Altında yeni rekor beklentisi! Türkiye gözünü zirveye dikti

Uzmanlar, son 10 yılın en kötü ocak ayı performansını sergileyen atının 2020’ye kıyasla daha düşük bir oranda olmakla birlikte 2021’de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasını bekliyor. Öte yandan altın ithalat faturası her yıl milyarlarca doları bulan Türkiye, altın üretiminde dünyanın en büyükleri arasına katılma planları yapıyor. Türkiye hedeflerini tutturması halinde en büyük üreticiler ligine girebilecek.

Altında yeni rekor beklentisi! Türkiye gözünü zirveye dikti
Altında yeni rekor beklentisi! Türkiye gözünü zirveye dikti
GİRİŞ 30.01.2021 11:26 GÜNCELLEME 30.01.2021 11:27
Bu Habere 36 Yorum Yapılmış

Altın, son 10 yılın en kötü ocak ayını geçirdi. Fiyatların seyri açısından temel belirleyici olarak görülen ABD mali teşvik paketine ilişkin belirsizliklerin sürmesi ve Koronavirüs kaynaklı endişelerin doları desteklemesi, altında kısa vadede zayıf bir performans beklentisi oluşturuyor. Yılın genelinde ise analistler ve işlemciler 2020’ye göre daha yavaş da olsa artış beklemeye devam ediyor.

Küresel piyasalarda bu hafta hissedilen baskıdan altın da nasibini alarak son 10 yılın en kötü ocak ayını geçirdi. ABD’de mali teşvik paketinin önerilen büyüklüğü ile Kongre’den onay alma ihtimalinin zayıflamış olması dolar endeksinin 90 seviyesinin üzerinde taban oluşturmaya başlaması altının kısa vadede 1.815-1.855 dolar bandına takılmasına neden oluyor. Yılın geri kalanında ise, küresel ekonomideki toparlanmaya bağlı olarak altın rallisinin ‘yavaşlayacağı ancak durmayacağı' beklentisi hakim. 2020 yılında yüzde 20’den fazla yükseldikten sonra bu yıl altın fiyatlarının daha sakin bir hızla artacağı düşünülüyor. Analistler ve işlemciler fiyatların mevcut seviyelerden toparlanmasını bekliyor. Hatta birçoğu fiyatlarda bu yıl yeni bir rekor gelebileceği tahmininde bulunuyor.

'DAHA SAKİN BİR YÜKSELİŞ' DÖNEMİNE GİRİYOR

Reuters’ın 40 analist ve işlemcinin katılımıyla yaptığı anket, altın fiyatlarının yılın ilk çeyreğinde ons başına ortalama 1.900 dolar, tüm yıl için ons başına 1.925 dolar ve 2022’de 1.908 dolar olacağı beklentisini ortaya koydu. Üç ay önce yapılan benzer bir ankette, altının 2021’de ortalama 1.965 dolar olacağı yolundaki tahminlerde gerileme meydana geldi. Ankete katılan bağımsız değerli metaller analisti Ross Norman, “Altının 2020’ye kıyasla daha düşük bir oranda olmakla birlikte 2021’de iyi performans göstermesini bekliyoruz. Sarı metalin bu yıl tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşacağını tahmin ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Ross Norman’a göre, ‘finans piyasaları kırılgan olmaya devam ediyor ve yatırımcılar altını bir panzehir olarak görmeye’ devam edecek.

Ekonomik kriz dönemlerinde genellikle güvenli liman olarak görülen altın, geçtiğimiz yaz koronavirüsün küresel ekonomiyi sarstığı dönemde ons başına 2.072.50 dolarla rekor seviyeye yükselmişti. Altın koronanın büyük bir tehdit oluşturduğu ortamda merkez bankalarının faiz oranlarını aşağı çekmesi ve ekonomiye nakit pompalamasından yararlandı. Zira teşvikler enflasyon tehdidini artırıyor ve altına rakip bir varlık sınıfı olan tahvillerin getirilerini düşürüyor. Ancak aşıların yaygınlaşmasıyla yatırımcıların ekonomik büyümeden fayda sağlayabilecek hisse senetleri gibi varlıklara yönelmesi altın fiyatları 1.850 doların altına düştü.

TAHVİL FAİZİNDE YÜKSELİŞ EĞİLİMİ ALTINI DİZGİNLİYOR

Julius Baer analisti Carsten Menke ise, küresel ekonomik iyileşmenin doları zayıflatarak altını, ABD dışındaki alıcılar için daha ucuz hale getirebileceğini bildirdi. Ancak tahvil getirilerindeki artışın altındaki artışı geçebileceğini belirtti.

ABD 10 yıllık tahvil faizinde son dönemde aşağı yönlü bir hareketlilik olduğu ve getirilerin %1’e doğru gerilediği takip ediliyor. Ancak analistler yüzde 1 seviyesinin altında kalıcı bir hareket oluşmasını beklemiyor. ABD’de teşvik paketi ve kamu borçlanmasının artacağına ilişkin sinyaller çerçevesinde faizlerdeki yükseliş eğiliminin korunabileceği belirtiliyor. Bu da altındaki yükseliş eğilimlerinin sınırlı kalmaya devam edebileceğinin sinyalini veriyor. Kısa vadede ons altının zayıf seyrini koruması ve 1.815 – 1.855 bandında takılıp kalabileceği belirtiliyor.

SARI METAL ŞU ETMENLERDEN DESTEK ARIYOR

Değerli metaller ürün ve hizmet desteği sunan Heraeus Precious Metals, yayınladığı son raporda, 2021 yılında altın fiyatlarını destekleyebilecek etmenleri şöyle özetliyor:

Ekonomik belirsizlik 2021’de önemini koruyor. ABD seçimleri ve Brexit gibi bazı siyasi riskler azaldı fakat ekonomiye yönelik riskler sürüyor. Salgının ikinci dalgası birçok ülkeyi vurdu ve tecrit tedbirleri halen devam ediyor. Maliye ve para politikaları destekleyici olmaya devam ediyor. Fed ve ECB’nin her ikisi de bilançolarını ayda 120 milyar dolar genişletiyor. Enflasyon ve tahvil piyasası altın lehine. Enflasyon beklentileri şu anda, 2020’de bulunduğu seviyenin üzerine çıktı. Tedarik zincirlerinde aksama gıda ve diğer emtia fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Geçen yıl petrol fiyatlarındaki düşüşün baz etkileri de enerji maliyetlerindeki artış nedeniyle sıçramaya neden olacak.

Merkez bankaları 2021’de alıcı olmaya devam edecek, ancak Çin ya da Rusya olmadan toplam alımların geçen yılki seviyelerde kalması muhtemeldir. Çin, 2019’da altın rezervlerini artırmayı bırakırken, Rusya alımlarını durdurdu. Tek önemli altın alıcısı Türkiye kaldı, bu da geçen yıl toplam alımlarda düşüşe neden oldu. Yatırım talebinin fiyatları desteklemesi bekleniyor. Mali ve parasal teşvikler yatırımcının güvenli liman olarak altın talebini canlı tutabilir. Altın fiyatının 1.760 dolar/ons ile 2.120 dolar/ons aralığında işlem görmesi bekleniyor.

GÜMÜŞ PİYASASI HAREKETLİ

Bu hafta Fed’in ekonomiyi desteklemeye devam edeceği yolundaki haberler, altına göre endüstriyel kullanım avantajı olan gümüşü 26 dolar/ons seviyesinin üzerine taşıdı. Dailyfx.com analistlerine göre altına göre daha güçlü bir performans sergileyen gümüş buralarda kalması halinde 27 doları hedefleyecek. 27.24 puan seviyesinin aşılması ise beş aylık hareket ortalamasına denk gelen 27.92 direnç seviyesini gündeme getirebilir. Gümüşün, altından daha iyi bir tablo çizmesi, 1 ons altının ne kadar gümüş aldığına işaret eden altın/gümüş rasyosunda 70 seviyesinin aşağı doğru kırılması olasılığını doğuruyor.

TÜRKİYE'NİN GÖZÜ BU ALTIN LİGİNDE

Altın ithalat faturası her yıl milyarlarca doları bulan Türkiye, altın üretiminde dünyanın en büyükleri arasına katılma planları yapıyor. 2020 yılında 42 ton ile üretim rekoru kıran Türkiye, buna rağmen yüklü miktarda ithalat yapıyor. Her yıl 130-160 ton altın ithal eden Türkiye’nin 2020’nin ilk yarısında altın ithalatına ödediği bedel 11 milyar dolar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın hedefi 5 yıl içerisinde üretimi 100 tona ve üzerine çıkarmak. Dünyada şu an 100 ton üzerinde üretim yapan 10 ülke bulunuyor. Türkiye hedeflerini tutturması halinde en büyük üreticiler ligine girebilecek.

Dünya Altın Konseyi verilerine göre 2019 yılı itibarıyla dünyanın en büyük altın üreticileri şunlar:

1.Çin-383.2 ton: Küresel altın üretiminin yüzde 11’ini gerçekleştiren Çin yıllardır en çok üretim yapan ülke konumunda. Ancak üretim art arda 3 yıl gerileyerek 400 tondan 383 tona kadar geriledi. Çünkü altın madenlerinde siyanür kullanımının azaltılması gibi çevreci önlemler alınıyor.

2. Rusya-329.5 ton: Avrupa’da altınının yüzde 83 gibi önemli bir bölümü Rusya’dan geliyor. Sadece 2019’da üretimini 50 ton artıran ülkede altının en büyük alıcısı ise, üretimin üçte ikisini absorbe eden Rus hükümeti.

3. Avustralya-325.1 ton: 2019’da yüzde 4 artışla yedi yıl üst üste üretim artışı bildirdi. Mineral endüstrisi, Avustralya’nın toplam ihracatının yarısından fazlasını karşılıyor ve GSYİH’nın yüzde 8’ini oluşturuyor.

4. ABD-200.2 ton: Üretim 2019’da yüzde 11 düştü ve art arda beş yıllık büyüme sona erdi. On iki eyalet yaklaşık 9 milyar dolar altın üretti. ABD’de altının yaklaşık yüzde 78’i Nevada’dan geliyor.

YILLIK BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 2,7

5. Kanada-182.9 ton: Ülkede altın madeni üretiminin 2019’dan 2023’e kadar yıllık ortalama yüzde 2.7 artarak 7.6 milyon onsa ulaşacağı tahmin ediliyor.

6. Peru-143.3 ton: Altın üretimi büyük ölçüde La Pampa bölgesinde yapılıyor. Madencilik, ekonominin önemli bir kısmı ve bölgenin toplam üretiminin yüzde 28’inden fazlasını oluşturuyor.

7. Gana-142.4 ton: Gana, 2019’da Güney Afrika’yı geride bırakarak Afrika’nın en büyük altın üreticisi oldu. İşletmenin ve madenciliğin daha ucuz olması yatırımları Gana’ya kaydırdı. Ülke çeşitli endüstriyel mineral rezervlerine ev sahipliği yapıyor.

8. Güney Afrika-118.2 ton: Ülkenin altın madenleri, 2008’den beri her yıl yavaşlıyor. Ülke, kârsızlık nedeniyle kapanan birçok madenin yanı sıra artan elektrik ve işçilik maliyetleri ile mücadele ediyor. Rekabet gücü yüksek pazar .

9. Meksika-111.4 ton: Üretim, 2008’deki 50.8 tondan 2017’de 130 tonun üzerine çıktı. Meksika düşük maliyeti nedeniyle madencilik için çekici bir yer.

10. Brezilya-106.9 ton: Brezilya, bir yıl içinde üretimini 10 ton artırarak bu listeye dahil oldu. Başkan Jair Bolsonaro, Amazon’u ekonomik olarak geliştirme ve mineral zenginliklerinden yararlanma politikası izliyor.

