'Milyonluk vurgun' yalanı ellerinde patladı! Cumhuriyet yine bildiğiniz gibi...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olan İSBAK, AK Parti’nin yönetimde olduğu dönemde “Araç içi kamera ve bilgisayar sistemi alım işi” için ihaleye çıktı. 21 Haziran 2018’de yapılması planlanan ilk ihale; teknik şartnamede düzenleme ihtiyacı nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.

İKİ İHALE ARASINDAKİ FARK DOLAR KURUNDAKİ ARTIŞTAN KAYNAKLANIYOR

Yapılan düzenlemelerin ardından ikinci ihale tarihi, 14 Eylül 2018 olarak belirlendi. İlk ihalede yapılan iş için yaklaşık maliyet 57 milyon TL olarak hesap edilmişti. Ancak, 3 ay sonra yapılan ikinci ihale döneminde dolar kurunda yüzde 40’a varan ani yükselişler yaşanmıştı. Merkez Bankası verilerine göre 21 Haziran 2018’de 4,74 TL olan dolar kuru, 14 Eylül 2018’de 6,02’ye yükselmişti. Bu nedenle dolar kuru üzerinden Türk Lirası cinsinden belirlenen ihalenin yaklaşık maliyeti de yükselmiş oldu.

21 Haziran 2018’de 4,74 TL olan dolar kurunun, ikinci ihale tarihi olan 14 Eylül 2018’de 6,02’ye yükselmesinden kaynaklanan fark, yolsuzluk şeklinde lanse edilerek algı cambazlığı yapılmaya çalışıldı.

HER İKİ İHALE DE ‘AÇIK İHALE’ USULÜ YAPILDI

İki ihale arasındaki yüzde 40’a varan dolar kuru yükselişini görmezden gelen Cumhuriyet Gazetesi, söz konusu farkı ‘yolsuzluk’ olarak lanse ederek kamuoyunu aldatmaya çalıştı. Ayrıca dolar kurundaki yüzde 40’a varan yükseliş, ihale bedeline aynı oranda etki etmedi. Güncel kur üzerinden yaklaşık bedeli 72 milyon TL olarak belirlenen ihale, rekabetçi ortamın sağlanması sayesinde 65 milyon TL’ye verilerek kamu yararı sağlandı. Haberde iddia edildiğinin aksine, her iki ihale de “Açık İhale” usulü yapıldı.

İLK İHALE FİRMALARDAN GELEN TALEP ÜZERİNE İPTAL EDİLDİ

Haber7.com ihale döneminde İSBAK’ta görevli üst düzey yetkililere ulaşarak konunun detaylarını araştırdı. Konuya ilişkin konuşan yetkililer, “Söz konusunu haberde algı yönlendirilmesi yapılmış. Söz konusu ihale Kamu İhale Kurumu’nun en şeffaf hale yöntemi olan açık ihale yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Yani ihalenin herkese duyurulduğu, katılımın şartnameye göre serbest olduğu ve herkesin katılabileceği bir ihale idi. Yani haberde söylendiği gibi ne davet üzerine ne de kısıtlı bir katılım gözetilmiştir” bilgisini paylaştılar. İhale süreninin detaylarını paylaşan ve 57 milyon TL’lik bir ihalenin 65 milyon TL’ye bir firmaya verildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirten yetkililer, “Haberde ilk ihalenin iptal edildiği de belirtiliyor. İlk ihalenin iptal sebebi firmalardan gelen talep üzerine oldu. Firmalar “Biz bu ihaleye şartnameden dolayı giremiyoruz. Burada tek firma kalır, başkaları teklif veremez. İhale şartnamesini genişlemelisiniz” şeklindeki talepleri üzerine iptal edilmiştir. Bu talepler üzerine başka firmaların da katılımını sağlamak için ihale şartları genişletilerek ikinci ihaleye çıkıldı. İkinci ihaleye 4 firma katıldı. 3 şirket teklif verdi, bir şirket ise teşekkür yazısı iletti. Son olarak da iki geçerli teklif vardı ve bu teklifler arasında ciddi bir fark vardı” ifadelerini kullandılar.

Aradaki fiyat farkının döviz kurundan kaynakladığı bilgisini de paylaşan yetkililer, söyle devam etti:

Bu ihale 2018 yılında döviz kurunun en yüksek olduğu dönem içerisinde yapıldı. İhaledeki söz konusunu malzemelerin hepsi dövize bağlı yani Türkiye’de üretimi olmayan ürünlerdi. Bir ve ikinci ihale arasında döviz kuru farkı oluştu doğal olarak. Biz zaten düşük almak istediğimiz için ihale çıkıyoruz. İlk ihalenin iptalinden dolayı hızlı davranmak ve ihaleyi bir an önce yapmak istiyorduk. Çünkü döviz kurundaki hareketlilik devam ediyordu. Haberde iddia edildiği gibi ikinci ihalede dönemindeki kurdan ihale gerçekleşseydi rakam 74 milyon TL’lere kadar çıkması gerekiyordu. Ama ihale bu rakamın altında gerçekleşmiş durumda. Yani haberde iddia edildiği gibi ne birine doğrudan teslim bir ihale gerçekleştirilmiştir ne de TL üzerinden bir iş yapılıyordu, bunu dövize çevirdik gibi bir olay var ortada”

KATILIMI ARTTIRMAK İÇİN ŞARTNAMEDE DÜZENLEME YAPILDI

Rekabet ortamının oluşturulması ve katılımın artırılması için şartnamede düzenleme yaptıklarını dile getiren yetkililer, “İhalede rekabet oluşsun diye şartnamede düzenlemeye gidildi. Aksi takdirde bir firma girer ve alırdı ihaleyi. Temiz bir ihale yapıldı, rekabetin oluştuğu bir sonuç oldu. Kur riski yüksek olduğu için yaklaşık maliyetin üzerinde bir kabul yaptık doğru ama kur sürekli yükseldiği için ihaleyi tekrar iptal edip tekrar yapılsa kur riskinden dolayı rakam daha yukarılara çıkabilirdi. Şartnamede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu bir şartnamedir. Biz alt yüklenici olarak çıktık ihaleye. Hatta bu şartnameyi esneterek çıktık ihaleye” şeklinde konuştular.