8 soruda Thodex sonrası kripto para piyasası
Thodex ve VeBitcoin dolandırıcılıkları ardında on binlerce mağdur bıraktı. Yaşananlardan sonra gözler yerli kripto para borsalarına çevrildi.
Son bir haftadır gündemimiz kripto para dolandırıcılığı… 390 bin yatırımcısı olan kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer kullanıcıların erişimi engellendikten sonra yurtdışına kaçtı. Olay sonrası kırmızı bültenle arama kararı çıkarıldı ve Mali Suçları Araştırma Kurulu tarafından, kripto para platformu Thodex’in bütün hesaplarına bloke konuldu. Vurgunun faturası ise 108 milyon dolar.
Thodex sonrası bu sefer de VeBitcoin gündeme geldi. VeBitcoin’in faaliyetlerini durdurduğunu açıklamasının ardından gözaltına alınan CEO İlker Baş'ın, müşterilerinin hesaplarını bir ay önce bloke ettiği ve yurtdışına milyarlarca liralık kripto para aktardığı iddia edildi. Thodex ve Vebitcoin soruşturmasında toplam 10 kişi tutuklandı.
Doğal olarak tüm bu olaylar, dikkatleri kripto paraların alım-satımının yapıldığı yerli borsalara çevirmiş durumda. Peki insanların yerli kripto para borsasına bu denli ilgileri nasıl oluştu? Herkes kripto para borsası açabilir mi? Hangi şartların gerçekleşmesi gerekiyor? Sorun nerede?
Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat, Bitci.com araştırma müdürü Mehmet Çoban ve avukat Mustafa Güneş hurriyet.com.tr’ye anlattı…
TÜRKİYE’DE KAÇ ADET YERLİ KRİPTO PARA BORSASI VAR?
YANIT: Net bir veri yok.
UZUN YANIT: Türkiye’de yerleşik olarak tüzel kişiliğini kurmuş, sahipleri belli, kurumsal olarak ekranlara çıkıp hem kendini hem de genel piyasayı anlatan kişilerin kurduğu çok fazla borsa olduğunu söyleyen İsmail Hakkı Polat, kimileri 30 kimileri de 40 diyor ama yine de net bir şekilde şu kadar yerli borsa var demenin güç olduğunu söylüyor.
“Sadece internette faaliyet gösteren, bir tane alan adı alıp kripto paralar arası alım-satım yapanın sayısı tahmin edemeyeceğimiz kadar çok fazla. Kısaca Türkiye’de yüzlerce yerli-yabancı, sanal ya da gerçek kuruluşların olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumun tespit edilememesinin nedeni ise sermaye piyasaları lisansı olmamaları”
HERKES KRİPTO PARA BORSASI AÇABİLİR Mİ? HANGİ ŞARTLARIN GERÇEKLEŞMESİ GEREKİYOR?
KISA YANIT: Herkes açabilir. Hiç şart yok.
UZUN YANIT: Avukat Mustafa Güneş, kripto para borsası olarak faaliyet gösterebilmek için şu an mevzuatta hiçbir kısıtlamanın olmadığını, gerçek kişiler ya da özel hukuk tüzel kişilerin bir lisans veya ruhsat almadan bu faaliyeti yürütebildiklerini söylüyor. Ayrıca kripto para alım-satımı ya da kripto para alım-satımına aracılık etmek yasaklı bir faaliyet olmadığından kuruluş aşamasında ya da faaliyet aşamasında özel bir şartı yerine getirme zorunluluğunun da bulunmadığını ifade ediyor.
NASIL DÜZENLEMELER YAPILMALI?
En son Merkez Bankası’nın ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına dair yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlandı. "Kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz" ifadelerinin yer aldığı yönetmelik 30 Nisan’da yürürlüğe girdi. Yalnız Avukat Mustafa Güneş, bu yasak tartışılabilir ama asıl düzenleme yapılması gereken hususlar düzenlenmedi diyor ve yapılması gerekenleri dört maddede açıklıyor:
1- Kripto varlıkların alım-satımına aracılık hizmetine ilişkin lisanslama zorunluluğu
2- Kripto varlıkların alım-satımına aracılık eden kuruluşların bunları saklayacağı kuruluş hakkında düzenleme
3- Aracılık hizmetine ilişkin kural ve standartlar
4- Bu kural ve standartlara uyulmadığında uygulanacak yaptırımlar
YERLİ KRİPTO PARA BORSASINA BU DENLİ İLGİ NASIL OLUŞTU?
KISA YANIT: Yerli olduğu için.
UZUN YANIT: Bu konuda Mehmet Çoban, yerli yatırımcılar direkt muhatap bulabileceği somut bir borsa olması açısından yerli kripto borsalarını tercih ediyorlar diyor. Bunun yanında yerli kripto para borsalarına 'en azından yerli' mantığı sebebiyle tercih eden çok fazla yatırımcı olduğunu da ekliyor.
İsmail Hakkı Polat ise sadece yerli ya da yabancı olarak değil de kripto paralara olan ilginin temel nedenine bakmanın daha olduğunu vurguluyor. Özellikle pandemiyle birlikte dünyadaki bütün insanların ekonomik zorluğa düştüğünü ve satın alma gücünü kaybettiğinin altını çiziyor ve son zamanlarda ilginin oluşmasında bunun çok önemli faktör olduğunu söylüyor.
“Şu an bankacılık sistemlerinde, özellikle Batı’da düşük enflasyonlu ve düşük faiz getirili sistemlerin yol açtığı satın alma gücü eksikliği var. Bir yandan da dünyadaki bütün merkez bankaları korkunç derecede para basıyor ve paranın satın alma gücü de azalıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönem gelebilecek bir hiperenflasyona karşılık bireyler ve ABD başta olmak üzere çeşitli kurullar, kripto paraların hem varlık hem de teknolojik olarak yükselmesiyle birlikte buraya hücum etmiş durumda.”
KRİPTO PARALAR İÇİN DÜZENLEMELER DÜNYADA MEVCUT MU?
KISA YANIT: Evet var.
UZUN YANIT: Kripto para sektörüyle ilgili düzenlemenin şu an için Türkiye'de olmadığı biliniyor. Peki Dünya’da örneği var mı? Mehmet Çoban, en iyi örneğin Japonya olduğunu söylüyor. Yakın zamanda Türkiye'dekine benzer bir olayın orada da yaşandığını, hemen arkasından da düzenlemenin geldiğini ifade ediyor.
“Aslında biz, benzer bir durumu 2011 yılında Forex piyasası için yaşadık. Rakamlardan tam emin değilim ama o yıl bir düzenleme getirildi ve 100'ün üzerindeki Forex firması bu düzenlemeyle birlikte bir anda sekize düştü. Ama o kalan sekiz kurumla çalışan yatırımcıların şikayetleri oldukça azaldı. Yapılacak bir düzenlemeyle birlikte benzer bir durumun yerli kripto para borsaları için de olması büyük olasılık. Özetle düzenlemeler işini gerçekten iyi yapan yerli kripto para borsaları için büyük bir avantaja dönüşebilir.”
DOLANDIRICILIK OLAYLARINDAN YATIRIMCILAR NASIL DERSLER ÇIKARMALI?
KISA YANIT: Eş dost tavsiyesiyle hareket etmeyin.
UZUN YANIT: İsmail Hakkı Polat, her şeyden önce kripto paraların deneysel olduğunu bilmek lazım diyor ve bu deneysellik doğrultusunda işi öğrenmeleri gerekiyor diye de ekliyor.
“Ben bu piyasalara, kısa vadede köşeyi dönme olarak değil de tam tersine uzun vadede dünyadaki para sistemlerini dijitalleştirecek ve denetlenebilir hale getirecek, bu anlamda da dünyada da devrim yapabilecek inovasyonlar olarak bakıyorum. Yalnız ben bunu ne kadar söylersem söyleyeyim insanlar bunu hemen bir yatırım tavsiyesi olarak algılıyor. Halbuki bu piyasalar hala düzenlenmedi. Gündeme geliyor ama adımlar atılmıyor.”
Polat, geçen yıl bu zamanlar hayatında bir kez olsun kripto para alım-satım yapmış olan insan sayısının 900 bin civarında olduğunu, şu an bu sayının 6 milyona çıktığını söylüyor ve insanları yatırım konusunda dikkatli olmaları için uyarıyor.
“Eş dost çevresinden hareketle yatırım yapmamalılar. Evi arabayı satıp bu işe girmemeliler. İlk önce bu piyasayı çok ama çok iyi anlamalılar. Bu kadar acele karar verip, kulaktan dolma bilgilerle hareket edince sonucu hep birlikte gördük. Yüzlerce insan mağdur oldu.”
Mehmet Çoban da yatırımcı böyle devam ederse sürekli olarak ders çıkarılacak üzücü olaylarla karşılaşılacağının altını çiziyor.
“Yatırımcı okumuyor, araştırmıyor, finansal okur-yazarlık konusuyla hiç ilgilenmiyor. Bunları yapmış olsa eminim bu üzücü olaylar yok denecek kadar az olacak. Çünkü o zaman yatırımcı bilinçlenmiş olacak. Bilinçlenince de yatırımına yön vermek için portföyünü emanet ettiği kurumu araştıracak, soracak; arkasında kim var, ne kadarlık bir sermayeye sahip, çalışanlar kimler, yöneticileri kimler? İşte bu sorulara tatminkâr cevap alamayan yatırımcı o kuruma portföyünü emanet etmeyecek. Böylece ders çıkarması gereken üzücü olaylarla karşılaşmayacak.”
DOLANDIRICILIK OLAYLARI, TÜRKİYE’DE KRİPTO PARAYA BAKIŞI NASIL ETKİLER?
KISA YANIT: Çok olumsuz.
UZUN YANIT: Mehmet Çoban, bu işin yapı taşı olan güven unsurunun özellikle yerli kripto para borsaları için çok ciddi zarar gördüğünü söylüyor.
“Bu durum ilk başta haklı bir yaklaşım. Ancak işini gerçekten iyi yapan yerli kripto para borsaları da bu işten olumsuz yönde etkilendi. Yani dönüp dolaşıp yine finansal okur yazarlığa geliyoruz. Yapılacak düzenlemelerle birlikte bu güven kaybı yeniden sağlanacaktır. Şunu da es geçmemek lazım, özellikle son olaylardan sonra işlem hacimleri bu durumdan oldukça etkilendi”
TÜRKİYE’DE YAŞANAN BU OLAYLARIN BITCOIN’DEKİ SON DÖNEMDE YAŞANAN DALGALANMAYA ETKİSİ OLDU MU?
KISA YANIT: Evet, faktörlerden biriydi.
UZUN YANIT: Türkiye'nin hem kripto para yatırımı hem de yaratılan işlem hacmi açısından dünyada önemli bir yerde olduğunu söyleyen Mehmet Çoban, yaşanan olayların Bitcoin'e etkisi olup olmadığını şöyle açıklıyor:
"Bitcoin yakın zamanda 65 bin dolarlı seviyelerden sert bir şekilde 47 bin dolarlı seviyelere kadar geriledi. Bu düşüşte birçok önemli unsur da vardı. Ancak Türkiye'de yaşanan bu olayın etkisiyle yerli yatırımcının satış yönünde bir strateji izlemesi Bitcoin'in düşüşünde etkili olan önemli unsurlar arasında yer aldı"