Türkiye'den Libya hamlesi! Ekonomideki pay yüzde 30'a çıkacak

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Libya Temsilcisi Murtaza Karanfil, Türkiye'nin Libya ekonomisindeki payının şu an yüzde 13 seviyelerinde olduğunu belirterek, "Libya'da istikrarın artırılmasıyla bu rakam yüzde 30 seviyelerine çok rahat çıkartılabilecek." ifadelerini kullandı.

Türkiye'den Libya hamlesi! Ekonomideki pay yüzde 30'a çıkacak
Türkiye'den Libya hamlesi! Ekonomideki pay yüzde 30'a çıkacak
GİRİŞ 05.07.2020 11:15 GÜNCELLEME 05.07.2020 11:16
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Karanfil, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ile Libya arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, Libya'nın geleceği ve Türkiye'nin bölge üzerinde oynadığı aktif rol konusunda değerlendirmelerde bulundu. 

 

 

Karanfil, Türkiye'nin Libya'ya 2018'de 1,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini, geçen yıl itibarıyla bu rakamın yüzde 29 artışla 2 milyar dolarlık seviyeye çıktığını bildirdi.

Türkiye'nin 2000'li yılların başında Libya'ya yönelik 96 milyon dolarlık ihracat hacmine sahip olduğunu belirten Karanfil, Kaddafi rejiminin yıkıldığı 2011 ila 2014 yılları arasında Libya'da büyük bir istikrarın yakalandığını kaydetti.

 

 

2013 yılında Libya ile 2,7 milyar dolarlık ihracat yakalama başarısı gösterildiğini aktaran Karanfil, "Ancak darbeci Hafter'in Libya'ya gelmesiyle bu rakam, istikrarın da bozulmasına paralel olarak azalmaya başladı. Hafter'in özellikle Sirte'den Bingazi'ye kadar olan ve 'petrol hilali' olarak bilinen bölgede hakimiyetini artırması, kartopu etkisi oluşturarak kurun yükselmesine ve ekonominin çökmesine neden oldu." ifadelerini kullandı.

Libya'nın 6 milyonluk nüfusa sahip bir ülke olmasına karşın 2010 öncesinde yaklaşık 90 milyar dolarlık petrol gelirine ulaştığını bildiren Karanfil, "Rusya ve Norveç'in ardından Avrupa'ya en çok enerji tedarik eden 3. ülke konumundaydı. 2016-2019 yılları arasında kendilerine 'Petrol Tesisi Muhafızları' adı veren bir grup tarafından yaklaşık 100 milyar dolar zarara uğratıldı." değerlendirmesinde bulundu.

Karanfil, Türkiye'nin Libya ekonomisindeki payının şu an yüzde 13 seviyelerinde olduğunu, Libya'da istikrarın artırılmasıyla bu rakamın yüzde 30 seviyelerine çok rahat çıkartılabileceğini belirtti. 

2011 öncesi Türk müteahhit firmalarının Libya'da yaklaşık 29 milyar dolarlık anlaşmaya imza attığını aktaran Karanfil, "Devrim patlak vermeden önce 10 milyar dolarlık proje tamamlanmıştı. Ancak devrim ateşinin yanmasıyla 19 milyar dolarlık proje, rafa kaldırılmak zorunda bırakıldı." ifadelerini kullandı. 

"TÜRKİYE, SON YILLARDA AFRİKA'YA DÖNÜK ÖNEMLİ BİR AÇILIM YAPTI"

Murtaza Karanfil, Türk firmaların Libya'daki iç karışıklıktan dolayı inşaat sektörünün haricinde de zarara uğradığına işaret ederek, "Buna ilave olarak, tamamlanmış kısımlardan doğan hak ediş alacakları 1 milyar dolar, teminat tutarı 1,7 milyar dolar, makine, ekipman gibi envanter ile diğer zararlar toplamı ise yaklaşık 1,3 milyar dolar. Firmalar halen teminat mektupları için yılda 50 milyon dolar komisyon ödemeye devam ediyor. Bu önemli bir sorun ve yeniden inşa sürecinde hükümet nezdinde yapılacak görüşmelerle bunun çözülmesi gerektiğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Sorunların çözümü noktasında Ticaret Bakanlığı öncülüğünde çalışmaların halen daha devam ettiğini aktaran Karanfil, şunları kaydetti:

"Bildiğiniz üzere, 2019'un başında Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında mutabakat zaptı (MOU) konulu bir toplantı düzenlendi. Ticaret Bakanlığı öncülüğünde yürütülen bu süreci, bizler de yakından takip ediyoruz, destekliyoruz, düşünce ve önerilerimizi ifade ediyoruz.

Libya, Afrika'ya açılan kapı. Türkiye, son yıllarda Afrika'ya dönük önemli bir açılım yaptı. Libya, bu bağlamda kilit öneme sahip. Libya ile sadece 3 günlük deniz yolu mesafesi uzaklığımız var. Bu, Libya'ya ulaşan ürünlerin, Libya'da istikrarın tesisi halinde, kara yoluyla 3-4 gün içinde Orta Afrika'ya ulaşması anlamına geliyor. Bu da Orta Afrika'nın, hatta Afrika'nın tamamında, Libya üzerinden tedarikçi ülke konumuna girebilmemize olanak sağlayacak. Yani Libya'yla 3 günlük bir deniz mesafesi sonunda, bir hafta içinde Afrika'da istediğimiz yere kolay bir şekilde ürün yetiştirebiliriz. Bu da ihracatta müthiş bir potansiyel demektir. Pandemi sürecinin ticaret üzerinde çok büyük etkisi oldu. Önümüzdeki 2 yılın bu şekilde istikrarsız geçeceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle tüketici ülkelerin kendilerine yakın olan ülkeleri seçeceğini düşünüyoruz."

"LİBYA'DA 'TÜRKİYE BİZİ KURTARDI' ALGISI OLUŞMUŞ DURUMDA"

MÜSİAD Libya Temsilcisi Karanfil, Türkiye'nin Libya'da devrimin başladığı ilk günlerden itibaren demokrasiden ve insan haklarından yana tavır aldığını belirtti.

Karanfil, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Devletimiz, darbeci Hafter'e karşılık Birleşmiş Milletler'in tanıdığı ulusal mutabakat hükümetinin yanında yer aldı. Bu konuda küresel güçlerin, ulusal mutabakat hükümetine desteği sadece kağıt üzerinde kaldı. Türkiye'nin siyasi ve askeri desteği ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, Hafter güçleri karşısında büyük bir ilerleme kaydetti. Şu an Libya'da 'Türkiye bizi kurtardı' algısı oluşmuş durumda. Libya halkı, Türkiye hakkında gerçekten büyük bir minnet içinde. Libya müftüsünün 20 gün önce yayınladığı bir fetva var; Libya’da bütün devlet yetkililerine ve tüccarlara ithal edeceğiniz ürünler Türkiye'de mevcutsa yurt dışına göndereceğiniz her kuruşun mümkünse Türkiye'ye gönderilmesi, Türkiye'de ticaret yapılmasına dair... Bu teveccühün, Türkiye lehine çevrilerek ticari anlamda adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz.

Nitekim bu konuda, geçtiğimiz günlerde Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj da Cumhurbaşkanımızla bir araya gelerek görüşmelerde bulundu. Pandemi ortamını da göz önüne aldığımızda, önümüzdeki 2 yıl petrol gelirlerinin düşeceğini ve bazı ülkelerin vergisel gelirlere yönelebileceğini ifade edebiliriz. Onun için bizim Libya ile güvenlik anlamında, deniz yetki sahası anlamında iş birliği yaptığımız gibi ürünlerin serbest dolaşımı konusunda da iş birliği yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Belki ortak sanayi tesisleri kurarak ortak üretimler yapabiliriz. Özellikle lojistiği, üretim maliyetleri enerji olan kalemleri Libya'da ortak projelerle 'kazan-kazan' anlayışıyla gerçekleştirebiliriz." 

KAYNAK: AA
YORUMLAR 6
  • Cucumber 3 yıl önce Şikayet Et
    İki haftadır vaka sayısı tekrardan ufak ufak azalmaya başladı. Bu hızı bozmasak bir kaç aya 500-600 lere inebilir. Fakat umursamayan kesimin sayısı artmaz ise. Zira herkes kurallra uysa tedbire bile gerek kalmadan vaka sayısı 300-400 lere iner. Fakat bu kesim yüzünden bizlerde ceza ve işkence çekiyoruz. Allah akıl fikri versin. Cezalar da bazen kesiliyor bazen sadece uyarılıyor böyle olmamalı... Allah ( CC ) ülkemize ve Dünya'ya hayırlı gelecekler nasip etsin ve AKIL versin. Maskesiz çıkanlar, maske ile çıkmak çok mu zor !?
    Cevapla
  • maho 3 yıl önce Şikayet Et
    Aynı Suriye'de ki senaryo Libya da uygulanıyor Suriye de ESATI deviremeyen ler ve 500 milyar dolar harcayan devletler ve kuyrukları kral dururken petrol u çıtalara yedirmezler biraz uyanık olun eti yine aslan ve kaplan bölüşür
    Cevapla
  • Adil 3 yıl önce Şikayet Et
    Kaddafiyi deviren Amerikanın bu pastada payı nedir acep?
    Cevapla
  • sami 3 yıl önce Şikayet Et
    gadafiyi amerikalilar degil fransizlar yedi. ama meyvesini yiyemeden biz girdik.
    Cevapla
  • Kurtuluş atmaca 3 yıl önce Şikayet Et
    Daha iyi günler bekliyor sabır
    Cevapla
  • zafer 3 yıl önce Şikayet Et
    Söylenen yardımlaşma ve detek olursa ancak o zaman Müslümanlar güçlenir. Nankörlük halinde kafirin ekmeğine yağ süreriz.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle