Üretmeye devam etmeliyiz: Türkiye'nin başarısı görmezden gelinmesin

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) süreci hem Türkiye ekonomisinde hem dünyada ciddi şekilde etki ve belirsizlik oluşturdu. Bu süreçte hükümet tarafından atılan adımlarla pek çok alandaki düzenleme erkenden ortaya koyulurken, hükümetin sivil toplum kuruluşları ve diğer unsurlarla istişare ederek harekete geçmesi süreçteki başarıyı arttırdı. Pandemi sürecinde ekonomi yönetiminde atılan adımları değerlendiren Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği(TÜMSİAD) Başkanı Yaşar Doğan, “Baktığınız zaman biz hem sağlık altyapısı hem de iş dünyası bağışıklığı açısından çok başarılı tedbirler skalası oluşturduk” dedi. Doğan bu noktada devletin çalışmalarının takdir edilmesi gerektiğini dile getirdi.

ÇARKLAR BİR ŞEKİLDE DÖNMELİ

Ekonomide çarkların dönmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, bu noktada alınan reaksiyonların oluşabilecek hasarı en aza indirdiğini söyledi. Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu zamana kadar hem faizler hem de finansa erişim imkanı sağlandı. Tabii bu pandemi olmasaydı biz 2020 yılını ekonominin pik yapacağı ve 2023 hedeflerine yürürken yüksek bir basamak olarak görüyorduk. Ciddi yatırımların başlayacağı, yabancı girişimcilerin Türkiye’ye gelerek aksiyon alacağı bir mekanizma oluşmuştu. Pandemiyle beraber dünyadaki ani değişim çıkışımızı da sekteye uğrattı. Biz her zaman krizlere alışkın olduğumuz için ve kriz yönetimiyle ilgili tecrübelendiğimiz için avantaja dönüştürme noktasına geldik. Görüldü ki sanayi sektörümüz maske üretimi gibi hızlı adımlar atarak bütün dünyaya kol kanat gerdi. İç pazarda yerli üretimlerimizi arttırdık. Dışa bağımlılığımız yüzde 20-30’lara kadar indi.”

KRİZİN FIRSATLARI GÖZDEN KAÇMASIN

Salgının artık politikaları değiştirdiğine dikkat çeken Yaşar Doğan, gelecekte özellikle üretime yoğunlaşan ve yenilikleri de yakından takip eden ülkelerin pozitif bir biçimde ayrışacağını aktardı. Her krizin olduğu gibi bu krizin de içerisinde çeşitli fırsatlar barındırdığını belirten Doğan, “Üretmemiz gerekiyor. Ayrıca yenilikleri de takip etmemiz gerekiyor. Küresel bazda artık gördük ki e-ihracatın ve e-ticaretin ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Türkiye’nin lojistik ağların göbeğinde olması sebebiyle ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Piyasadaki yenilikleri de üretiminizde baz aldığınızda sivrilen bir ülke haline geleceksiniz” diye konuştu. Doğan ayrıca Türkiye’nin sağlık üssü olmasının da dünyada ciddi bir yankı oluşturduğunu ve bu iki alanda Türkiye’nin ciddi bir potansiyelinin bulunduğunu kaydetti.

KREDİ KURULUŞLARI GÖRMEZDEN GELİYOR

Üçüncü çeyrekle alakalı göstergelere ve kredi derecelendirme kuruluşlarının tutumuna da değinen TÜMSİAD Başkanı Yaşar Doğan, Türkiye’nin süreçteki başarısının farklı şekilde lanse edildiğini belirtti. Türkiye’nin bu süreçte halkını kucaklayan bir politika yürüttüğünü söyleyen Doğan, “Zaten kredi derecelendirme kuruluşlarının her zaman bir ön yargısı vardı. Sektörlerdeki olumlu seyri görmezden gelmek bir art niyeti akla getiriyor. Ben umursamıyorum, umursanmaması gerektiğini de düşünüyorum. Bunlar yabancı yatırımı için bu kredi notları bir baremse kimsenin de bunu umursadığını zannetmiyorum. Türkiye’de dünyanın en büyük projeleri inşa ediliyor. Farklı farklı milletlerden şirketler gelerek yatırım yapıyor” dedi. Enerji alanındaki politikayı da değerlendiren Doğan, “Enerjide artık kendi göbeğimizi kendimiz kesebileceğiz. Enerji bizim en yumuşak karnımızdı. Türkiye’nin çıkışı enerjiden geçiyor” diye konuştu.

TÜMSİAD DİJİTALLEŞME ADIMLARINI HIZLA ATIYOR

TÜMSİAD olarak dijitalleşmeye yönelik önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiren Yaşar Doğan, 2019’un Ekim ayında başladıkları dijitalleşme projesinin pandemi ortamıyla beraber hız kazandığını vurguladı. TÜMSİAD ile Türkiye’de ilk defa dijital bir dernek kavramı oluşturduklarını bildiren Doğan, “Süreçlerimizin büyük bir bölümünü dijital ortama taşıdık. Pandemi döneminde daha önce dijital altyapımızı hazırlamış olmamız sebebiyle süreci en iyi yöneten derneğiz diyebilirim” ifadesini kullandı