2022'de dünya ekonomisini neler bekliyor? İlk kritik uyarı geldi
Küresel finansın en büyük bankaları küresel borsaların gelecek yılına ilişkin öngörülerini paylaştı. Analistler 2022 yılının zorlu geçeceğini öngörüyor
Yatırımcıların pandemi sürecinde ABD’nin para politikasındaki yön değişikliğiyle başa çıkmaya çalışmasıyla küresel piyasalarda oluşan son dalgalanmalar, 2022'de daha inişli çıkışlı bir piyasa atmosferinin habercisi olabilir.
MarketWatch’un haberine göre Citigroup’un ABD Tüketici Servet Yönetimi Birimi Yatırım Stratejileri Başkanı Shawn Snyder, “FED’in (ABD Merkez Bankası) para politikasının sıkılaşma potansiyeli etrafında muhtemelen bir miktar yüksek volatilite olacaktır” dedi. Omikron varyantının 2022 öngörülerine bir miktar ‘köstek olduğunu’ belirten Snyder, yine de yatırımcıların yeni varyantın ilk başlarda korkulduğu kadar tehlikeli olmadığına dair göstergelerden destek aldığını belirtti.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre korku endeksi olarak da bilinen CBOE Volatilite Endeksi (VIX) Kasım ayının sonlarında yükselişe geçti ve Factset verileri uyarınca halen 200 günlük ortalamasının üzerinde seyrediyor. VIX Endeksi geçen hafta 2021’in ilk çeyreğinden bu yana ilk kez 30’un üzerine çıktı. Yatırımcı endişelerinin artmasındaki en önemli sebepler Omikron varyantının ortaya çıkması ve FED’in yatırımcıların öngördüğünden daha hızlı bir şekilde faizleri artırma potansiyelinin borsalarda gerginlik yaratmasıydı.
WALL STREET DEVLERİNİN S&P 500 HEDEFLERİ
New York Life Investment’ın Ekonomisti ve Portföy Stratejileri Yöneticisi Lauren Goodwin konuyla ilgili MarketWatch’taki açıklamasında, “Yatırımcılar için gerginlik yaratan büyük bir geçiş dönemi” ifadelerine yer verdi. Goodwin’e göre, FED gelecek yıl potansiyel faiz artışları için daha esnek bir pozisyon arıyor. Zira borsa uzmanına göre, ABD’deki yüksek enflasyon 2022’de beklenenden daha fazla faiz artışı baskısı yaratıyor ve borsalar için daha fazla risk oluşturuyor.
Bazı yatırımcılar, FED’in faiz artışı yoluyla para politikasını agresif bir şekilde sıkılaştırması durumunda faiz oranlarına duyarlı büyüme ve teknoloji hisselerinin özellikle savunmasız kalacağından endişe ediyor. ABD’de S&P 500 Endeksi büyük oranda teknoloji hisselerine maruz kalmış durumda. FactSet verilerine göre, değerlerini bu yıl neredeyse %25 oranında yükselten söz konusu hisseler 2021 yılı itibariyle üç yıl üst üste güçlü getiri sağlayacak gibi gözüküyor.
Charles Schwab'ın Baş Küresel Yatırım Stratejisti Jeffrey Kleintop ABD borsasının muhtemelen gelecek yıl "daha yüksek volatilite eşliğinde" daha mütevazı kazançlar sunacağını söyledi.
Goodwin, Kovid-19 krizi sırasında tüketicilere doğrudan destek sağlayan mali teşviklerin etkisini yitirmesi ve FED'in ekonomik toparlanmada "ayağını gazdan çekmesi" sebebiyle oluşan geçiş döneminde volatilitenin artmasını beklediğini de söyledi. Borsa uzmanı gelecek yıl 2021’de şimdiye kadar olan kazançlara kıyasla “çok daha düşük” borsa getirileri bekliyor.
JPMorgan Chase stratejistlerinin çarşamba günü yayınladıkları 2022 öngörü raporunda, "hisse senetleri yükselişlerinin büyük kısmının şu an ile 2022'nin ilk yarısı arasında gerçekleşmesi gerektiğini" söyledi.
Wall Street bankaları S&P 500 için 2022 tahminlerini yayınlarken, Goldman Sachs Group ve JPMorgan ABD hisse senetlerinde en çok yükseliş gösteren bankalar arasında yer alıyor.
Goldman, bankanın 3 Aralık tarihli portföy stratejisi araştırma raporunda, S&P 500'ün 2022'yi 5.100 seviyesinde bitirmesini beklediğini açıkladı. Bu arada JPMorgan analistleri Kasım ayı sonunda hazırladıkları bir araştırma raporunda, endeksin gelecek yıl kısmen "sağlam bir bilanço artışı" ve tedarik zinciri krizinin hafiflemesi üzerine 5.050 puana yükseleceğini öngördüler. RBC Capital Markets JPMorgan ile aynı fiyat hedefini tahmin ederken, Deutsche Bank Baş Yatırım Ofisi’nden yapılan sunuma göre, S&P 500'ün gelecek yıl 5.000 seviyesinde biteceğini öngörüyor.
Bu arada Citigroup’un, Ekim ayı sonlarında yayınladığı bir araştırma raporunda, S&P 500’ün 2022 yılı sonu için 4.900 puan hedefi koydu. Bu seviyenin altına gelen Barclays ise, bu ayki ABD hisse senedi strateji raporunda endeksin gelecek yılı 4.800 seviyesinde tamamlayacağı öngörüsünde bulundu.
Barclays analistleri 2 Aralık tarihli 2022 öngörü raporunda yatırımcıları "Dikkatli ilerleyin" ifadeleriyle uyardı . Banka raporunda, “Gelecek yıl hisse senetlerinin sınırlı bir yükseliş göstereceğini öngörüyoruz” denildi. Barclays analistleri söz konusu karamsar öngörülerine ilişkin, “Hanehalkı ve kurumsal nakit stokları mütevazı bir kazanç büyümesini destekleyecektir. Ancak tedarik zincirindeki kalıcı sorunlar, mal tüketimindeki geri dönüş ve Çin’in sert politikaları gerçekleşmesi muhtemel temel riskleri oluşturuyor” açıklamasında bulundu.
BANK OF AMERİCA BALON PİYASASININ PATLAMASINI BEKLİYOR
Bank of America'nın analistleri ise gelecek yılda S&P 500 için Barclays'ten daha düşük bir fiyat hedefine sahip. BofA Küresel Araştırmalar Birimi geçen ay yayınladığı bir raporda endeksin 2022'yi 4.600 seviyesinden tamamlayacağını öngördü.
BofA Hisse senetleri Stratejileri Başkanı Savita Subramanian, ABD borsalarının görünümü hakkında Kasım ayı sonlarında verdiği medya brifingi sırasında “Ne yazık ki bugünle teknoloji balonunun pik noktasına ulaştığı 2000 yılı arasında çok fazla benzerlik görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Morgan Stanley’nin gelecek yıl için öngörüleri de S&P 500 Endeksi’ni en son kapanış rakamlarından daha da aşağıya çeken bir ayı piyasası görünümüne sahip. Bankanın servet yönetimi bölümünden Pazartesi günü yayınlanan bir rapor, 2022 sonunda S&P 500 için 4.400 puan tahminini gösteriyor.
Morgan Stanley Servet Yönetimi Baş Yatırım Yöneticisi Lisa Shalett piyasa notunda, "S&P 500'ün belirli bir aralıkta seyretmesini ve volatil olmasını, tahvil getirilerininse enflasyon oranları düşüldüğünde negatif olmasını bekliyoruz. Reel varlıklara ve mutlak getiri fonlarına daha fazla fon sağlanabilmesi için sabit gelirli varlıkların portföylerdeki ağırlıkları azaltılmalıdır" dedi.
Shalett, Morgan Stanley'nin S&P 500 konusundaki "ihtiyatlı" görüşünün temelinin fiyat-kazanç oranlarındaki gerilimin artmasına dayandırıldığını söyledi. Shalett, "Harika şirketler olsalar da finansal koşullar sıkılaştıkça, faizler yükseldikçe, istihdam maliyetleri arttıkça ve enflasyon yüksek olmaya devam ettikçe, tüm bu şirketlerin 2022'de büyük hisse senetleri olacağına daha az ikna olur hale geldik. İlk 15’teki şirketlerin kâr marjlarının zirve yaptığını düşünüyoruz" dedi.
Morgan Stanley notunda yatırımcıların hisse senetlerini seçerek yatırım yapması ve pasif endeks fonlarından uzaklaşması gerektiği önerildi.
JPMorgan Çarşamba günü yayınladığı raporunda göre, "uluslararası hisse senetlerinin, gelişmekte olan piyasaların ve ekonomik döngüyle ilişkili piyasa segmentlerinin önemli ölçüde geride kalmasını" bekliyor. JPMorgan stratejistleri, "Bunun nedeni, faiz oranlarının artırılması ve marjinal derecede sıkı para politikasıdır beklentilerimizin Nasdaq gibi yüksek fiyat kazanç oranı olan piyasalar için ters bir hava oluşturulmasıdır” açıklamasında bulundu.
GELECEK YILIN 3 YATIRIM TRENDİ
BlackRock firmasının, ABD iShares Megatrendler ve Uluslararası ETF'ler Başkanı Jeff Spiegel'e göre, gelecek yıl "bir dizi yeni nesil onkoloji tedavisine onay için geleceğinden ve daha hedefli kanser tedavisine olanak sağladığından" immünoloji hızlanmaya hazır üç megatrendden birini oluşturuyor. Spiegel bu ay yayınladığı bir raporda, 2022'de izlenecek diğer iki mega trendin de bulut teknolojileri, 5G ve siber güvenlik üzerinden yoğunlaşan "dijital dönüşüm" teknolojileri ve robotik ve yapay zeka gibi "otomasyon teknolojileri" olduğunu yazdı.
Charles Schwab'dan Kleintop, "Önümüzdeki yıl kıtlıktan ziyade açgözlülükle başa çıkacağımızı düşünüyorum. Bu, özellikle gelecek yılın ikinci yarısında enflasyonu azaltmaya yardımcı olacak ve faiz artışlarında agresif bir yol haritasını daha düşük bir ihtimal haline getirecektir" dedi.
2022 NORMALLEŞME YILI OLACAK
Deutsche Bank'ın Amerika Baş Yatırım Sorumlusu Deepak Puri, Pazartesi günü gelecek yıla ilişkin görünümü hakkında düzenlediği basın brifinginde, FED Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarının ardından piyasaların 2022'de üç kez faiz artırımı beklediğini açıkladı. FED Başkanı geçen hafta ABD Kongresi’ne verdiği ifadede yüksek enflasyonun ekonomideki durumu karmaşık hale getirdiğini ve varlık alımlarını yavaşlatma hızını gelecek aydan itibaren artırabileceklerini açıklamıştı.
Puri, Fed'in tahvil alımlarını durdurulması sürecinin Haziran yerine Mart ayında tamamlama ihtimalinin ortaya çıkmas ına karşın, FED'in gelecek yıl da politika faizi konusunda piyasalarla uyumlu olmasını beklediğini söyledi. Puri, FED’in gelecek yıl faizleri sadece bir kez artıracağını tahmin ettiğini ve bunun da genel piyasa beklentilerinin altında olduğunu söyledi.
Öte yandan New York Life Investments’dan Goodwin ise “Gelecek yıl iki faiz artırımı bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Morgan Stanley'den Shalett, 2022 notunda "daha yüksek nominal ve reel faiz oranlarının daha yüksek ortalama büyüme ve enflasyon oranlarını yansıttığı klasik bir reflasyonel yeniden dengeleme süreci öngörüyoruz" diye yazdı. Yatırım uzmanı ayrıca tahvil piyasalarındaki verim oranlarının yükseleceğini, artan maliyetlerin ve özellikle faiz oranlarını duyarlı sektörlerde yüksek fiyat-kazanç oranlarının şirketlerin kâr marjlarını da baskı altında tutacağını öngörüyor.
JPMorgan Çarşamba günkü raporunda, "ABD içinde, yeniden açılmaya ekonomisinden, reflasyon temalarından ve daha yüksek tahvil getirilerinden yararlanan hisseleri tercih ediyoruz" denildi. Raporda, bankanın stratejistleri 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirilerinin 2022 sonunda %2,25'e yükselmesini beklediklerine dikkat çekiliyor.
JPMorgan’ın Çarşamba günkü raporunda bankanın Küresel Piyasalar Baş Stratejisti Marko Kolanovic ve Küresel Araştırmalar Eş Başkanı Hussein Malik "Öngörülerimiz, 2022'nin tam bir küresel toparlanma, küresel salgının sona ermesi ve Kovid-19 salgınından önce sahip olduğumuz normal koşullara geri dönüş yılı olacağı yönünde" ifadelerine yer verdi.
Shalett'e göre, "2022 çoğu yönden, küresel pandeminin yarattığı dengesizliklerin çözülmeye başladığı ve işletme döngüsünün aşırı uçlardan ayrılıp normalleştiği kritik bir yıl olacak."