Yunus masum, hamsiyi bitirenleri tanıyoruz

Tarım ve Orman Bakanlığı, Karadeniz’de avlanan hamside yasal avlanabilir boy uzunluğunun altındakilerin oranının artması nedeniyle hamsi avına 10 gün süreyle yasak getirdi. Konuya ilişkin bir yazı yazan Yeni Şafak yazarı Yaşar Süngü, hamsileri kurtarmak için yunusların avlanılması gerektiği düşüncesine sert tepki gösterdi.

Yunus masum, hamsiyi bitirenleri tanıyoruz
Yunus masum, hamsiyi bitirenleri tanıyoruz
GİRİŞ 13.01.2021 11:54 GÜNCELLEME 13.01.2021 16:47
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

İşte Yaşar Süngü'nün o yazısı:

 

Bu da akademik bir yalan örneği işte. Neymiş; “yunus popülasyonu avlanma yasağı nedeniyle giderek artmış, yetişkin bir yunus günde 70 kilo hamsi yiyormuş, hamsileri kurtarmak için yunus balıklarını avlamamız gerekiyormuş.

Yunusların çok yemesi yüzünden hamsi 9 santimin üstüne çıkamıyormuş. Çıkamayınca balıkçılar küçük hamsileri avlamak zorunda kalıyormuş.

 

 

Denizlerde av yasağının sona erdiği 1 Eylül’den bu yana vatandaşa 5 cm boyundaki hamsileri yüksek fiyata yedirenler, şimdi kendi suçlarını örtmek için suçu yunus balıklarına atmaya çalışıyorlar.

Tartışmalara bakanlık da dahil oldu.

Ve Tarım ve Orman Bakanlığı, Karadeniz’de avlanan hamside yasal avlanabilir boy uzunluğunun altındakilerin oranının artması nedeniyle hamsi avına 10 gün süreyle yasak getirdi.

**

Tartışmalar sürerken denizlerdeki hamsi varlığının azalmasının suçunun Yunuslara yüklenmeye çalışılmasına tepki gösteren WWF Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı iddiaları yalanladı.

Peki işin doğrusu nedir?

Vakfın verdiği bilgiler doğrultusunda konuya dahil olalım.

Bilimsel açıdan balık değil, “deniz memelisi” olarak kabul edilen yunusların birçok türü küresel ölçekte tehlike altındadır ve son elli yıl içerisinde sayılarındaki azalış, türün devamlılığı için endişe vericidir.

Akdeniz genelinde olduğu gibi Türkiye denizlerinde de, yaşam alanlarının tahribi, yasa dışı balıkçılık faaliyetleri nedeni ile besin azlığı ve kazara ağa takılma, deniz trafiği, gürültü, deniz kirliliği, iklim değişikliği ve kasti öldürme gibi nedenler sayılarındaki bu hızlı azalışın ana nedenlerini oluşturmaktadır.

**

Sadece şehirlerde, tarımda değil, denizlerde de en büyük tehdit bilgi ve bilinç eksikliğidir.

Türkiye’de, 12 yunus ve balina türü gözlemlenmektedir ve bu türler deniz ekosisteminin sağlıklı devamlılığında kilit rol oynamakta ve sadece bu nedenle “deniz mühendisleri” olarak bilinmektedirler.

Mutur (Phocoena phocoena), Afalina (Tursiops truncatus), Tırtak (Delphinus delphis) ve Çizgili yunus (Stenella coeruleoalba) ülkemizde en sık gözlemlenen türler arasında yer almalarına rağmen, var olan bilgi ve bilinç eksikliği, tehditlerin en önde gelenini oluşturmaktadır.

**

Bir yunus balığının günde 70 kilo balık tükettiği iddiası gerçek dışıdır.

Türüne göre değişmekle birlikte bir yunus bir günde kendi ağırlığının ortalama yüzde 2 ila 5’i kadar balık avlar.

Ancak yeterli balık bulduğu takdirde, Mutur için yaklaşık 1 kg, Tırtak için 3 kg, Afalina için 7,5 kg anlamına gelen bu durum yere ve zamana göre değişir.

Yunus, balık bulamadığı zaman ihtiyacını kendi yağ dokusundan karşılar.

**

Çözüm, sürdürülebilir balıkçılık faaliyetlerinin önünün açılmasında.

Balık stoklarının azalmasının nedeni, yunus değil insan kökenlidir.

Vahşi balıkçılık, balığın üremesi ve çoğalmasına fırsat tanımamaktadır.

Kıyılardaki plansız yapılaşma ile doğal ortamların değişimi, iklim değişikliği nedeni ile deniz suyu sıcaklığındaki artış, istilacı türler ve kirlilik gibi etkenlerin de balık popülasyonlarındaki azalmanın nedenleri arasında olduğu bilinmektedir.

**

Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin sadece ekolojik değil, ekonomik sürdürülebilirliğinin de sağlanması için yunusların avlanması söz konusu değildir.

Denizlerimizde yunusların bulunması balıkların bulunduğunun göstergesidir ve birinin olmaması diğerinin de olmaması demektir.

Sağduyu sahibi herkes Tarım ve Orman Bakanlığı’nın İstanbul Boğazı ve Karadeniz’de avlanan hamsilerin yasal avlanabilir boy uzunluğunun altındakilerin oranının artması nedeniyle hamsi avına 10 gün süreyle getirdiği yasak kararını destekliyor, bu yasağın bir süre daha uzatılmasını istiyor.

Balıkçılığın sürdürülebilir geleceği, doğal kaynakların gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için gırgır ağlarıyla avlanma derinliğinin Avrupa Birliği standardı olan 50 metreye çıkarılması şart.

Aksi takdirde bugün yunus balıklarına atılan suç yarın başka balıklara atılır ve biz her yıl küçük balıkları yüksek fiyatlarla yemek zorunda kalırız.

Yani vahşi avlanmanın engellenmesi gerekmektedir.

YORUMLAR 3
  • genco 3 yıl önce Şikayet Et
    tutanın teknesine,satanın dükkanına el konulsun,sonucu görelim.
    Cevapla
  • Halil 3 yıl önce Şikayet Et
    Avustralya ya çok su içiyor diye develeri öldürdü az daha topu cayır cayır yanacaktı, siz de öldürün bakalım sıkıyorsa.
    Cevapla
  • Ayarcı 3 yıl önce Şikayet Et
    Balıkçılık yapan lar hamsi veya başka balıkların boyutu na bakmadan avlıyorlar.insan kaynaklı suçlar Yunus balıklarına atılıyor...insan suç işler... ŞEYTAN A uydum der... neticede suçlu belli...
    Cevapla