Ekonomistler, sanayi üretimi verilerini değerlendirdi

Sanayi üretiminde normalleşme adımları sonrası başlayan yükseliş eğiliminin temmuzda da korunduğu dikkati çekerken, ekonomistler, yakalanan pozitif ivmenin ağustosta da devam edebileceğini, bunun 3. çeyrek büyüme rakamlarına olumlu yansıyabileceğini belirtiyor.

Ekonomistler, sanayi üretimi verilerini değerlendirdi
Ekonomistler, sanayi üretimi verilerini değerlendirdi
GİRİŞ 14.09.2020 15:03 GÜNCELLEME 14.09.2020 15:03

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, sanayi üretimi, temmuzda yıllık yüzde 4,4 ve aylık yüzde 8,4 artış kaydetti. Endeks değeri ise 118,7 ile şubat ayından bu yana gördüğü en yüksek seviyeye çıktı. Böylece sanayi üretimi endeksinde, Türkiye'de ilk yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakasının görüldüğü mart ayı öncesindeki seviyelere geri dönüldü.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, sanayi üretim verisinin piyasa öngörülerinin altında kaldığına dikkati çekerek, yıldan yıla çalışma günü farklılıkları nedeniyle takvim etkisinden arındırılmış ve arındırılmamış ham veri arasında belli aylarda önemli farklar oluşabildiğini ifade etti.

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin 3 aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin trend açısından daha net görüntü verebildiğini belirten Bürümcekçi, mayıstan bu yana dipten dönüşün başladığı bu göstergenin, toparlanmanın henüz ılımlı güç kazandığına işaret ettiğini söyledi.

Bürümcekçi, sanayi üretim ivmesinin gücünü ay bazında değerlendirmektense çeyrekten çeyreğe değişimlere bakmayı daha doğru bulduklarını aktararak, "Çeyrekler bazında bakıldığında, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 0,06 artış, ikinci çeyrekte yüzde 20 ile belirgin güç kaybından sonra üçüncü çeyreğe olumlu giriş yapıldı." dedi.

Gelecek dönem görünümü ele alındığında, ilk sinyallerin milli gelir büyümesinin 2020'nin üçüncü çeyreğinde belirgin toparlanacağına işaret ettiğini vurgulayan Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Güncel sinyaller, karantinaların kaldırılması sonrası haziranda yakalanan ivmenin üçüncü çeyrekten itibaren büyüme verilerine olumlu yansıyabileceğini düşündürmektedir. Dış talebin güçlendiğine dair işaretler alınmakta ancak başta turizm olmak üzere hizmet sektörlerinin benzer ölçüde toparlanma göstermediği izlenmektedir. Ayrıca, marttan itibaren belirgin hızlanan ve geçmiş yıllara göre çok güçlü seyreden bankacılık kredi hacminin, Merkez Bankası'nın TL değer kaybını sınırlama amacıyla fonlama maliyetlerini likidite kanalıyla yükseltmeye yönelmesi ile bu görünümü uzun süre koruyamayacağı ve trend büyüme hızının kademeli olarak daha normal seviyelere ineceği anlaşılmaktadır."

"Sanayi üretimi temmuz dönemindeki toparlanmayı yansıtıyor"

Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan da sanayi üretim verisinin piyasa beklentilerine paralel ve artış oranları bakımından olumlu olduğunu söyledi. Temmuzda devam ettirilen kontrollü normalleşme aşamasında artan firma faaliyetleri ve buna bağlı olarak üretim eğilimlerinin, dipten toparlanmanın kuvvetli bir şekilde sürdürüldüğünü gösterdiğini aktaran Erkan, "Buna karşılık, ağustos dönemi itibarıyla bu eğilimin ivme kaybetmesini bekleriz. Öncü indikatörlerin de gösterdiği resim, ağustos sonrasından dipten toparlanmanın yavaşlayabileceğini ortaya koyuyor. Kovid-19 belirsizliği çerçevesinde artan vaka sayılarının kısıtlama önlemlerini geri getirmesi veya sektörel talep eğilimlerini etkilemesi üretimi yavaşlatabilir." değerlendirmelerini yaptı.

