TL'nin değerini korumak için atılması gereken adımlar

Dolardaki sert hareketlerin yerini dengeli seyre bırakması için piyasa uzmanlarına göre hala atılması gereken adımlar var...

TL'nin değerini korumak için atılması gereken adımlar
TL'nin değerini korumak için atılması gereken adımlar
GİRİŞ 13.08.2020 10:05 GÜNCELLEME 13.08.2020 17:10

Dolarda, geçen hafta başlayan sert yükselişin ardından Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) attığı adımlara rağmen oynaklık sürüyor. Dünya'dan Şebnem Turhan haberine göre, dün 7.20-7.33 lira arasında geniş bir bantta dalgalanan dolardaki sert hareketlerin yerini dengeli seyire bırakması için piyasa uzmanlarına göre hala atılması gereken adımlar var. Hem yurtiçi gündem hem de Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin hareketin dalga boyunu arttırdığını belirten uzmanlara göre öncelikle 20 Ağustos’taki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında bir faiz artışı gerekiyor. Ayrıca aktif rasyosu uygulamasından da bir an önce vazgeçilmesinin doğru bir adım olacağına dikkat çeken uzmanlar yeniden bir Ağustos 2018 şoku yaşamamak için de harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor. Öte yandan Merkez Bankası dün yine repo ihalesi açmadı ve sıkılaştırma adımlarına devam etti.

 

 

Aktif rasyo uygulamasından vazgeçmek pozitif sinyal verir

Fon Yöneticisi Işık Ökte 4 ana konuda beklentisi olduğunu vurgulayarak şöyle sıraladı: "Pandemi sonrası bankacılık sistemi üzerinden verilmeye başlanan likiditenin çekilme sürecinin devam etmesi; Merkez Bankası AOFM'nin 2020 sonu TÜFE beklentilerine yakınlaşması (yüzde 9,5-10,0 aralığı); Aktif Rasyo (AR) uygulamasına BDDK tarafından son verilmesi; BDDK doğru bir hamleyle swap hatlarını açmaya başladı: TL likiditesi yaratabilme anlamında, bazı yabancı kurumlarla tekrar swap sözleşmelerinin belirli şartlar içinde açılmış olması, küçük de olsa, kritik bir hamle. Devamının geleceğine inanıyorum.” Ökte, TL likiditesi yaratma konusunda alınan önlemlerden uzaklaşma sürecine geçen hafta girdiğimizi belirterek "Dolar endeksinin (DXY) mayısın üçüncü haftasında 100.5 seviyesinden başlayan (93.5 son işlem) orta vadeli aşağı trendi içinde dolara karşı değer kaybeden tek gelişen ülke para birimi olarak dikkat çeken Türk Lirası'nın orta-uzun vadeli enflasyon beklentilerinde yarattığı rahatsızlığın da ivedi şekilde önüne geçmemizin şart olduğunu düşünmekteyim” dedi. Ökte, şunları söyledi: "Doların Türk Lirası karşısında 6.85'den 7.29'a güçlenme süreci içinde, zam beklentileriyle otomotivden cep telefonuna alımların öne çekildiği bir tabloyla, ne yazık ki yine, karşı karşıya kalabiliriz. Bunun içinde, TCMB'nin AOFM'ni yükselteceği bir ortamın yeterli olmayacağı düşüncesindeyim. Kredi büyüme tarafında da frene basmamız gerekiyor. Yoksa TÜFE yıl sonu enflasyon beklentileri yüzde 9,5-10,0 aralığından yüzde 10,5-11,5 aralığına yükselebilir ve bu da, CDS'in 700 baz puanı test etmesi ve yabancı kurumsalın bir XBANK / DİBS satış dalgasını daha getirebilir. Dizginler bizim elimizde, küresel ortam muhteşem uygun: Likidite var, dolar değer kaybediyor ve faizler düşük. Aktif rasyo (AR) uygulamasından vazgeçmek, yabancı yatırımcıya burada önemli bir pozitif sinyal verecektir kanısındayım.”