Kuraklık 'gül'ü vurdu: Rekolte yüzde 50 azaldı
Isparta'nın Gönen ilçesinde, gül yetiştiriciliğinin en çok yapıldığı Güneykent'te, bu yıl gül rekoltesi düştü.
'Türkiye'nin gül bahçesi' Isparta'da, hasat sezonu sona erdi. Rakıma göre, bazı bölgelerde 15 Mayıs'tan sonra başlayan hasat, haziran sonunda tamamlandı. Bu sene gül rekoltesi geçen yıla oranla düşüş gösterdi. Isparta'da gül yetiştiriciliğinin en çok yapıldığı bölgelerden Güneykent beldesinin Belediye Başkanı Metin Kutsal, kuraklık ve yağış olmaması nedeniyle rekoltenin yarı yarıya düştüğünü vurguladı.
'600-700 KİLOGRAM ÜRETİM YAPILDI'
Her yıl 1200 kilogram gül hasadının yapıldığı Güneykent'te, bu sene istenilen rekoltenin yakalanamadığını belirten Başkan Kutsal, iklimsel olarak hasadın biraz geç başladığını dile getirerek, 1,5 ay gibi kısa sürenin sonunda bu yıl gül sezonunun sonuna geldiklerini kaydetti. Geçen yıla oranla rekoltenin yarıya bile ulaşmadığının altını çizen Kutsal, "Kuraklık oldu, yağış olmadı. Son zamanlarda dolu zarar verdi. Güneykent'te 1200 kilogram üretim yapılıyordu, bu sene 600-700 kilogram üretim yapıldı" dedi.
'ÜRETİCİLERİMİZ MAĞDUR OLMASIN'
Gül bahçelerinde her gün 05.00 ile 11.00 saatlerinde gül çiçeğinin toplandığını ve vakit kaybedilmeden gül yağı fabrikalarına teslim edildiğini belirten Başkan Kutsal, gül çiçeğinin suyunun ve yağının çıkarılarak, işlendiğini vurguladı. Kutsal, ayrıca artık üreticilerin, maliyetin hesaplanmasının ardından alacakları ücreti beklemeye başlayacaklarını da belirtip, "Gül işlemesi yapıldıktan sonra maliyeti ortaya çıkıyor. Daha sonra üreticiye para ödemesi yapılıyor. Üreticilerimiz de bu yıl mağdur oldu. Fabrika sahiplerinin, gül üreticilerimizi mağdur etmeyeceğini düşünüyorum" diye konuştu.
GÜL REÇELİ NASIL YAPILIYOR?
Isparta'da toplanan gül çiçeklerinden çeşitli ürünler üretiliyor. Gül yağı, gül konkreti ve gül suyunun yanında gül reçeli de bunların başında geliyor. Gül Üretici Kadınlar Derneği Başkanı Havva Okkan, gül sezonunda dernek olarak gül reçeli üretimi yaptıklarını söyledi. Aynı zamanda usta öğretici de olan Havva Okkan, gül reçelini gelen misafirlere sattıklarını belirtti. Gülleri sabahın erken saatlerinde topladıktan sonra reçel yapacakları miktara göre hazırladıklarını vurgulayan Okkan, gül reçeli yapım aşamasını ise şöyle anlattı:
"Yapraklarını koçanından ayırıyoruz. Koçanı içine kaçarsa acı olur. Ayırdığımız yaprakları yıkıyoruz. Daha sonra suyunu akıttığımız yaprakları kaselerimize koyuyoruz. Bir kase güle 4 kase şeker kullanıyoruz. Biraz fazla gelebiliyor ama böyle konulmazsa tam tadını almamış oluyor. Bizim her şeyimiz aslında yapacağımız o kasedir. Reçellerimizi odun ateşinde kaynatıyoruz. Yapraklarımızı içine salıyoruz. İçine limon suyunu katıyoruz. Son olarak şekerimizi ilave ediyoruz. Kıvamını almaya başlıyor. En son kaselere koyuyoruz. 1-2 saat içinde bu işlemi tamamlamış oluyoruz. Biz hem talebe göre yapıyoruz. Hem satış amaçlı yapıyoruz."
Bir sezonda 300 kase kadar reçel yaptıklarını belirten Havva Okkan, "Kışın isteyen de olursa dondurucuda beklettiğimiz yaprakları çıkarıp, yapabiliyoruz" dedi.
Gül reçelinin en büyük faydasının da bağırsakları çok iyi çalıştırması olduğunu anlatan Okkan, "Yaprağın özelliğinden dolayı yapıldıktan sonra 2-3 hafta yenmemeli. Kabızlık sıkıntısı ve bağırsak sorunu olanlara gül reçeli çok iyi geliyor. Bol yapraklı kasede yapılmış gül reçeli faydalıdır" diye konuştu.