6 ayda Türkiye’ye 5.2 milyar dolar finansman sağladık

COVID-19 krizine rağmen 2020 yılı bankacılık sektörü açısından iyi geçti. Türk insanı kriz yönetimine alışkındı. COVID-19 krizi sürecinde de bunu ortaya koydu.

2020 yılına ilişkin bazı verilere baktı:

HSBC Türkiye olarak 2020 yılı içinde müşterilerimize kullandırdığımız kredileri yüzde 49 artırdık. Devlet tahvili yatırımlarımızı ise 3’e katlayarak müşterilerimizi ve ekonomiyi desteklemeyi sürdürdük.

Geçen yıl aracılık ettikleri finansman büyüklüğünü gözden geçirdi:

2020 yılında gerçekleştirilen Eurobond işlemleri, ülke kredisi (ECA) ve murabaha finansmanı işlemleriyle müşterilerimize 3.8 milyar doların üzerinde finansman sağlanmasına aracılık ettik.

Bu yılın ilk 6 ayını irdeledi:

2021’in ilk yarısında gerçekleştirilen Eurobond işlemleri, ülke kredisi (ECA) ve murabaha finansmanı işlemleriyle müşterilerimize 5.2 milyar doların üzerinde finansman sağlanmasına aracılık ettik.

Selim Kervancı ile geçenlerde buluştuğumuzda ilk sorum Türkiye’nin, ülkemizdeki bankaların, şirketlerin borç çevirme konusu oldu. Şu yanıtı verdi:

Borç çevirmede sıkıntı yok. Bu iş güven ve söyleme bakıyor. Öngörülebilir olmak gerekiyor.

Türkiye’nin her açıdan karşılaştırıldığı ülkelerden daha iyi olduğunun altını çizdi:

Ama maalesef CDS oranımız Mısır’dan daha yüksek seyrediyor. Türkiye bu düzeyi asla hak etmiyor. Bu durumda algımızı iyi yönetmemiz gerekiyor.

Dünyadaki para bolluğu konusundaki beklentisini sordum, yanıtladı:

Dünyadaki para bolluğu 2022 yılında da devam edecek. Bizim Londra’daki merkezimizde uzmanların yaptıkları değerlendirmeler bu yönde.

HSBC Grubu’nun Türkiye’ye bakışını merak ettim, paylaştı:

HSBC Türkiye olarak grubun beklentilerini karşılayan performansımız var. Türkiye’ye daha fazla yatırım gelmesi yönünde çabalarımız sürüyor. HSBC’yi,“Türkiye’nin yatırım elçisi” diye tanımlamıştık. “Yatırım elçisi” gibi çalışıyoruz.

Yurt dışında yatırıma yönelen, yatırımı olan Türk şirketlerine işaret etti:

Yurt dışına yatırıma yönelen Türk şirketlerine de destek veriyoruz. Gidilen ülkedeki HSBC Bank ile bağlantılarını Türkiye’den oluşturuyoruz. Bunu da global ilişki yönetimi ile yapıyoruz.

COVID-19 kriziyle birlikte bankada değişen çalışma süreci konusunda şu bilgiyi verdi:

1 Eylül 2021’e kadar arkadaşlarımızın çoğu evden çalışıyor. 1 Eylül’den itibaren 3 grup çalışma modeli uygulanacak. “Her gün bankada olacaklar”, “Sürekli evden çalışacaklar” (arada elbette bankaya uğrayacaklar), “Esnek çalışacaklar” (yarı ev-yarı bankada gibi).

Ardından ekledi:

Şubelerimizde çalışan arkadaşlarımız da haftada bir gün evden çalışacak.

HSBC Bank, 2019’da Türkiye’ye 6 milyar dolarlık finansmanın sağlanmasına aracılık etmişti.

2020’de COVID-19 krizinin etkisiyle 3.8 milyar dolara geriledi…

Bu yıl ilk 6 ayda aracılık ettikleri finansman 5.2 milyar doları buldu…

Yani, HSBC “Türkiye’nin yatırım elçisiyiz” sözünü tutuyor gibi görünüyor…

PAYA DÖNÜŞEN İLK TAHVİLİ SASA İÇİN HAYATA GEÇİRDİK

HSBC Bank Genel Müdürü Selim Kervancı, Erdemoğlu Holding bünyesindeki Sasa’nın 200 milyon Euro’luk Eurobond ihracına aracılık yaptıklarını belirtti:

Müşterilerimize, şirketlere farklı finansman enstrümanları konusunda önerilerde bulunuyoruz. Sasa’nın “paya dönüştürülebilen tahvil” ihracı da bunlardan biri oldu.

Türkiye’de bu tür tahvil ihracına ilişkin mevzuatın mevcut olmasına rağmen bugüne kadar kullanan olmadığını kaydetti:

Sasa, bu Eurobond ile 5 yıl vadeli 200 milyon Euro finansman sağlamış oldu.

KARBONSUZ EKONOMİYE 1 TRİLYON DOLAR BULACAK

HSBC Bank Genel Müdürü Selim Kervancı, HSBC Grubu’nun 2030 yılına kadar sıfır karbon salımlı organizasyon olma hedefi koyduğunu bildirdi:

HSBC Grubu olarak müşterilerimizi karbonsuz ekonomiye geçiş sürecinde desteklemek için 750 milyar-1 trilyon dolar arasında finansmana aracılık etmeyi planlıyoruz.

Türkiye’de de bu yönde adımlar attıklarını kaydetti:

Türkiye’de bu kapsamda 2020 yılından bu yana müşterilerimize 2 milyar doların üzerinde sürdürülebilir finansman kaynağı sağlanmasına aracılık ettik.

6 SOSYAL START-UP HSBC’NİN DESTEK KAPSAMINA GİRDİ

HSBC Bank Genel Müdürü Selim Kervancı, bu yıl ikincisini gerçekleştirdikleri“Sürdürülebilir Büyüme Programı”yla Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından İklim Eylemine yönelik girişimleri desteklediklerini belirtti:

Programa katılan 6 sosyal start-up’ın yarattıkları fayda açısından etkilerinin genişlemesini ve sürdürülebilir iş modellerini büyütmeyi hedefliyoruz.

Verilen desteklerin neler olduğunu paylaştı:

Farklı alanlarda uzman 20 kişilik mentor ekibi, işletme modeli, ürün geliştirme, pazarlama, yatırımcı ilişkileri, iş geliştirme, iletişim stratejileri, markalaşma, tasarım, patent, hukuk ve grafik tasarım gibi alanlarda start-up’lara destek veriyoruz.

Programa katılan start-up’ları merak ettim, paylaştı:

Agcurate: Tarım işletmeleri için doğru ve zengin kırsal tarım analiz verileri ve periyodik bilgiler sunuyor.

Anadolu Meraları: Onarım çağına hizmet eden, bütüncül yönetim ilkelerini ve onarıcı tarım uygulamalarını kullanarak sadece toprağı değil, sistemleri de onaran modeller tasarlıyor.

Atık Nakit: Evlerde ve işyerlerinde geri dönüştürülebilir atık üreten kaynakları ve araçları IoT tabanlı konteynerler ile buluşturuyor.

Hagelson: Geliştirdiği teknoloji ile atık halıların geri dönüşümünden yüksek saflıkta ve kaliteli plastik hammaddeler üretiyor.

Laska: Yenilikçi, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir üretim yaklaşımlarıyla ömrünü tamamlamış lastikleri ileri dönüştüren bir yüksek teknoloji firması.

Ottan: Döngüsel ekonomi yaklaşımıyla yeşil atıkları ileri-dönüştürerek mimarlar ve tasarımcılar için sürdürülebilir ve uzun ömürlü biyo-kompozit malzemeler geliştiren, tasarlayan ve üreten bir sosyal girişim.