Çin'den vazgeçip Türkiye'yi seçtiler! 'Bu tarihi bir fırsat'

Otomotiv ihracatında ürün grupları bazında en fazla payı alarak tarihte ilk kez liderlik koltuğuna oturan tedarikçiler, 2022'de de yurt dışı satışında yüzde 20'ye yakın büyüme hedefliyor. TAYSAD Başkanı Albert Saydam, 'Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerine verilen siparişler Türkiye'ye kayıyor. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz' dedi.

GİRİŞ 10.01.2022 12:01 GÜNCELLEME 10.01.2022 12:01
Bu Habere 32 Yorum Yapılmış

Otomotiv ihracatında 2021 yılında ürün grupları bazında yüzde 40 oranı ile en fazla payı alan tedarikçiler, 2022'de de sektörü sırtlamaya hazırlanıyor. Toplam otomotiv ihracatında 2022'de yüzde 13'e yakın artış hedefi konulurken, tedarikçide bu rakam yüzde 20'ye yaklaşıyor.

Otomotiv sektörü, çip krizi başta olmak üzere yaşanan sıkıntılara rağmen 2021 yılı ihracatında büyüme sağladı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, otomotiv sektörünün 2021 yılı ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 15 artarak 29,3 milyar dolar oldu. Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer alan otomotiv endüstrisi, böylece ihracatta aralıksız 16. kez şampiyon oldu. Artan bu ihracatta tedarik sanayisinin payı büyük. Otomobil ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 0,3 gerileyerek 9.3 milyar dolarda kalırken, tedarik sanayi ise bu dönemde yüzde 26 artışla 11.8 milyar dolarlık ihracata imza attı.

Otomobil üretim

"AVRUPALI FİRMALAR, TEDARİKTE TÜRKİYE'YE YÖNELDİ"

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Albert Saydam, 2021 yılında ihracatta sağladıkları yüksek performansı Dünya Gazetesi'ne değerlendirdi. İhracattaki artışta, pandemiyle birlikte tedarik zincirinde yaşanan darboğazlar paralelinde bazı siparişlerin Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinden Türkiye'ye kaymasının etkili olduğunu ifade eden Saydam, "İhracatta sadece değer bazında değil ton bazında da artış var. Cirolarımız da artıyor. Özellikle satış sonrası ve yedek parça tarafında talep artışı oldu. Avrupalı otomotiv firmaları, pandemiyle birlikte tedarik zincirlerinde yaşanan sıkıntıları aşmak için Türkiye gibi yakın pazarlara yöneldi. Bunu hemen hemen tüm üyelerimiz hissediyor" diye konuştu. Türkiye'nin fırsatlarla dolu bir zamandan geçtiğinin altını çizen Saydam, "Türkiye'de büyük fırsat var. Doğru adımları atmak gerekiyor. Kendi bindiğimiz dalı kesmemek lazım" dedi.

TAYSAD Başkanı Albert Saydam

"ÇİP KRİZİ OLMASAYDI DA OTOMOBİLİ GEÇEBİLİRDİK"

Albert Saydam, ana sanayiinde çip krizi kaynaklı en az 150 bin adet siparişin silindiğini aktararak, "Bunu da ortalama ile çarptığımız zaman esasında yine 12 milyar doların biraz daha üzerinde bir otomotiv ihracatı olacağını biliyoruz. Ancak unutmamak gereken nokta şu ki, ihracatta ana sanayinin gönderdiği araç adedi arttıkça, bu tedarik sanayiye de olumlu yansıyor. Ancak yine de fark bu kadar olmazdı. Dolayısıyla çip krizi olmasa da tedarik sanayi otomobili geçebilirdi" dedi.

Albert Saydam, 2022 yılından umutlu olduklarına vurgu yaparak, tedarikçiler olarak bu yıl ihracatta 14 milyar dolar hedefi koyduklarını açıkladı. Bu da 2021'e göre yaklaşık yüzde 19 ihracat artışı anlamına geliyor.

"YATIRIMLAR DA HIZLANIYOR"

Albert Saydam, artan talepler ve elektrikli araçlara dönüşüm paralelinde sektörde yatırımların da arttığına dikkat çekti. Saydam, "Ana sanayide artan yatırımlar paralelinde, tedarik sanayisinde de yatırımlar artıyor. Sadece yerli değil, yabancıların yatırımı da artıyor. Bu eğilim 2022'de de sürecek" dedi.

Elektrikli otomobil

BARAN ÇELİK: 2022 İHRACAT HEDEFİMİZ 33 MİLYAR DOLAR

OİB Başkanı Baran Çelik, 29.3 milyar dolar olarak gerçekleşen 2021 otomotiv ihracatını değerlendirerek, "Geçen yıl yarı iletken çip kriziyle başlayan, diğer ham madde tedarik problemleri ile süren ve artan maliyetlerle daha da derinleşen sorunlar, global çapta olduğu gibi ülkemiz otomotiv sektörünü de olumsuz etkiledi. Yaşanan tüm sorunlara rağmen geçen yılı yüzde 15 ihracat artışı ile kapatmayı başardık. Bu başarıda üstün gayret gösteren ve emeği geçen tüm firmalarımızı kutlarım" diye konuştu.

Otomobil ihracat

Otomotiv endüstrisinin aralıkta ise tarihinin aylık bazdaki en yüksek ikinci ihracatına ulaştığını da kaydeden Baran Çelik, "Geçen ay tedarik endüstrisi ihracatımız çift haneli artarken, çekiciler ürün grubundaki artış oranımız ise yüzde 148'e çıktı. Yine ülkeler bazında Fransa, Birleşik Krallık ve Mısır gibi ülkelere çift haneli ihracat artışlar kaydettik" dedi.

EN FAZLA ARTIŞ EŞYA TAŞIMAYA YÖNELİK ARAÇLARDA OLDU

Yurt dışı satışlarında büyümeye katkı sunan bir diğer ürün gurubu, yıllık bazda en fazla ihracat artışı sağlayan eşya taşımaya mahsus araçlar oldu. Pandemiyle birlikte e-ticaret ve lojistikteki büyüme paralelinde talebin arttığı çekici ve hafif ticari araçlarda ihracat yüzde 28 artarak 5.3 milyar dolara ulaştı.

Türkiye-Çin

"671 YENİ ELEKTRİKLİ MODELDEN MÜMKÜN OLAN EN YÜKSEK PAYI ALMAYA ODAKLANDIK"

Albert Saydam, 2022 yılında, üç ana konuya odaklandıklarını söyledi: "Elektrikli dönüşümün devamı, sürdürülebilirlik ve yeni pazarlar." Türkiye'de elektrikli araçlara dönüşüm sürecinde 2021'de bir önceki yıla göre, daha olumlu bir tablo olduğunu belirten Saydam, "2021'de elektrikli araçlara yönelik yatırımların artması, geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. Türkiye'de son dönemde batarya konusunda alınan yatırım kararları da bu noktada çok önemli" dedi. Saydam, son yaptıkları araştırmaya göre, KKTC dahil 17 ülkede 116 markanın 671 elektrikli araç modeli geliştirdiğine dikkat çekerek, "Şu anda yollarda olmayan toplam 671 model var. Burada Türk tedarik sanayisinin mümkün olduğunca en fazla payı alması TAYSAD'ın hedefl erinden biri" dedi.

Diğer yandan, elektrikli araç dönüşümüne henüz hazır olmayan pazarların da yerli tedarikçiler için fırsat sunduğunu hatırlatan Saydam, "Elbette elektrifikasyon bizim çalışmalarımızın merkezinde olacak. Ancak dünyanın her yeri Norveç değil. Bazı ülkelerde 2035'te halen yüzde 60 oranında fosil yakıtların kullanılması söz konusu" dedi.

YORUMLAR 32
  • gökhan 2 yıl önce Şikayet Et
    emeği işçiliği bedava yaptınız birde çıkıp övünüyorsunuz bize geliyorlar diye
    Cevapla
  • Ümit 2 yıl önce Şikayet Et
    İş gücü maliyeti yerlerde süründugu için olmasın. Resmen kölelik başladı ülkemizde.
    Cevapla
  • Ali güney 2 yıl önce Şikayet Et
    tamamda şimdide biz varandaş olarak parçayı yüzde yüz pahalı alıyoruz .
    Cevapla
  • Türk Vatandaşı 2 yıl önce Şikayet Et
    Sanayici kar için zil çalıp oynuyor da; Marmara'nın müsilajı da patlayacak bu arada, onu hiç düşünen var mı? (Karbon Sıfırcılar Kulübü size sesleniyoruz nerdesiniz?) Kar etmek güzel ama kar edenden çevre maliyetini alsın Devlet.
    Cevapla
  • Mehmet 2 yıl önce Şikayet Et
    Ne kadar garip yorumlar var. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri en fazla otomabil üreten ülkeler. Ana ekipmanları da kendi ülkelerinde üretiyorlar. Biz üretince neden alt lige iniyoruz. At gözlüğünü atın. Türkiye lojistik bakımından avantajlı. Dünyanın ortasında. Pandemi tedarik zincirinin önemini gösterdi. Onun için imalatçıların bir kısmı Türkiye de de üretim yapmak istiyor. Yoksa çinden vazgeçmiş değiller. Türkiye nin çinin yerini alması mümkün değil. 1,5 milyarlık ülkenin yerini nasıl alır. Sadece üretim pastasından alacağı miktar artabilir. Binde biri bize gelse yine büyük başarı.
    Cevapla
  • Ümit 2 yıl önce Şikayet Et
    Bu zamana kadar Türkiye'nin coğrafi konumu aynı değil miydi Mehmet efendi? Ne oldu da yöneldiler Türkiye'ye. Ben söyleyeyim sana, iş gücü maliyeti Türkiye'de yerlerde süründugu için, çok çok çok ucuza çalışıldığı için. Yani onlar için bizim çalışanlarımız köle ve buna da sebep olan devlet.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle