs'a büyük tersaneler kurulmalıdır sayın bakanım. Lütfen bu konuda bir şeyler yapın. Akdeniz'in kaymağını rum tarafına yedirmeyin. Maalesef şuan Kıbrıs ve Akdeniz'de tersanemiz olmadığı için kaymağı rumlar yiyor. Acilen bir şeyler yapalım.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle