500 bin kişinin Türkiye isyanı! Planlar değişti

Türkiye uçuşlarına sınır getirilmesi Rusya’yı karıştırdı. Turizmciler, Türkiye'ye yönelik uçuşların kısıtlanmasının biran önce kaldırılmasını bekliyor.

500 bin kişinin Türkiye isyanı! Planlar değişti
500 bin kişinin Türkiye isyanı! Planlar değişti
GİRİŞ 14.04.2021 13:30 GÜNCELLEME 14.04.2021 14:11

Ağırladığı turist bakımından "turizmin başkenti" olarak nitelendirilen ve dünyanın en önemli turizm destinasyonları arasında yer alan Antalya'da, yabancı turist hareketliliği başladığı bir dönemde Rusya'dan gelen normal ve charther uçuşların 45 gün sınırlandırılması turizmcileri şaşırttı.

Özellikle Ruslar için vazgeçilmez tatil merkezi olan Antalya, geçen yıl Güvenli Turizm Sertifika Programı ile yaklaşık 1,5 milyonu Rus olmak üzere 3,5 milyon turiste, "sağlıklı ve güvenli" hizmet sundu.

Yabancı rakiplerine göre önemli bir sınav veren kent, özellikle Akdeniz ülkeleri arasında en fazla tercih edilen destinasyon oldu. Sorunsuz şekilde sezonu kapatan Antalya, yeni sezon için de salgına karşı gerekli önlemlerini aldı.

Geçen yıldan daha fazla turist ağırlamayı planlarken Türkiye ile Rusya arasındaki hava yolu taşımacılığının 15 Nisan-1 Haziran itibarıyla geçici olarak kısıtlanmasını değerlendiren turizmciler, biran önce vazgeçilmesini beklediklerini karardan tatilcilerin de olumsuz etkileneceğini düşünüyor.

"RUSYA'DAN ÇOK CİDDİ BİR REZERVASYON VARDI"

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca, AA muhabirine, Ruslar için Antalya'nın en önemli destinasyonların başında geldiğini belirtti.

Yurt dışına tatile çıkan Rusların yarısından fazlasının Türkiye'yi tercih ettiğini vurgulayan Atmaca, "Bizler gibi Antalya'da tatilini yapmak isteyen Rus turistlerin de beklemediği bir karar. Çünkü Rusya'dan ciddi bir rezervasyon vardı. Temennimiz bir an evvel kısıtlama kalkar." dedi.

Havalimanından otellere kadar her alanda salgınla ilgili etkin tedbirler alındığına dikkati çeken Atmaca, geçen yıl Türkiye'ye ve kente gelen Rus turistlerin bu tedbirleri deneyimlediklerini, memnun şekilde ülkelerine gittiklerini kaydetti.

"DÜNYAYA ÖRNEK GÖSTERİLECEK ÖNLEMLER ALINDI"

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Akdeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Ferit Turgut, sektörün çok ciddi şekilde sezona hazırlandığını söyledi.

Turizmde marka kent haline gelen Antalya'nın en büyük pazarlarının başında Rusya'nın geldiğine değinen Turgut, ikinci Almanya, üçüncü pazarın da İngiltere olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin geçen yıl salgına karşı yürüttüğü etkin mücadeleyle turizmde tercih edilen önemli destinasyonlar arasında yer aldığını anlatan Turgut, "Sektör olarak dünyada örnek gösterilebilecek önlemleri aldık. Sorunsuz şekilde misafirlerimizi ağırladık. Sağlıklı ve keyifli tatillerini yapıp, memnun olarak ülkelerine döndüler." ifadesini kullandı.

"500 BİN RUS TURİST REZERVASYONU VARDI"

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, 15 Nisan günü için verilen kararın açıklanmasıyla otel rezervasyonlarının, uçakların ve planların değiştiğini söyledi.

Rus tur operatörleri birliğinin bu dönem için 533 bin rezervasyon açıklamasında bulunduğunu belirten Yavuz, "Nisan itibarıyla Antalya'ya günlük ortalama 30 uçak ile 7 bin Rus misafir gelmeye başlamıştı. Bunun mayıstaki Rus resmi tatiliyle daha artarak devam edebileceği ve Rus turistlerin öncelikle Türkiye'yi tercih edecekleri öngörülüyordu. 15 Nisan-1 Haziran döneminde en az 500 bin Rus turist rezervasyonu vardı." diye konuştu.

BU YIL TATİL REZERVASYONLARI "SON DAKİKA"YA KALACAK

Öte yandan Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, bu yıl rezervasyon taleplerinin seyahatten kısa bir süre önce gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, "Son dakika gelişmeleri, bu yılı belirleyecek en önemli unsur olarak öne çıkıyor. Aşı çalışmalarının olumlu sonuçlanması halinde talep artışına paralel olarak rezervasyon sürelerinin de uzaması ihtimaller dahilinde bulunuyor." dedi.

Eresin, Turizm Haftası dolayısıyla sektördeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın sürecinin başında yaptıkları değerlendirmelerde, salgının olumsuz etkilerinin 2021'de de devam edeceğini öngördüklerini ve yılın ilk 2 ayında hem içeride hem dışarıda bunun gerçekleştiğini söyledi.

İstanbul'da ocak-şubat dönemi otel doluluk oranının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 düşüşle yüzde 29,2, Türkiye'de otel doluluklarının ise aynı dönemde yüzde 47,2 azalarak yüzde 32 olduğunu aktaran Eresin, bu oranların hala açık olan otellerden sağlanan verilerle oluştuğunu ifade etti.

Eresin, devamla şunları kaydetti: "Birçok otel, özellikle şehir otelleri 'geçici molaya' devam ediyor. İstanbul ve ülke ortalamasına baktığımızda kapalı olanlar da dahil edildiğinde tek haneli doluluklardan bahsedebiliriz.

Turizme yönelik beklentiler, öngörüler artık günlük, hatta anlık olarak değişebiliyor. Bugünü konuşursak, gelecek aylara ilişkin de iyimserlik oluşturacak bir işaret alamıyoruz. Şu anda geçen yılki kadar zorlu bir süreç yaşadığımızı söyleyebiliriz.

Uluslararası hava trafiği henüz açılmadı. Aşılama işlemleri tüm dünyada yavaş gidiyor. Dolayısıyla özellikle nisan ayında öngördüğümüz hareketlenme beklentimiz ötelenmiş ve eylül ayına kaymış durumda.

Buna karşın aşılama hem bizde hem diğer ülkelerde hızlı bir şekilde tamamlanırsa, uluslararası hava trafiği de açılırsa eylül beklentisi, haziran, temmuz aylarına çekilebilir."

Eresin, şehir otellerinde ise sürecin biraz daha uzun olacağını, Avrupa'dan ve diğer büyük turizm pazarlarından gelen ilk sinyallere bakıldığında da şehir otellerinin işlerinin yıl sonuna kadar çok zor göründüğünü aktararak, turizm sektörü çalışanlarının öncelikli aşılama programına alınmasının kendilerine moral verdiğini, bunun uluslararası düzeyde çok önemli bir pazarlama aracı olacağını vurguladı.

Kendilerine ulaşan veri ve bilgilerin erken rezervasyon konusunda henüz fark edilecek düzeyde bir talep oluşmadığı yönünde olduğunu aktaran Eresin, "Bu yıl rezervasyon taleplerinin seyahatten kısa bir süre önce gerçekleşmesini bekliyoruz.

Yani son dakika gelişmeleri, bu yılı belirleyecek en önemli unsur olarak öne çıkıyor. Aşı çalışmalarının olumlu sonuçlanması halinde talep artışına paralel olarak rezervasyon sürelerinin de uzaması ihtimaller dahilinde bulunuyor." dedi.

"SEKTÖR İÇİN 2022, GERÇEK ANLAMDA AÇILMIŞ BİR YIL OLACAK"

Müberra Eresin, ülkelerin ve sınırların açılmasıyla daha iyi rakamlarla devam edileceğini belirterek, "2019 yılı rakamlarına ulaşabilir miyiz? Bu soruya yanıtımız 'hayır' olacak. Sektör için 2022, gerçek anlamda açılmış ve 2019'u yakalama ihtimali olan bir yıl olacak.

Ama yine de 2021'de moral veren yükselmeler olur diye bekliyoruz. Turizm sektörü, 7-8 ay daha destek alabilirse 2022 yılından itibaren takip eden 3-4 yılda tüm kayıpları kapatıp üzerine çıkacaktır ve Türkiye ekonomisine eskiden olduğu gibi en büyük desteği verecektir." diye konuştu.

Sektör olarak 54 farklı sektörü beslediklerini ifade eden Eresin, 2022'den itibaren kendilerine düşeni fazlasıyla yerine getireceklerini söyledi. Konaklama sektörü olarak salgın sürecinin başından itibaren misafirleri ağırlamaya hazır olduklarını belirten Eresin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan ve yaklaşık bir yıldır başarıyla uygulanan Güvenli Turizm Sertifika Programı önemli bir etken oldu. Şu ana kadar 8 bin 500 işletme bu belgeyi almış durumda. Bunlardan 3 bin 500'ü Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli konaklama tesisi. Bu program, dünyadaki hijyen sertifikası programları arasında en iddialılardan biri.

Salgın sürecinde sektöre hem ulusal hem uluslararası düzeyde rekabet avantajı sağladı. Hatta bazı ülkelerde örnek uygulama olarak gösterildi.

Bu sertifikayla tatilini Türkiye'de geçirecek tüm Türk vatandaşları ve yabancı ziyaretçilere ulaşımdan konaklamaya, tesis çalışanlarından yolcuların kendi sağlık durumuna uzanan geniş bir yelpazede bir dizi yeni tedbirler tanımlanıyor. Sertifika alım koşulları oldukça ağır ve 200'e yakın kriterin sağlanması gerekiyor. İşletmeler, dünya çapında sertifikasyon firmaları tarafından denetleniyor.

Hijyen ve Kovid-19 önlemleri konusunda tüketici hassasiyetinin arttığı bir dönemde önlemlerini alan işletmelerin öncelikle tercih edildiğini gözlemliyoruz.

Otellerimiz, yeme içme mekanlarımız, turizme açık tüm mekanlarımız, seyahat acentelerimiz, tur otobüslerimiz neredeyse turizmle ilgili tüm hizmet alanlarımız belli standartlarda sertifikaya kavuşturuldu ve gerçekten bunun uygulamalarını da çok iyi şekilde hayata geçirdi. Misafirlerimiz, gönül rahatlığıyla Turizm İşletme Belgeli ve Güvenli Turizm Sertifikalarını almış otellerimizde konaklayabilirler. Tek yapmaları gereken bu belgelerin varlığından emin olsunlar."

"SALGININ KÜRESEL TURİZM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ BU YIL DA DEVAM EDİYOR"

TÜROB Başkanı Eresin, Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO), salgının küresel turizm üzerindeki yıkıcı etkisinin bu yıl da devam ettiğini ve Ocak 2021’de uluslararası turist trafiğinde 2020'ye kıyasla yüzde 87 düşüş olduğunu açıkladığını anımsattı. Zorunlu testler, karantinalar ve bazı durumlarda sınırların tamamen kapatılmasının, uluslararası seyahatin yeniden başlamasını engellediğini, aşılama hızı ve dağıtımının beklenenden daha yavaş olmasının turizmin yeniden başlamasını daha da geciktirdiğini ifade eden Eresin, şunları kaydetti: "İçinde bulunduğumuz Avrupa bölgesi turist girişlerinde yüzde 85 düşüş yaşadı. Şubat ayı itibarıyla tüm küresel destinasyonların yüzde 32'si uluslararası turistlere tamamen kapalı. Bu yüzden UNWTO, küresel turizm için 2021'in ilk birkaç ayının zorlu olacağını öngörüyor. UNWTO, 2020'nin turizm açısından kaydedilen en kötü yıl olurken, uluslararası düzeyde daha iyi bir 2021 için güçlü ve acil adımlar atması gerektiğine dikkat çekiyor.

"BU YIL İÇİN SEKTÖRÜN EN BÜYÜK DESTEĞİ OLACAK"

Müberra Eresin, içeride ve dışarıda turizm sektörü rakamlarının bu kadar negatif görünürken, turizm sektörüne sağlanacak desteklerin devamının hayati önem taşıdığını vurgulayarak, sektöre verilen desteklerin yıl sonuna kadar devam etmesinin bu yıl için sektörün en büyük desteği olacağını belirtti.