Erkan, kur gelişmeleri çerçevesinde sanayi üretiminde önemli bir yer tutan ara malı ithalatının da kırılgan bir düzlemde durduğunu aktararak, şunları kaydetti: "Kur artışlarının üretim maliyetlerini yukarı çekmesi bir başka hassasiyet faktörü olabilir. Özellikle ithal girdi kullanımı yoğun olan ihracatçı sektörlerde yavaşlama görebiliriz. Detaylara baktığımızda, madencilik ve taş ocakçılığı aylık bazda yüzde 5,4 artarken, yıllık bazda yüzde 4,9 daralma göstermiştir. İmalat sanayisinde aylık bazda yüzde 8,6 artış görülürken, yıllık bazda ise yüzde 5,1'lik büyüme gerçekleşmiştir. Elektrik, gaz, buhar grubunda ise aylık bazda yüzde 6,4 artış görülmüş, yıllık bazda ise artış yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aylık bazda dayanıklı tüketim malı yüzde 13,2, sermaye malı yüzde 11,7, enerji yüzde 8,4, ara malı yüzde 7,2 ve dayanıksız tüketim malı yüzde 7,1 artmıştır. İlgili kalemlerdeki yıllık değişimlere bakıldığında ise dayanıklı tüketim malı yüzde 19,2, ara malı yüzde 6, dayanıksız tüketim malı yüzde 3,1 ve sermaye malı yüzde 1,5 artarken, enerji yüzde 1,3 geriledi."

Temmuz ayı verilerinin hala dipten iyi bir toparlanmaya işaret ettiğini vurgulayan Erkan, "3. çeyrek sonlarında ve 4. çeyrekte büyümenin biraz daha yavaşlamasını bekleriz. Kur ve faiz gelişmelerinden dolayı finansal koşullardaki sıkılaşma ekonomideki talep bileşeni üzerinde de yavaşlatıcı etkiye sahip olacaktır. Aynı zamanda ithalatta kur ve vergi bariyerleri etkisinden gelecek olan yavaşlamanın özellikle ara malı ithalatı tarafındaki yansımasının üretim ve ihracat eğilimlerini de etkilemesini bekleriz. Bu kapsamda net ihracatın büyümeye katkısı da sınırlanabilir." diye konuştu.

"Normalleşme adımlarının temmuzda da olumlu etkisi görülüyor"

VakıfBank Ekonomik Araştırmalar tarafından yayımlanan raporda ise normalleşme sonrası hazirandan itibaren sanayi üretiminde yükselişin başladığı anımsatılarak, öncül göstergelerdeki toparlanmanın devam etmesinin temmuzda da sanayi üretimindeki artışı desteklediği kaydedildi.

Sanayi üretiminde temmuz ayı ivmelenmedeki yukarı yönlü seyrin daha çok iç tüketim kaynaklı olduğuna işaret edilen raporda, şu görüşlere yer verildi: "Pandeminin azalması sonrası haziranda atılan normalleşme adımlarının temmuzda da olumlu etkisinin yaşandığı görülüyor. Özellikle kamu bankaları öncülüğünde kredi genişlemesinin yarattığı olumlu etkinin temmuz ayında sanayi üretimindeki artışta belirleyici olduğunu düşünüyoruz. Temmuzda sanayi üretiminde yakalanan pozitif ivme ağustosta da devam edebilir ancak son dönemlerde kur ve faizlerde yaşanan yukarı yönlü hareketin etkisiyle Merkez Bankası'nın zorunlu karşılık oranlarını artırması, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun aktif rasyosuyla ilgili aldığı kararlar ve bankaların kredi verme eğiliminin azalması gibi adımlar sonucunda finansal koşullarda yaşanan sıkılaşma ise eylül ayından itibaren sanayi üretimindeki ivmede yavaşlama yaratabilir. Bu bağlamda, sıkılaşma sonrası eylülde sanayi üretimindeki bu yavaşlamanın yılın son çeyreğinde devam edip etmeyeceği önemli olacak."

KAYNAK: AA