Kuyumculuk sektörü, Ticaret Bakanlığı’nın merceği altında

Kuyumculuk güvenin ve ahlaki değerlerin öne çıktığı sektörlerin başında geliyor. Sektörle ilgili alınacak tüm kararlarda bu tabiatını yaşatma ve bugünkü zafiyetlerinden kurtarma esasıyla hareket etmek büyük önem taşıyor. Böylelikle elde edilen toplam vergi ve sektörün gelişimi eş zamanlı artar.

Kuyumculuk sektörü, Ticaret Bakanlığı’nın merceği altında
Kuyumculuk sektörü, Ticaret Bakanlığı’nın merceği altında
GİRİŞ 19.04.2021 16:51 GÜNCELLEME 19.04.2021 16:51

14 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Kuyum Ticareti Hakkında Yönetmeliğe atfen Asrın İşadamları Derneği (ASRİAD) Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Yumakgil tarafından bir açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada; daha önce basında çıkan haberlerinin aksine ilgili kararnamede 500 gram has altın teminatı konusundan bahsedilmemesi ve ‘Kuyumculuk Yetki Belgesi” hakkında düzenlemeler yapılmasının sektör adına olumlu bir gelişme olduğu ifade edilirken, bu anlamda Ticaret Bakanlığı’nın çalışmalarının da desteklendiği belirtildi.

ASRİAD Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Yumakgil tarafından yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi:

“Kayıt dışının belki de en fazla bu sektörde olmasının sebepleri araştırılmalı ve bertaraf edilmelidir. Örneğin 3 kilo altını olan sade bir vatandaş TL bazındaki değer artışından ötürü vergi ödemezken;  kuyumcu esnafına vergi tahakkuk etmesi işleri zorlaştırmaktadır. 2019 başından sonuna kadar 3 kilo sermayesi ile sektörün normalleriyle 200 gr has karşılığı karlılık elde eden bir şirket;  TL bazındaki değer artışından ötürü doğan vergileri ödedikten sonra, 2019 yılını altın bazında yaklaşık 100 gram zarar ile kapattı.  Maalesef bu durum esnafımızı istihdamını azaltmaya ve kayıt dışılığa itmektedir.  

Kayıt dışılığı azaltmak tedricen olmalıdır. Bu; hem kuyumculara maliyetlerini yeniden fiyatlama, hem de politika üreticilerine nitelikli iş gücünü koruma ve hedeflere ulaşma imkânı sağlayacaktır. Borç alacak ilişkisi de kayıt altına alınmış olacaktır. Sektörün şu an işyeri açılışlarının ve iflasların kontrolsüz biçimde yaşandığı öngörülemez bir alan olduğunu unutmamak gerekir.

Tam burada yeni işyeri açacak müstakbel kuyumcudan belli şartları olgunlaştırmasını isteyebiliriz.   Örneğin; meslekte belli bir süre çalışma ve gösterilen belli bir miktar sermayenin bir kısmını kamu bankalarına teminat olarak bırakması istenebilir. Yeterli sermayesi olmayan kişiye ise çok daha uzun yıllar mesleki tecrübe şartı koşulabilir. Böylelikle yeni işyeri açanlar, aldıkları sermaye ve/veya kariyer riskleri nispetinde toplam kaliteyi yükseltmek zorunda kalacaklardır.

Toplam kaliteyi arttırmak için ihtiyaç duyulan işletme sayısının ve yetkinliğinin doğru ölçülmesi şarttır. Bugünlerde bahsi geçen yetki belgelerinin,  öncelikli onay merkezinin, mesleki odalar olması ölçüm ve yönetim açısından daha pratik olabilir. Bu manada Hollanda gibi gelişmiş ülkelerin mesleki oda kuruluşlarında şu anda uygulamakta oldukları politikalar da bize fikir verebilir.

Ülkemiz kuyumculuk sektörü dünya lideri İtalya ile sürekli rekabet halindedir.  Önerilerimiz dikkate alındığında ortalama ihracat işçilik fiyatı 1dolar/gr’dan 4 dolarlara yeniden yükseldiğini birkaç yıl içerisinde göreceğiz. Bu ise; sektörde gelişmişliğin ve toplam verginin artmasını sağlayacaktır.”