KAYNAK: DÜNYA.COM/EVRİM KÜÇÜK
YORUMLAR 36
  • Gökhan Atmaca 3 yıl önce Şikayet Et
    Altın fiyatı ve dövizin fiyatını pompalıyoruz ki faizler yükselsin diye! Bilinçli veya bilinçsizce yorumlar ilk cümlemdeki faizin yükselmesine yağ bal oluyor.
    Cevapla
  • dahane? 3 yıl önce Şikayet Et
    ingilteredeki 470 tonuda ekleyin rekor türkiyenın daha ne istiyorsunuz..
    Cevapla
  • Hasan 3 yıl önce Şikayet Et
    Altındaki gidaşatı ABD den gelen veriler belirler.Kimse altının ne zaman düşüp yükseleceğini bilemez.Daha düşer gibi geliyor bana
    Cevapla
  • Bozok 3 yıl önce Şikayet Et
    Döviz yükselince o ülkenin vatandaşı yabancı sermayenin işçisi olur bu kadar basit ve net maalesef
    Cevapla
  • milletin ferdi 3 yıl önce Şikayet Et
    İş iştir, üretim üretimdir. Tabiki tercih yerli sermayeden yanadır. Ama tüm ekonomik faktörler gibi sermaye de kıttır. ABD gibi kalkınmış veya artık hiç de yabancı sermayeye ihtiyacı duymayan Çin bile halen yabancı sermayeyi ülkelerine çekmeyi arzuluyorlarsa özellikle bizim gibi tasarruf eğilimi düşük, sermaye birikimi az olan ülkeler için yabancı sermayeyi reddetme lüksü kesinlikle yoktur. Yabancı sermaye de nasıl Çinlilerin çekik gözü için Çin’e gitmediyse bizim de kara kaşımız kara gözümüz için bize gelmez sadece üretim maliyetini düşürmek için gelir. Maaş ve ücretlerin anlamlı olarak artması ise ancak yabancı veya yerli fark etmez yatırımla, üretimle ve işsizliğin azalmasıyla mümkün olur
    Cevapla
  • üsküplü 3 yıl önce Şikayet Et
    arkadaşlar yeter artık görün gerçekleri pandemi süreci falan geçin artık bunları ekonomimiz 2019 un üçüncü çeyreğinde de kötüydü şimdi de kötü. bana bugün pandemiyi bahane etmeyin ve kabul edin Türkiye nin eğitimi ve ekonomisi birçok faktöre bağlı olarak yıllardır iyileşemeyen bir yaradır. at gözlüğü takıp sürekli başkalarına suçu atmak cahillik, biz çok iyiyiz yürüyün aslanlarım zirvedeyiz diyerek kendimizi kandırmak da ahmaklaktır. çok şükür Rabbime Reis olmasa ne sağlıkta ne savunmada nede dış işlerinde bu kadar güçlü olamazdık ama yinede kabul etmiyoruz. haber 7 gibi körü körüne gerçeklerden uzak olmayalım harikayız bir numarayız zirvedeyiz haberlerine aldanıyoruz.
    Cevapla
  • Türkiye 3 yıl önce Şikayet Et
    Üsküplü yaptığın yorumu bir oku ne anlayacaksın balkan toprağıydı şuan avrupa toprağı orası neden mi sizin gibi tutarsız insanlar yüzünden çıktı topraklarımız neden mi çünkü sezarın hakkını sezara vermediğiniz için yaşın kaç senin 30 mu ? İstanbulda doğmuşsun 20 sene İstanbulun halini bile bilmiyorsun kokuşmuş çöplerin akmayan suların çöp dağlarının halini git babana sor hani yaşın 30 sa bilmiyorsan cahil kalmazsın İstanbulda doğmuşsun ama üsküplü yazmışsında bir ab ye özentilik var sonuçta ama orayı eleştirmek her babayiğidin harcı değil sonuçta demi
    Cevapla
  • üsküplü 3 yıl önce Şikayet Et
    İstanbul Fatih doğumluyum ama Üsküp'ü soruyorsan orası 500 yıl Osmanlı toprağı olarak kalmıştır. Senin gibi cahiller yüzünden masada kaybettiğimiz öz balkan toprağıdır. Cahil ile münazara yapılmaz demiş atalarımız. Selametle
    Cevapla
  • Türkiye 3 yıl önce Şikayet Et
    Üsküplü sen git önce doğduğun şehiri ve avrupayı eleştir içimizdeki güruh yeter bakın birde siz ötmeyin git avrupayı sömürgeleriyle işgal ettiği zenginlikleriyle ayaktı kaldığını söyle tamam mı hadi orada öt
    Cevapla
  • üsküplü 3 yıl önce Şikayet Et
    Sayın trk şahsiyeti Standartları dünyada ki arz talep dengesi belirler benim yaptığım yorum daha çok pandemi süreci öncesi ile alakalı, eğitimde sorunlar olduğunu ifade etmek istedim. Nasıl bir trolsün ki yazımı okumadan klavye başında coca-cola nı içerek cevap vermeye çalışıyorsun. Bu zihniyet ile chpkk ların ekmeğine yağ sürüyorsun. Eleştirilere açık ol vizyonunu genişlet.
    Cevapla
  • üsküplü 3 yıl önce Şikayet Et
    Sayın trk rumuzlu şahsiyet hangi eğitim seviyesi ile bana dünyadan bihaber olduğumu söylüyorsun ben İngiliz dili ve edebiyatı mezunuyum ve dilin uluslararası ilişkilerdeki rolü ve önemi hakkında master yapmaktayım. Şu anda da milyonlarca insan gibi bende KÇÖ alarak aile geçimimi sağlıyorum. Ayrıca Avrupa ve Asya da sayısız şehir gezdim. Bütün ömrünü a haber izleyerek benim dünyadan bihaber olduğumu söylemezsin.
    Cevapla
  • trk 3 yıl önce Şikayet Et
    Hangi ekonomik standarda göre, Hangi eğitim kalitesine göre ,kimden geriyiz?sen dünyadan bihabersin. Bence sen vatandaşlık sorumluğunu kontrol et.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle