Koronavirüs döneminde bile kazandıran portföyler

Pandemi krizi sürecinde kazandıran portföyleri analiz eden Milliyet'ten Zeynep Aktaş, yatırımcılara 'yumurtaları tek sepete koymama' uyarısında bulundu.

Koronavirüs döneminde bile kazandıran portföyler
Koronavirüs döneminde bile kazandıran portföyler
GİRİŞ 29.06.2020 09:54 GÜNCELLEME 29.06.2020 09:56

Yatırım araçları içerinde neyi seçerseniz seçin portföyü çeşitlendirmek önemli. İlk 6 ay borsa, euro, dolar ve altında parasını eşit olarak değerlendirenler yaşanan pandemiye rağmen yüzde 16 getiri sağladı.

 

 

Yumurtaları tek sepete koymamak ve farklı enstrümanlarda değerlendirmek önemli. Yılbaşından bu yana yaşanan gelişmelere bakıldığında 3 Ocak’ta İran Generali Süleymani’nin öldürülmesi ile başlayan gerilimli ortam sonlanmış değil. Süleymani’nin öldürülmesinin ardından 30 Ocak’ta DSÖ’den koronavirüs acil durum alarmı gelirken 27 Şubat’ta Rusya ile İdlib gerilimi ve 9 Mart’ta petrolün son 4 yılın en düşük seviyesine indiğini gördük.

 

 

1 Mart’ta ilk koronavirüs vakası Türkiye’de tespit edilirken 18 mart’ta ilk ölüm haberi geldi. 2 Nisan 2020’de dünya genelinde Koronavirüs vakalarının sayısı 1.000.000'u aşması küresel bazda merkez bankalarının olağanüstü önlemler almasına ve 1930’lardan bu yana görülmemiş bir parasal genişlemeye yol açtı. Böylesi yoğun haber ve bilgi akışının yaşandığı bir ortamda değişik alternatifleri değerlendiren yatırımcılar ise kaybetmek bir yana kazandılar. Yılın ilk altı ayında BIST 100, euro, dolar ve altına eşit olarak portföyünü paylaştıran bir yatırımcı ortalama yüzde 16 getiri elde etti.

EN YÜKSEK GETİRİ ALTINDA

Yatırım araçları içerisinde en yüksek getiri altında oluştu. Yılın ilk altı ayında Cumhuriyet altını yatırımcısına yüzde 33 kazanç sağladı. Cumhuriyet altınının son bir yıldaki getirisi ise yüzde 49 oldu. Türk halkı tarafından geleneksel bir yatırım aracı olarak kullanılan altın yüksek getiri de sağlayınca talep görmeye devam etti. Talep geldikçe de fiyattaki çıkış sürdü.

Pandemide ikinci dalga yaşanma ihtimali, zayıf dolar ve ekonomilerin yeniden canlanacağına dair beklentiler altına ilgiyi canlı tutuyor. Bol likidite ve düşük faiz döneminde; paranın bir kısmı da değerli metallere kayacaktır. Fed Başkanı Jerome Powell, ekonomi düzelene kadar bankanın faizleri sıfıra yakın seviyede tutacağını ve tüm araçları kullanmaya hazır olduğunu belirtiyor.

Altının ons fiyatı 1.759 dolar seviyesinde. 1.750’nin üzerinde kaldığı sürece hedef 1.800 ve 2000 dolar olacaktır. 1.750 seviyesi aşağı doğru kırılırsa ilk destek 1.680 dolarda bulunuyor.



BORSADA ENDEKSİ KÜÇÜKLER VE SANAYİ HİSSELERİ SIRTLADI

Borsada küçük hisseler ve sanayi hisseleri hızlı yükseldi. Sanayi hisseleri “V” çıkışıyla düşüşün tamamını geri aldı.

BIST Sanayi endeksi yıla başladığı seviyenin yüzde 5,92 üzerinde bulunuyor. Hizmet sektörü de yılbaşından bu yana yüzde 20 değer kazandı. Sektörde özellikle perakende ticaret şirket hisselerinin yükselmesi endeksi de yukarı çekti. Pandemi sonrası güçlenmesi beklenen spor kulüpleri, enerji, turizm gibi sektörlerde de alımların geldiği ve endeksin yükselişini desteklediğini görüyoruz.

DÖVİZİN GETİRİSİ ‘YÜZDE 15’ OLDU

Döviz kurlarında ilk yarıda yüzde 15 yükseliş yaşandı. Yıla 5,95 TL’den başlayan dolar/TL kuru şimdi 6,86 TL seviyesinde bulunuyor. Yıla 6,67 TL’den başlayan euro/TL kuru ise 7,69 TL seviyesinde. Dolar ve euro’daki getirilerin hemen hemen aynı oranları bulduğunu görüyoruz. Yıl sonuna kadar dolar/TL’nin 7,26 zirvesini aşması beklenmemeli.

TCMB verilerine göre, 19 Haziran ile biten haftada gerçek kişilerin döviz mevduatları önemli bir değişim göstermezken tüzel kişilerin mevduatında 1 milyar dolar düşüş yaşandı. Böylece yurtiçi yerleşiklerin toplam DTH hacmi 201,7 milyar dolar ile önceki hafta görülen rekorun ardından geriledi. Alınan önlemlere ve ekonomilerin açılmasına rağmen kurdaki yüksek seyrin korunması farklı analiz araçları ve sözlü yönlendirmelerle TCMB’nin yeniden aksiyon almasını gerektirebilir.

‘ÖNCÜ GÖSTERGELER’ OLUMLU SEYİR İZLİYOR

Reel sektördeki öncü göstergelere baktığımızda dipten dönüş sinyalleri görüyoruz: Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi bir önceki aya göre 16,3 puan artarak 89,8 seviyesinde gerçekleşti. İmalat sanayi genelinde Kapasite Kullanım Oranı (KKO) ise bir önceki aya göre 3,4 puan artarak yüzde 66,0 seviyesine yükseldi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış KKO oranı, yüzde 65,8 oldu. Sanayi öncü göstergelerinde Nisan 2020’de görülen dibin ardından toparlanma eğilimi sürüyor.

Öte yandan Türkiye’nin 5 yıllık Kredi Risk Primi ise 487,17 oldu. Risk primi 10 Mayıs’ta 643,2’yi bulsa da geçen sürede geriledi. Bununla birlikte Kredi Risk Priminin yıla başladığımız ocak ayında 234,8 seviyesinde bulunduğu düşünüldüğünde daha gerilemesi gereken yolu olduğunu göz ardı etmemeli. Verilerde görülen iyimserliğin artmasının risk primini düşürürken piyasalardaki olumlu havayı desteklemesi beklenmeli.