Asi milyarderlere uyarı
Moskova ülkenin en zengin insanını hedef aldı ve bu olay ülkenin ekonomi politikasında bir dönüm noktasına işaret etti. Pekin’in Jack Ma ve Ant’ı hedef alması benzer bir değişim görüleceği anlamına mı geliyor?
2003 yılında Moskova’da meydana gelen olaylarda, hiç kimse sonucun bu kadar büyük olacağını tahmin edemezdi. Sonunda, Mikhail Khodorkovsky’nin petrol imparatorluğunu işgal altında bulması ve şirketin iflas etmesi yalnızca birkaç ay aldı. Neredeyse yirmi yıl önce gerçekleşen Yukos Oil Co. felaketiyle, Alibaba Group ve kardeş şirketi Ant Group’a yönelik, geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan hamleler arasındaki paralellik tam olarak doğru değil. Çünkü Jack Ma, kaotik ve karanlık bir özelleştirme sürecinden geçmedi. Aynı zamanda, 1990’larda Rus oligarklarının dahil olduğu türden siyasi olaylara da karışmadı.
Sonuç olarak Khodorkovsky, 10 yılını parmaklıklar ardında geçirdi ve şirketi hükümete ait Rosneft tarafından satın alındı. Bunun aksine, e-ticaret devi Alibaba ve bunu destekleyen ödeme şirketi, tekelleşme denetimleriyle ve birçok kişinin hükümsüz olduğunu düşündüğü finansal istikrar riskleriyle ilgili sorularla karşı karşıya. Ancak bunun uygulama şekli oldukça ani oldu. Yine de, iki olay arasında çarpıcı benzerlikler var. İşte, giderek büyüyen girişimcilerin önünü kesme konusunda bir ilgisi olan iki siyasi sistemin kesiştiği noktalar bulunuyor.
İki olayın zamanlaması da dikkat çekici. Khodorkovsky’nin sorunları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e açıkça karşı koyarak, devletteki yozlaşmaya dikkat çekmesinin ardından ortaya çıktı. Benzer bir şekilde Ma’nın yaşadığı sorunlar da, Çin’in bankacılık sisteminin eleştirmesinin ardından yaşandı ve Ant’ın rekor kıracak olan halka arzı iptal oldu. İki olayda da, tüm şirketler için oldukça belirgin uyarı sinyalleri var.
Bloomberg’in haberine göre, Yukos olayı Rusya için bir dönüm noktası oldu. Bu olay, 2000’li yılların başlangıcındaki görece özgürlüklerin sonu ve daha katı bir ulusal kontrolün başlangıcı oldu. Devletin güç sahibi olduğu ve bunu kullanacağı yatırımcılara gösterildi. Tüm yaşananlar, girişimcilerin, inovasyonun ve yabancı yatırımcıların önünü kesen bir belirsizlik ve korku ortamı yarattı.
Çin’de bir sonraki aşamada neler olacağını düşünürken, Rusya’da yaşananları akılda bulundurmak oldukça faydalı. Bu Ant’in de Yukos benzeri bir sonla karşılaşacağı anlamına gelmiyor. Ancak yine de, Ma’nın alanı için daha katı denetimler ortaya çıkabilir. Aynı zamanda, Çin’in teknoloji alanındaki dengeleri düzenlemek için bir ihtiyaç ortaya çıkıyor ve teknoloji alanındaki rekabet, Çin sınırlarının ötesine taşıyor. Pekin’in düzenleyicileri, yıllardır, Ant gibi inovatif girişimcilere serbestlik tanıdı. Ma da bu özgürlükler sayesinde büyüme yakaladı.
Bu anlamda, Peterson Institute for International Economics’ten Martin Chorzempa’nın söylediği gibi, Ant’e karşı gerçekleştirilen hamlenin zamanlaması, şirketin kapsamının, daha önce halka arz açıklamasındaki kadar detaylı anlaşılmamış olmasından kaynaklanıyor olabilir. Halka arz başlamadan önce, hızla müdahale etmek ve küçük ölçekli yatırımcıları korumak için önlem alınmak istemiş olabilir. Ma’nın Şangay’da yaptığı konuşma, baskıya işaret ediyordu ve bunu siyasi olarak mümkün kıldı.
Ekonomik özgürlükler ve siyasi kısıtlamaların dengelenmeye çalışıldığı ülkelerde, bu tür baskıların tam etkisini tam anlamıyla tahmin etmek oldukça güç.
Örneğin daha fazla hükümete ait şirketin alım yapmasına izin vermek ise tehlikeli bir hamle olabilir. Elbette, Ma ve imparatorluğuna yönelik daha fazla darbenin etkisi önemli olacak. Sonuç olarak, Ma’nın önüne geçmek, Rusya’da Khodorkovsky’yi engellemek kadar kolay olmayabilir. Zira Ma’nın zarar görmesi, Çin’in inovasyonunu da etkileyecek.