Market fiyatlarına yeni model geliyor! İşte dikkat çeken İngiliz sistemi

Rekabet Kurumu, Türkiye’de çoğunlukla küçük ve orta ölçekli üretici veya çiftçiye ürettirdiği ürünler sayesinde ‘daha ucuza satış’ yapabilen indirim marketlerinin sahip oldukları ‘alıcı gücünü’ üretici üzerinde kötüye kullanmasının önüne geçmek için ‘süpermarket ombudsmanlığı’ sisteminin kurulmasını önerdi.

Market fiyatlarına yeni model geliyor! İşte dikkat çeken İngiliz sistemi
Market fiyatlarına yeni model geliyor! İşte dikkat çeken İngiliz sistemi
GİRİŞ 10.02.2021 09:47 GÜNCELLEME 10.02.2021 09:47
Bu Habere 35 Yorum Yapılmış

Rekabet Kurumu, Türkiye Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör İncelemesi Ön Raporu’nu yayımladı. Raporda, 2011’de pazarın en büyük beş firmasının içinde sadece bir indirim marketi bulunurken 2019 itibarıyla ilk dört teşebbüsten üçünün indirim marketlerden oluştuğu kaydedildi. Aynı süreç içinde yerel ve küçük marketlerin ise kan kaybettiği vurgulandı.

‘REKABET GÜCÜNÜ ZAYIFLATIR’

İndirim marketlerin ürün portföylerindeki özel markalı ürün ağırlığının diğer marketlerden daha fazla olduğu belirtilen raporda, şu ifadeler yer aldı:

“İndirim marketleri tarafından tasarlanan bu ürünler çoğunlukla küçük ve orta ölçekli üretici veya çiftçiye ürettirilmektedir. Perakende seviyedeki gücünün de etkisiyle indirim marketler bu satıcılar karşısında önemli bir alıcı gücüne sahip olmaktadır. Bu gücün kötüye kullanılması söz konusu satıcıların faaliyetlerini zorlaştırarak, bu teşebbüslerin rekabetçi güçlerini zayıflatabilecektir. Yatırım, yeni pazar ve yeni ürün geliştirme güdülerini zayıflatacak uygulamaları engellemek şarttır.”

‘SÜPERMARKET OMBUDSMANLIĞI’

Raporda, İngiltere’de 2013’te kurulan, ‘süpermarket ombudsmanlığı’ sistemi örnek gösterilerek benzer bir mevzuat düzenlemesi önerildi. İngiliz örneği üzerinden büyük perakendecilerin alıcı güçlerini kullanarak riskleri ve beklenmedik maliyetleri tedarikçilere aktarmaları nedeniyle fiyat artışlarının yaşanabildiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

“Firmaların alıcı güçlerinin kötüye kullanılmadığının garanti altına alınmasının, marketler arasındaki rekabete de olumlu yansıyarak, başta fiyatların düşmesi olmak üzere hızlı tüketim malları perakendeciliği pazarında rekabetten beklenen faydaların kazanılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Alıcı gücü kaynaklı haksız ticaret uygulamalarına örnek olarak perakendecilerin çeşitli isimler altında tedarikçilerden bedel alması, ödeme vadelerinin uzun olması, sözleşmede tek taraflı değişiklik yapılması gibi uygulamalar verilebilir. Sektör incelemesi sonucunda kanunlarda haksız ticari uygulamaları yasaklayan birtakım hükümler bulunmakla birlikte, tedarikçilerin şikâyet yolunu seçmedikleri ve dolayısıyla söz konusu hükümlerin işletilmediği tespit edilmiştir. Bu itibarla, son 10 yılda hızlı bir artış göstererek, gerek tedarik gerekse perakende seviyelerindeki aktörlerin faaliyetlerini ve rekabetin seviyesini olumsuz yönde etkileyebilecek önemli bir seviyeye gelen perakendecilerin alıcı gücünün kötüye kullanılmasının engellenmesini teminen, ülkemizde de yasal bir düzenleme ve bu yasal düzenlemenin uygulamasından sorumlu, inceleme yapma ve yaptırım uygulama yetkilerine sahip bağımsız bir idari otoritenin varlığına ihtiyaç bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.”

İŞTE DÜZENLENMESİ İSTENEN HUSUSLAR

Raporda, yapılacak düzenlemeyle bozulabilir tarımsal ve gıda ürünleri bakımından 30 günü; diğer tarımsal gıdalar bakımından 60 günü aşan ödeme vadeleri, bozulabilir gıdalarda kısa sürede yapılan iptal bildirimleri, alıcının tek taraflı sözleşme değişiklikleri, işlemle ilgili olmayan ödeme talepleri, kayıp ve bozuk mal riskinin tedarikçiye transferi, tedarikçi talebine rağmen alıcı tarafından tedarik sözleşmesine yazılı onay verilmemesi, ticari sırların alıcı tarafından kötüye kullanılması, alıcı tarafından yapılan ticari misillemeler, tüketici şikâyetlerinin incelenmesi maliyetinin tedarikçiye aktarılması hususlarının yasaklanmasının gerekli olduğu kaydedildi. Raporda ayrıca satılmayan ürünlerin iadesi, listeleme, raf ve stok bedellerini, promosyon bedelini, pazarlama bedelini, reklam bedelini tedarikçinin ödemesi; alıcının tedarikçinin ürünlerini satmak için kullanılan alanlara yerleştirilmesi için tedarikçiden personel ücreti alması
hususlarının düzenlenmesi istendi.

KAYNAK: MİLLİYET
YORUMLAR 35
  • vatandaş 3 yıl önce Şikayet Et
    boşuna çenenizi yormayın. hükümet neyin ne olduğunu biliyor. marketleri koruyor. sırf poşet yasasından bile anlaşılıyor. hal yasası,karekod uygulması, daha yeni bazı ürünlerin ambalajlı satılması vb.. yasaları ile zincir marketleri koruyup diğerlerini rekabet edemez konuma sokuyor. benim tarlamdan 20 cuval patatesi atıp arabama bir yemek sitesine bir markete veya parakende satmam yasak gidip hale girip halciye yedirmem şart..
    Cevapla
  • batar 3 yıl önce Şikayet Et
    3 yıldır laf var icraat yok, yok barkod sistemi yok , kontrol sistemi, bu ülke kabzımal ve marketçilerden çektiği kadar kimseden çekmedi.
    Cevapla
  • meraci83 3 yıl önce Şikayet Et
    Bizim insanımıza iyi yolda yön veren insan yada kuruluşlar iyi gelmez. Bir yonunu bulur sahtekarlığına devam ettirme çabasına düşer.Yegane ilaç her kim fırsatı halkı soymaya çevirmişse tespit edildiğinde altından kalkamayacağı ağır para cezaları veya ticari faaliyetlerden men cezaları verilmelidir.
    Cevapla
  • Mr Q 3 yıl önce Şikayet Et
    Parayı verenden alıyorlar ürünleri büyük marketler. Ucuz mal satabilecek kişilerin şansı yok . 80 ilde satamadigi malı geri toplaman lagzim diyor . Bu ise kim girebilir ancak gücü olan girer. 3 ay sonra aldikalrini ödüyorlar büyük market zincirleri buna kimin gücü yeter.
    Cevapla
  • vatandaş 3 yıl önce Şikayet Et
    yahu bu iş için üstün zekalı insanlara ihtiyaç yok yapılacak olan iş basit daimi üretici halleri kurulacak her mahallede 1 adet daimi üretici hali olacak yani hergün tanzim satış ve rekabet artacağından marketler tanzimlerle yarışacak bu şekilde fiyatlar düşer olay bu...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle