Merkez'den hibrit adım

Sabah gazetesi yazarı Prof. Dr. Kerem Alkin, Merkez Bankası'nın sabit tuttuğu faiz kararı ile ilgili dikkat çeken bir analiz yayımlandı. Alkin, "TCMB Para Politikası Kurulu'nun (PPK) dünkü faiz kararı ve bunun gerekçesini izah eden metni son derece netti." ifadelerini kullandı.

GİRİŞ 23.10.2020 09:38 GÜNCELLEME 23.10.2020 09:47
Bu Habere 4 Yorum Yapılmış

İşte Alkin'in o yazısı;

 

 

TCMB üst yönetimi, küresel virüs salgınının (pandemi), virüslerin en bulaşıcı olduğu sonbahar- kış dönemine girilirken, 2. bir dalga gösterip göstermeyeceğinin sebep olduğu belirsizliği ve küresel ölçekte ülkelerin yeniden devreye alabilecekleri olası karantina tedbirlerini göz önünde bulundurdu. 

Dünyanın önde gelen merkez bankalarının tümü, bu sonbahar ve önümüzdeki kışı önde gelen ekonomilerin ne düzeyde bir 'soğuma', ne düzeyde yeni bir 'talep' ve buna bağlı 'arz' daralmasıyla geçirebileceklerini kestiremiyorlar. Bu nedenle, hiçbir merkez bankası para politikası setinde ve patikasında 'aceleci' davranmak istemiyor

Türkiye cephesinde, bizzat ABD Başkanı Trump'ın emrini verdiğini itiraf ettiği 2018 yılı ağustos ayındaki 'kur saldırısı' ve bu yıl baş gösteren pandeminin reel sektörümüzün üretim maliyetleri, ciroları ve kârlılıkları üzerinde sebep olduğu negatif etkinin fazlasıyla farkındayız. Bu durum, gerektiğinde 'döviz kurlarındaki oynaklığı' da bahane ederek, firmalarımızı sürekli olarak ürettikleri veya satışına aracılık ettikleri mal ve hizmetlerin fiyatlarını artırmaya, 'zam yapma'ya; böylece ciro ve kâr kayıplarını veya zararlarını telafi etmeye 'dürtüyor'. Aynı zamanda reel sektörün fiyat belirleme alışkanlıklarındaki bozulmaya bağlı olarak, Türkiye ekonomisini sürekli olarak bir 'enflasyon girdabı'nın içerisinde tutuyor.

TCMB, bu şartlar altında, bir tarafta pandeminin reel sektör nezdinde sebep olduğu olumsuz etkileri bertaraf etmek üzere devreye alınmış olan destek paketlerinin üretim, büyüme, istihdam ve ihracata olan etkisinin kırılmamasını; diğer tarafta ise artan 'enflasyonist baskı' algısının kırılmasını sağlayacak, hayli hassas bir denge içerisinde para politikası patikasını oluşturmakta ve kararlarını açıklamakta. TCMB'nin temel para politikası faiz oranını sabit bırakırken, faiz koridorunu 300 baz puan açma adımı bu durumu yansıtmakta. Finans kurumları ve sektör profesyonelleri atılan adımın ve bunun gerekçesi olan metnin taşıdığı mesajı kolayca algılıyor.

Gelin görün ki, temel para politikası faiz oranını, 1 haftalık repo faiz oranını 'siyasallaştırarak', TCMB'nin piyasaya verdiği likiditenin maliyetini artırdığının 'bal gibi' farkında olan ekonomistler, TCMB'nin itibarı üzerine 'ahkâm keserek', bizzat kendi elleriyle TCMB'nin itibarına zarar verecek bir 'muhalifliği' tırmandırmaktan geri kalmıyorlar. Oysa, TCMB'nin dünkü kararının da, kararı izah eden metnin de, TCMB açısından, 'pandemi belirsizliği' ile 'enflasyonist algı'yı birlikte gözeten 'hibrid' bir adım olduğu, hibrid bir duruş olduğu net görülüyor. TCMB, bu kadar ciddi bir belirsizlik ortamında 'hareket alanı'nı genişletiyor.

Ama, ne yazık ki, para politikasını 'siyasallaştırmış' olan neoliberal 'ortodoks' kanat, 'sadeleştirme' nakaratı altında, TCMB'nin piyasaya 'biat etme'sini görmek istediğinden, hemen salvolarına başlamış durumda. Türkiye ekonomisine yönelik 'dışarıdan' saldırı arayışında olmamıza gerek yok; içerisi 'zaten' yeterli.

 

 

KAYNAK: SABAH
YORUMLAR 4
  • Misafir 3 yıl önce Şikayet Et
    Merkez bankasının hamleleri de işe yaramıyor ne yaparsa yapsın Dolar Euro ve Altının yükselişini durduramıyor olan biz sabit maaşla geçinmek de olana oluyor bunlara bağlı olarak da her şeyin fiyatı artıyor
    Cevapla
  • ayna 3 yıl önce Şikayet Et
    Su tasarrufu için kullan at tabaklar olmalıdır,bulaşıkta çok su gidiyor.
    Cevapla
  • Mustafa 3 yıl önce Şikayet Et
    Herşey tamam ama biz Türkiye olarak her şeyi pahalıya alıp ucuza satıyoruz insaat otomotiv arsa çok pahalı bizim yurt dışından aldığımız ağır sanayide kullandığımız makinaları kendimiz daha hızlı üretmemiz lazım işçi ücretleri çok düşük haliyle ucuza mal etmiyoruz ucuza satıyoruz buna bir çare lazım bu kur işinden kurtulmaliyiz faiz lobisinden kurtulmaliyiz üretimi hızlandırmak için yurtdışından makina alıp işçiyi azaltıyor halbuki imkan verilmeli o makinaları almak yerine biz üretip isdihtami cogaltmaliyiz.
    Cevapla
  • MELTEM 3 yıl önce Şikayet Et
    Türkiye enerji açısından dışarıya bağımlı olmaktan kurtulduğu an ekonomik manipülasyonlara açık olmaktan kurtulacak... Bu bir savaş ve şu an direnme zamanı...
    Cevapla