Yurt dışında görüp İstanbul'da kurdu! Ağızları yok

Yurt dışındaki örneklerinden esinlenerek Beykoz'da kurduğu çiftlikte 800 kadar kelebeği ziyaretçiyle buluşturan Çiğdem Ünlü, özel iklimlendirilen ortamda canlı neslinin devamına katkıda bulunuyor.

Yurt dışında görüp İstanbul'da kurdu! Ağızları yok
Yurt dışında görüp İstanbul'da kurdu! Ağızları yok
GİRİŞ 03.11.2021 15:00 GÜNCELLEME 03.11.2021 15:00
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

İngiltere'de gördüğü kelebek bahçesinden etkilenerek Türkiye'de çiftlik kuran Çiğdem Ünlü, sağlıklı ve doğal ortamda baktığı kelebek neslinin devamına katkı sağlıyor.

Yaklaşık 800 kadar kelebeğe ev sahipliği yapan Beykoz'daki çiftlik, ziyaretçilerine rengarenk canlılarla bir arada olma fırsatı veriyor. Tropikal bir iklim oluşturulan, 28 derece sıcaklık ve yüzde 80 nem koşullarında tutulan bahçede 15 çeşit kelebek türüne özel bakım uygulanıyor.

Ünlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çiftliğin 2013 yılında kurulduğunu söyledi.

Eşiyle gittiği yurt dışı seyahatlerinde kelebek bahçelerine rastladıklarını belirten Ünlü, "Shakespeare'in doğduğu ve müthiş eserlerini yazdığı kasaba Stratford'ta ilk olarak kelebek bahçesini görmüştük. 'Biz bu işi Türkiye'de yapmalıyız' dedik. İkimiz de çevreciyiz. Çocukların AVM'lerden kurtulması, doğal ortamı tanımaları, kelebeklerin güzelliklerine tanıklık etmeleri ve kelebeklerin bize ne faydaları olduğunu öğrenmeleri için bu çiftliği kurmaya karar verdik. Uzun aşamaların ardından, 2 yıl kadar çalıştık ve sonrasında da ilk kelebeklerimizi İstanbul'a, buraya Beykoz'a getirdik." dedi.

Kelebeklerin sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlamak için oluşturdukları doğal ortamın önemine değinen Ünlü, çiftliğin açık alanının 4-5 dönüm olduğunu kaydetti.

Kelebek bahçesinin büyüklüğünün ise yaklaşık 500 metrekare olduğunu dile getiren Ünlü, şöyle devam etti:

"Bütün dünyadaki kelebek bahçelerinde, renkli olmaları, şekillerinin güzel olması, büyük kanatlara sahip olmaları sebebiyle tropikal kelebekler sergileniyor. Onun için de tropikal bir iklim yaratmak zorundasınız. Burası 28 derece sıcaklık, yaklaşık yüzde 80 nem koşullarında özel olarak iklimlendirildi. Bitkiler de kelebeklerin hem besleneceği hem de tırtılların seveceği şekilde uygun olarak bahçeye getirildi. Yurt dışından ve Anadolu'dan bitkiler var. Birçok ağaç çeşidimiz de bulunuyor. Bunlar hem kelebeklerin seveceği hem tırtılların seveceği ağaçlar."

"KİMYASAL HİÇBİR ŞEY KULLANAMAYIZ ÇÜNKÜ KELEBEKLERE ZARAR VERİR"

Çiftlikte 15 çeşit kelebek türü olduğunu kaydeden Ünlü, pupalara uygun olarak sayının değişebildiğini ifade etti.

Ünlü, kelebek çiftliğine 15 günde bir pupa geldiğini aktararak, "Bahçenin içinde yaklaşık 800 kelebek görebilirsiniz. Bakımlarımız her gün yapılıyor çünkü buranın nemli olması gerekiyor. Bitkilerin bakımı sürekli yapılıyor. Kimyasal hiçbir şey kullanamayız çünkü kelebeklere zarar verir. Kelebekler şekerli sularla beslenirler. Onun için de sürekli, etrafta eğer çiçekleriniz yetersizse şekerli su ya da meyveler bulunduruyoruz. Kelebeklerin ağızları yok, hortumları var. Hortumlarıyla sadece sıvı şeyler içebiliyorlar. Bunun için bizim pipetle içtiğimiz gibi, içebilecekleri her tür materyali burada bulunduruyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Çiftlikteki Atlas güvesinin kanatlarını 30 santimetreye kadar açan bir tür olduğuna dikkati çeken Ünlü, "Güveler ve kelebekler aynı aileden geliyorlar, Lepidoptera ailesi. Dünyada 200 bin tür Lepidoptera var. Atlas da bunlardan birisi. En büyüğü hep sorulur ya, işte en büyüğü Atlas'tır." dedi.

Ünlü, yılda yaklaşık 200 bin ziyaretçinin geldiğini belirttiği İstanbul'daki çiftliğin dünyadaki diğer örneklerinden farklılık gösterdiğini anlattı.

Çiftliğe gelen ziyaretçilerle çocuklara "Kelebeğin Hikayesi" adlı bir film izlettiklerini kaydeden Ünlü, sonrasında bu canlıların ekosisteme faydasını anlattıklarını söyledi.

Ünlü, kelebeklerin de arılar gibi bitkilerin çoğalmasını sağladığını aktararak, şunları söyledi:

"Kelebekler olmazsa hiçbirimizin yaşaması mümkün değil. Doğaya verdiğimiz zararlarla onların doğasını ve yaşam alanlarını yok ediyoruz. Tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar, uğur böceklerini, karıncaları, arıları ve kelebekler gibi canlıları da öldürüyor. Bu noktada yapılabilecek en önemli davranış toplum bilinci oluşturmaktır. Toplum bilincini oluşturmak için de eğitimlere ihtiyaç var. Özellikle okullarda bu konu anlatılırsa bu bilinç oluşacaktır."

Ünlü, Türkiye'de görülmesi zor olan türleri bu çiftlikte sergilemek istediklerini belirtti.

Kelebeklerin naif, güzel, sanatsal özelliğe sahip, çok güçlü ve önemli canlılar olduğunun altını çizen Ünlü, "Mesela 3 bin 500 kilometre göç edebilen kelebekler var. Amerika'da kral kelebekleri, Kanada'dan Meksika'ya 3 bin 500 kilometre yol kat edebiliyor. Düşünebiliyor musunuz? Kuşlar gibi uçabiliyorlar. Ama onun yanında, aynı zamanda çok faydalılar doğaya. Çünkü çiçekten çiçeğe konup o polenleri taşıyarak, bitkilerin çoğalmasını sağlıyorlar." şeklinde konuştu.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 1
  • Tamer 2 yıl önce Şikayet Et
    Her beğendiğini Ekolojik testler yapılmadan Türkiye'ye sokulmasına izin verilmemeli. Doğu Karadeniz 5 yıldır ekili alanları mahveden, Mavi Kelebek belasıyla uğraşıyor. Unutmayın Avustralya ve Yeni Zelanda'ya bırakın canlı, ölü bir böcek yada süs hayvanının sokulması bile yasak, ağır cezalar veriyorlar. O yüzden her gördünüz ilginç şeyi ülkeye sokamazsınız. Bazı hayvanlar farklı iklimlerde güzeldir. Seradan dışarı kaçarsa Burda bir felakete sebep olabilir.
    Cevapla