Kur üzerinden Türkiye’ye kim nasıl operasyon çekti? Doların düşmesine böyle engel oldular

Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli, bugünkü köşe yazısında Aralık ayında Türkiye ekonomisine yapılan operasyonun perde arkasını kaleme aldı. Ateşli, 'Kur Korumalı Mevduat Hesabı' operasyonu püskürttü ama vazgeçmeyecekler daha dikkatli olmakta fayda var dedi.

GİRİŞ 04.01.2022 10:56 GÜNCELLEME 04.01.2022 11:10
Bu Habere 186 Yorum Yapılmış

Aralık ayında TL'yi hedef alan kur operasyonun perde arkasına ilişkin önemli notları köşesinden paylaşan Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli, 2008 yılında yaşananlar sonrası atılan adımlarla dışarıdan TL'ye operasyon çekemeyen küresel sermaye baronlarının, bu kez içerideki sermaye grupları üzerinden yurt içindeki dolar rezervi üzerinden operasyona soyunduklarına dikkat çekti.

İşte Osman Ateşli'nin o yazısı;

Bu yazıyı geçtiğimiz hafta kaleme alma niyetindeydim. Bilgileri daha da derinleştirmek, temellendirmek ve piyasalardaki flu görüntünün dağılmasını beklemek faydalı olacaktı. Öyle de oldu.

Önceki hafta ASKON Başkanı Orhan Aydın’la röportaj için buluştuğumda piyasaları alevlendiren kur operasyonunun detaylarını sormuştum. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nurettin Nebati ile yapmış olduğu görüşmeden önemli bilgiler paylaşmıştı.

Aydın, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ihtiyacı olmadığı halde döviz alan firmaları yakın takibe aldığını, bazılarının tespit edildiğini aktardı.

DÜŞMANA KURŞUN TAŞIMAKTAN FARKI YOK!

Orhan Aydın’ın devletin bütün imkanlarından faydalanıp, devletten aldığı ucuz krediyle döviz alan büyük sermaye sahiplerine sert eleştirileri de oldu.

Hatta, Ekonomik bir savaşsa bunun adı ve ihtiyacı olmadan döviz alan sermaye sahibi bu savaşta karşı tarafa kurşun taşıyan adamdır” dedi.

Sorularımın cevabını aramaya devam ettim;

Bir toplantı vesilesiyle görüşme imkânı bulduğum Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’a da kur üzerinden Türkiye ekonomisini hedef alan saldırının detayları ile ilgili sorular yönelttim. Etraflıca cevap verdi.

Operasyonun perde arkasıyla ilgili başka kaynaklardan da önemli bilgilere ulaşma imkânım oldu. Topladığım tüm bilgileri harmanlayarak aktarıyorum;

13 Ağustos 2018’de Türkiye ekonomisine yönelik Londra merkezli yabancı finans çevreleri üzerinden büyük bir operasyon başlatılmıştı. Yurtdışına çıkartılan Türk Lirası üzerinden finans kaynaklarımıza yönelik bir atak, saldırı yürütülüyordu. Dolar kurunda inanılmaz düzeyde bir hareketlilik oldu. 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonrasındaki tabloyu hatırlamayan yoktur. Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan ne zaman ekrana çıksa doların zıplatıldığı günler. Türk Lirası başta ABD doları olmak üzere diğer para birimleri karşısında hızla değer kaybettirildi. Trump’ın finansla ilgili tehditleri, kredi derecelendirme kuruluşu manipülasyonları vs... TL’nin dolar karşısındaki toplam değer kaybı kısa sürede yüzde 50'leri buldu.

Hemen sonrasında BDDK, Türk bankalarının yabancılara TL verip karşılığında dolar alma limitlerinde düzenlemeye gitti. Böylece TL'nin yurt dışına çıkışı kısıtlanarak kura ilişkin spekülatif işlemlerin önüne geçilmeye çalışıldı. Zaman içinde de operasyon çektikleri TL kozu ellerinden büyük ölçüde alındı. Böylece dışarıdan operasyon çekemez hale geldiler.

Gelelim kısa süre önce yaşadığımız Aralık ayındaki operasyona; 2018’deki finansal saldırı ile bugünkü saldırı direkt aynı kaynaktan beslense de yöntem farklılıkları var. FETÖ üzerinden denenen başarısız darbe girişimi ile Türkiye’nin gücünü kırma umudu kalmayanlar bilmem kaçıncı defa Türkiye'ye ekonomik saldırı deniyorlar.

Elinde TL olmadığı için operasyon yapma imkânı bulamayan küresel sermaye baronları, bu kez içerideki sermaye grupları üzerinden bu kez yurt içindeki dolar rezervi üzerinden operasyona soyundular. TL’yi dolar karşısında zayıflatıp, piyasalarda panik havası oluşturmak için fitil ateşlendi. İçeride büyütülen bazı sermaye gruplarından bedel ödemeleri istendi.

BDDK verilerine göre 1 Aralık itibariyle bankalardaki yabancı para mevduatı 253 milyar 953 milyon dolar olurken toplam mevduat ise 401 milyar 494 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Aralık başından itibaren yüksek dolar alımları dikkat çekiyordu.

İçerideki bazı büyük sermaye sahipleri devlet kredilerini de kur operasyonuna alet edince tablo iyice kötüleşti. Bankalardan ucuz kredi alan spekülatörler, düşük faizle aldıkları milyarlarca lirayı dolara yatırarak hem kuru tırmandırdı, hem de piyasa istikrarının bozulmasına sebep oldu. Döviz yüksek seviyedeyken bile yüklü miktarda alımlar yapıldı. Döviz stoklayanların hamlesi döviz kurunun düşmesine engel oldu. Diğer taraftan da vatandaşı paniğe sevk ederek dolara talebi artırarak operasyonun başarılı olması hedeflendi. (Doların 18,3 TL’yi gördüğü gecenin sabahında 3-4 milyar dolar aralığında yüklü bir alım yapıldığı ifade ediliyor. İşlemin tamamına yakını şirketler tarafından yapıldığı yönünde bilgiler var.) Devletin yakın takibinde olan finansal hareketler bütün bunlar... Oturduğu yerden para kazanan faizin düşmesinden rahatsız olan lobilerin operasyonlarda etkili olduğu sıklıkla vurgulanmıştı. Bunu yanına içerideki bir grup tarafından Türk lirasının dolar karşısında bilinçli olarak değer kaybettirildiği bilgisini ekleyebiliriz.

Nihayet, içerideki bazı büyük sermaye grupları üzerinden yapılmaya çalışan kur operasyonu Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan 'Kur Korumalı Mevduat Hesabı' hamlesi ile geri püskürtüldü.

1 SAATTE 1,4 MİLYAR DOLAR TL'YE ÇEVRİLDİ

20 Aralık Pazartesi gecesi sadece 1 saatte 1,4 milyar doların TL'ye çevrildi. Salı günü Alman ve İngiliz bankalarına TL için başvuranlar yüzde 300-400 faiz talepleriyle karşılaştı. Buna rağmen talep durmadı ve bazı bankalardaki TL likiditesi tükendi ve söz konusu bankalar "TL satışı yapamıyoruz" şeklinde tabelalarla müşterilerine işlemlerin durduğunu duyurdu.

ARKASINDA KÖTÜ NİYETLER VAR!

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, dün akşamki kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamanın satır aralarında bu konuya değindi. Döviz kurunda yaşanan, “ülkemiz ekonomisinin gerçekleriyle uyumlu olmayan dengesiz dalgalanmalar”ın müsebbipleri ile ilgili atıflar yaptı. Kurdaki bu sıradışı hareketlerin arkasında kötü niyetlerin olduğunu ifade ederken 2018’den bugüne bazı hatırlatmalar yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışından ve Türkiye'den kimi siyasetçiler, medya kuruluşları ve akademisyenlerin piyasaları paniğe sürükleyerek dövize yönelişi artıracak senkronize bir kampanya başlatıldığını dile getirdi. Bundan 3, 4 yıl önce yurt dışı kaynaklı benzer saldırılara, benzer tuzaklara maruz kaldığımızı hatırlattı.

Alınan tedbirler ve geliştirilen mekanizmalar sayesinde yurt dışından Türk ekonomisine yönelik “serbest piyasa kurallarına da uygun olmayan sinsi saldırılar”ın önünün büyük ölçüde kesildiğini vurguladı. Erdoğan, kur korumalı Türk lirası mevduatına şimdiye kadar 78 milyar liralık geçiş olduğunun da müjdesini verdi. Tedbir paketlerinin de etkisiyle piyasalar yeniden dengeye gelmeye başladı. Ama bu operasyonların arkasının kesileceği anlamına gelmiyor. Avuçlarında oynatabilecekleri kukla birini başa getirme hedefine ulaşıncaya kadar vazgeçmeyecekleri ortada... Onun için çok daha dikkatli olmakta fayda var ve her bilgiye önem vermek gerekiyor.

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, bazı Türk sermaye gruplarının yeniden paralarını TL olarak Londra'ya taşıdığını yazdı. Dün çıkan başka bir haberde de yurt dışındaki spekülatörlere TL akışının devam ettiği belirtiliyor. Hatta; bazı sermaye gruplarının 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı gönderdiği yönünde iddialar var. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Mali Suçları Araştırma Kurulu bu para hareketlerini yakından inceliyor. Yeni operasyon için sermaye yığınağı yapılıp yapılmadığını incelemeler sonunda göreceğiz.

Şimdi cevap aranması gereken başka sorular var;

İhtiyaçları olmadığı halde piyasadan yüklü miktarda döviz çekenler kim?

Piyasadan ne kadar dolar çektiler?

Dolar kaç TL iken bu alımlar yapıldı?

Hâlâ dolar alımı yapılıyor mu?

TÜSİAD’a yakın sermaye sahipleri bu operasyonun içinde mi?

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 186
  • KUZEYDEN GELEN 2 yıl önce Şikayet Et
    Kim kredi almışsa,kim operasyona katıldıysa sistemde kayıtlı.bunlar en ağır şekilde cezalandırılmalı.bunun affı olmamalı.Her şeylerine el konmalı.
    Cevapla
  • adil 2 yıl önce Şikayet Et
    operasyonu faizi düşürüp dövizi yükseltenler yapıyor. kim yapacak.
    Cevapla
  • Hakan 2 yıl önce Şikayet Et
    Ülke ekonomisine kast edenler için faili meçhul kanunu! gelmeli bu hainlere...
    Cevapla
  • hamza cengiz benli 2 yıl önce Şikayet Et
    isimlerini açıklayın bizde bilelim halk olarak onlardan uzak duralım.
    Cevapla
  • Osmanlı torunu42 2 yıl önce Şikayet Et
    Konyada büyük bir un firmanın sahipleri gidiyor kilolarca altın alıp devletimize saldırı yapıyor ve doymuyorlar
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle