Bakan Karaismailoğlu yerli uygulamanın önemine dikkat çekti

Karaismailoğlu "Toplumlar, kendilerine sunulanı değil en iyi olanı talep etmeye başladı. Birkaç saatlik iletişim kesintisinin bile oluşturduğu rahatsızlığa ve milli uygulamaların ne kadar gerekli olduğuna hep birlikte şahit olduk" dedi.

GİRİŞ 06.10.2021 12:07 GÜNCELLEME 06.10.2021 15:45

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen, geleceğin ulaşım ve haberleşme sistemlerinin ele alınacağı 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası bugün İstanbul Atatürk Havalimanı C Terminali Etkinlik Merkezi'nde kapılarını açtı.

Şura kapsamında "Milli Ulaşım ve Altyapı Politikası" vizyonuyla Transporttech Conference, Ulaştırma Bakanları Yuvarlak Masa Toplantısı, sektör oturumları, ikili görüşmeler ve paneller gerçekleştirilecek.

Şura'da 55 farklı ülkeden ulaştırma bakanları ve bakan yardımcılarının yanı sıra sektör profesyonelleri bir araya geldi.

Etkinliğin açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Şura kapsamında çok sayıda ülkeden sektör temsilcilerinin Türkiye'de buluştuğuna işaret ederek, 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası çerçevesinde 3 gün boyunca ulaşım ve iletişim dünyasının kalbinin İstanbul'da atacağını söyledi.

Haberleşme ve ulaştırma sektörlerinin, küresel dünyada ekonominin temel sütunları arasında yer aldığını belirten Karaismailoğlu, iletişim ve ulaşım çağının hayli gelişmiş bir safhasının yaşandığına dikkati çekti.

Karaismailoğlu, artık ülkelerin sağlıklı bir iletişim ve ulaşım altyapısına sahip olmadan küreselleşen dünyada rekabet etmesinin mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Teknolojinin ilerleme ve yeniliklerinin, zamanın akışını hızlandırdığı bir bilgi çağında yaşıyoruz. Artık uzak-yakın, bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi kavramlar anlamsızlaştı, sınırlar şeffaflaştı, karşılıklı etkileşimin önündeki engeller büyük ölçüde kalktı. Toplumlar, sadece kendilerine sunulanı değil, her alanda dünyada en iyi olanı, anında talep etmeye başladılar. Birkaç saatlik iletişim kesintisinin bile toplumda oluşturduğu rahatsızlığa ve yerli ve milli uygulamaların ne kadar gerekli olduğuna çok yakında bir kez daha hep birlikte şahit olduk.

Neticede, şeffaflık, özgürlük, adalet, hesap verebilirlik ve iyi yönetim artık sadece dünyanın imtiyazlı bir bölümü için değil, tamamı için geçerli değerler haline dönüştü. Bunu anlamayan, reddeden, dönüşüme ayak uyduramayan ülkelerin, olayların ve zamanın arkasında kalacakları da açıktır. Şu tartışmasız bir gerçektir ki, teknolojiye gem vurmak mümkün değildir. Çünkü, bugün hayal edilenler yarının gerçeklikleridir. Teknolojik gelişmeler, yarının dünyasını bugünkünden çok daha şeffaf hale getirecek ve hiçbir şeyi dar bölgeler içerisinde bırakmayacaktır. Ülkelerin dünya ve çağın gereklerine entegre stratejiler dahilinde, ulaşım ve iletişim altyapılarına yatırım yapması şarttır."

Bakan Karaismailoğlu, üç kıtanın kesiştiği noktada bulunan, jeopolitik ve jeostratejik konumuyla Türkiye'nin ulaştırma ve haberleşme stratejisini, bölgesel ve küresel boyutlarıyla planlanmasının ayrı bir önem taşıdığına dikkati çekti.

Her şeyden önce, dünya üzerinde bir coğrafi alanın bölge olarak adlandırılabilmesi için ülkeler ve halklar arasında iletişim ve etkileşimi mümkün kılacak haberleşme ve ulaşım ağlarının olması gerektiğini bildiren Karaismailoğlu, bunun tarih boyunca da böyle olduğunu dile getirdi.

Karaismailoğlu, Türkiye'nin avantajlı konumuna dikkati çekerek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ülkemiz 4 saatlik bir uçuş ile 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayri Safi Milli Hasıla'ya sahip ve 7 trilyon 45 milyar dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkenin de merkezindedir. Söz konusu jeostratejik konumumuzdan hareketle, ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında yeniden tanımlamak ve bu stratejileri her daim güncel tutmak Türkiye için vazgeçilmezdir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesiyle 'Siyaset demek, ülke için eser üretmek, millete hizmet etmek demektir.' 19 yıldır bu anlayışla çalışıyor, ulaşım ve iletişim alanında gerçekleştirilen yatırımlarla çehresi aydınlanan Türkiye'nin gelecek vizyonunu, dünyanın nabzını tutarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ve daima entegrasyonu merkeze koyarak şekillendiriyoruz. "

1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ CUMHURİYETİN 100. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ SEMBOLİZE EDİYOR

Bakan Karaismailoğlu, Türkiye'de ulaşım ve iletişim alanında 2002'den bu yana yapılan çalışmaları ve gelinen noktayı paylaştı.

Son 19 yılda Türkiye'nin yıllardır süren ulaşım altyapısı problemini büyük ölçüde çözdüklerine dikkati çeken Karaismailoğlu, şu bilgileri verdi:

"Nice dev ulaştırma projelerini tamamladık ve hizmete açtık. 2003 yılı öncesi mevcut 6 bin 100 kilometre uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızı 28 bin 340 kilometreye çıkardık. Otoyol uzunluğumuzu 3 bin 532 kilometreye ulaştırdık. Osmangazi Köprüsü’nün dâhil olduğu İstanbul-İzmir Otoyolu’nu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü içeren Kuzey Marmara Otoyolu’nu, Ankara-Niğde Otoyolu’nu ve Menemen Çandarlı Otoyollarını, Avrasya tünelini bitirdik. Edirne'den Şanlıurfa'ya kesintisiz otoyol bağlantısı tesis ettik.

Aydın-Denizli Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu Nakkaş-Başakşehir Kesimi ve 1915 Çanakkale Köprüsü'nün de dahil olduğu Malkara-Çanakkale otoyol yapım çalışmalarımız ise devam ediyor. 1915 Çanakkale Köprüsü, 2 bin 23 metre orta açıklık ile cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü sembolize edecek. Bu uzunluğu ile tamamlandığında 'dünyanın en büyük' orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip olacaktır. Yaklaşım viyadükleri ile beraber toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metreye ulaşmaktadır."

Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün feribotla bekleme süresiyle ve hava durumları nedeni ile çoğu zaman saatler süren Çanakkale Boğazı'ndan geçiş süresini 6 dakikaya kadar indireceğini vurgulayarak, "1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışını 18 Mart 2022'de gerçekleştirerek tüm dünyanın hizmetine sunacağız." ifadesini kullandı.

YHT'LER İLE 58 MİLYINU AŞKIN YOLCU TAŞINDI

Asya ile Avrupa arasında, Çin'den Londra'ya kadar uzanan Demir İpekyolu'nun Orta Koridoru'ndaki Türkiye'nin, uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında stratejik öneminin çok büyük olduğuna işaret eden Karaismailoğlu, bu gerçeklikten hareketle demir yollarında bir reform süreci başlattıklarını bildirdi.

Karaismailoğlu, 2003 yılına kadar el değmeyen demir yollarının tamamını yenilediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Milletimizin yarım asırlık hayali yüksek hızlı tren hatlarını inşa ettik. Ankara-Eskişehir-İstanbul-Konya hızlı tren hatlarını ülkemize kazandırdık. Ülkemizi yeniden demir ağlarla örme hedefleri kapsamında demir yolu uzunluğunu 12 bin 803 kilometreye çıkardık. 3 bin 500 kilometre demir yolu inşaatı devam ediyor.

Bugüne kadar 58 milyonun üzerinde yolcu yüksek hızlı trenler ile seyahat etti. Yüksek hızlı tren çalışmalarımızı burada bırakmadık. Sonuna geldiğimiz Ankara-Sivas ve Konya Karaman hızlı demir yolu hattı inşasını tamamlamak için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.

Ayrıca Ankara-İzmir, Ankara-Bursa, Mersin-Adana-Gaziantep, Karaman-Ulukışla , Aksaray-Ulukışla-Yenice güzergahlarında da çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu çalışmaların yanı sıra sinyalli hat uzunluğumuzu yüzde 172, elektrikli hat uzunluğumuzu ise yüzde 180 arttırdık. Dünyanın en önemli ulaşım projelerinden biri olan Marmaray'la iki kıtayı birbirine deniz altından bağladık."

BAKÜ - TİFLİS - KARS DEMİR YOLU İLE ASYA AVRUPA ARASINDA KESİNTİSİZ DEMİR YOLU BAĞLANTISI SAĞLANDI

Adil Karaismailoğlu, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattını açarak Asya'dan Avrupa'ya kesintisiz demir yolu bağlantısı sağladıklarını, bu hattın; Pekin'den Londra'ya uzanan orta koridorun ve Kazakistan'dan Türkiye'ye uzanan Demir İpek Yolu'nun en stratejik bağlantı noktası haline geldiğini, demir yolu yük taşımacılığı alanında yeni bir çağ başlattığını söyledi.

Karaismailoğlu, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattının Çin ile Türkiye arasındaki yük taşıma süresini 1 aydan 12 güne, Marmaray'ın bu hatta entegre olmasıyla da Uzak Asya ile Batı Avrupa arasındaki süreyi 18 güne düşürdüğünü bildirdi.

Bakü-Tiflis-Kars hattında bugüne kadar toplam 1.133 tren, 20 bin 819 vagon ile 1 milyon 290 bin ton yük taşındığını aktaran Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Uluslararası ve ulusal demir yolu işletmesiyle birlikte aynı zamanda kent içi raylı sistemlere de ciddi yatırımlar yapıyoruz. Türkiye genelinde 12 ayrı şehrimizde toplam 811,4 kilometre şehir içi raylı sistem hattı işletilmektedir. Bu hatların 312,2 kilometre uzunluğundaki bölümü Bakanlığımız tarafından yapılmıştır. İstanbul, Bursa, Ankara, Kocaeli, Konya, Kayseri ve Gaziantep olmak üzere 7 ayrı şehirde 14 hatta yaklaşık 185 kilometre uzunluğunda raylı sistem yapım çalışmalarımız devam ediyor. Demir yolu ulaşım ağımızdaki tüm bu başarılarımızı, yine aynı dönemde gelişen yerli ve milli demiryolu endüstrisi ile adeta taçlandırdık.

Ülkemizdeki raylı sistem araçlarının farklı bölümlerinin yapıldığı 3 önemli şirketi TÜRASAŞ çatısı altında birleştirerek ülkemizdeki raylı sistem üretim süreçlerinde yeni bir ivme ve sinerji yakaladık. TÜRASAŞ'ı Orta Doğu'nun en büyük raylı sistem araç üreticisi haline getirdik."

18 YILDA 114 MİLYAR TL'NİN ÜZERİNDE HAVACILIK YATIRIMI YAPILDI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, saatte 160 kilometre hıza sahip Milli Elektrikli Tren setinin test süreçlerini tamamladıklarını belirterek, "2022 yılında milli elektrikli lokomotifin seri üretimine başlayacağız. Saatte 225 kilometre hıza sahip Milli Hızlı Tren'in tasarım çalışmalarını tamamlayarak prototip üretim aşamasına geleceğiz." dedi.

Bu projelerle birlikte metro, banliyö, tramvay tasarım ve üretimi dahil olmak üzere raylı sistem araçları üretiminde Türkiye için önemli bir aşamaya ulaşılacağını aktaran Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

"Bilindiği üzere, hava ulaşım faaliyetlerinde son yıllarda eksen kayması yaşanıyor. Küresel nüfus hareketleri ve ticari dengelere bağlı olarak hava ulaşım faaliyetleri, bugün hızla batıdan doğuya kaymaktadır. Daha önce de ifade ettiğim gibi Türkiye, coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla gelişmiş pazarlar ile gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer almaktadır. Bunları dikkate alarak 2003 yılından itibaren yürüttüğümüz hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri haline geldik. 2003-2021 yılları arasında 114 milyar liranın üzerinde havacılık yatırımı gerçekleştirdik.

Bu sayede 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımızı bugün 56 noktaya çıkardık. 2003 yılında 50 ülke ile 60 noktaya uçuş yapılırken, bugün 127 ülkede 329 noktaya ulaştık. 'Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak' dedik ve çok şükür bu hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdik. Yapımları devam eden Çukurova, Tokat, Rize-Artvin, Bayburt-Gümüşhane ve Yozgat havalimanları ile hava yolu ulaşım ağımızı daha da güçlendireceğiz. Bugün ülkemiz, özellikle de İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biridir."

Adil Karaismailoğlu, 29 Ekim 2018'de hizmete geçen İstanbul Havalimanı'nın, hizmete girdiği ilk günden bugüne 100 milyonun üzerinde yolcu ağırladığını bildirdi.

2021 yılının ilk 8 ayı istatistiklerine göre, Avrupa'da en yoğun havalimanları sıralamasında yaklaşık 21 milyon yolcuya hizmet veren İstanbul Havalimanı'nın ilk sırada bulunduğuna işaret eden Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı'nın, "Dünyanın En İyi 10 Havalimanı" arasında 2. sırada yer aldığını da aktardı.

Karaismailoğlu, hava yolunun yükselen değeri ve göklerdeki temsilci Türk Hava Yolları'nın daha da güçlenebilmesi için İstanbul Havalimanı'nın çok yerinde bir adım olduğunu belirterek, "Dünyanın en büyük hava yolu şirketlerinden biri olan Türk Hava Yolları, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı ile birlikte artık geleceğe çok daha emin adımlarla yürümektedir." dedi.

UZAYIN HAVACILIĞINDA BÜYÜK BAŞARILAR

Bakan Karaismailoğlu, "İstikbal göklerdedir" sözünden hareketle çıtayı daha da yüksek tutarak uzay havacılığında da büyük başarılar elde edildiğini aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin uzayda da söz sahibi olabilmesi için başta haberleşme uydularımız olmak üzere, çok amaçlı gözlem ve alçak yörünge uyduları yapıyoruz. Haberleşmedeki iletişim uydumuz Türksat 5A'yı 8 Ocak'ta yörüngesine fırlattık ve haziran ayı içerisinde hizmete aldık. 3 kıtaya yayılan geniş bir coğrafyada televizyon ve veri haberleşme hizmeti vermektedir. Ülkemizin yayıncılık alanında ülke sınırlarının ötesinde, daha etkin varlık göstermesine de önemli katkı sunacaktır.

Şimdi sırada TÜRKSAT 5B ve 6A uydularımız var. Türksat 5B'nin tasarım ve üretim aşamaları başarı ile tamamlandı. Milli haberleşme uydumuz Türksat 6A'nın ise montaj, entegrasyon ve testleri Ankara'daki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nde devam ediyor. Uydunun üretim ve test sürecini 2022 sonunda tamamlayarak 2023 yılı ilk çeyreği içinde de fırlatılmasını planlıyoruz. Bunu gerçekleştirdiğimizde haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasında yer alacağız."

KAYNAK: AA