Türkiye İMSAD: Üretim ve teknoloji üssü olmamız mümkün
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, 'Dinamik, güçlü, değişime açık yapımızla yeni döneme hazırlanmalıyız. Pandemi sonrası stratejik hedeflerle daha da güçlü üretim ve teknoloji üssü olmamız mümkün.' dedi.
Türkiye İMSAD'ın geleneksel hale gelen "Gündem Buluşmaları" toplantılarının 34'üncüsü "Pandemi Sonrası Normalleşme Senaryoları" başlığıyla online olarak düzenlendi.
Demirdöküm ve Systemair HSK katkılarıyla gerçekleşen toplantıda konuşan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Küçükoğlu, küresel salgının gerçek etkisinin nisanda net bir şekilde hissedilmeye başlandığını bildirdi.
İlk çeyrekte Türkiye ekonomisinin yüzde 4,5 büyürken inşaat sektöründe yüzde 1,5 küçülme yaşandığını aktaran Küçükoğlu, şu bilgileri verdi:
"Türkiye inşaat malzemeleri sanayi üretimi ise yüzde 6 büyüdü. Büyümede, yenileme pazarının ve ihracatın önemli etkisi oldu. İlk çeyrekte inşaat malzemeleri sanayi ihracatı yüzde 2,5 artarak 5 milyar dolara ulaştı, ithalat ise aynı dönemde yüzde 7,2 yükselerek 1,73 milyar dolar oldu. 2018'de yüzde 2, 2019'da yüzde 13 küçülen inşaat malzemeleri sanayisinin 2 yıllık küçülmeden sonra 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6 büyümesi; sektörümüzün ihtiyaç duyduğu gelişimin başlaması adına heyecan veren gelişme oldu."
Küçükoğlu, salgının olumsuz etkisiyle nisanda yine küçülme sürecine girdiklerini belirterek, "Tüm bu gelişmelere rağmen hedefimiz; yurt içi ve dışında sahip olduğumuz güçlü potansiyelimizi önce korumak ve geliştirmek, ilk çeyrekte başlayan gelişim sürecini güçlü ve istikrarlı şekilde pandemi sonrasına taşımaktır. Dinamik, güçlü, değişime açık yapımızla yeni döneme hazırlanmalıyız. Pandemi sonrası yeni dönemde stratejik hedeflerle daha da güçlü üretim ve teknoloji üssü olmamız mümkün." ifadelerini kullandı.
"HEDEFİMİZ İHRACATTA BÜYÜMEK"
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan da sektör olarak hedeflerinin ihracatta büyümek olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün küreselleşmeden bölgeselleşmeye, hatta adalaşmaya giden bir dünya ile karşı karşıyayız. Böyle olduğu zaman bizim hangi ada birliği içinde yer almamız gerekiyor? AB mi, Bağımsız Devletler Topluluğu mu, Orta Doğu mu? Bizim için en önemli pazarlar Kanada, ABD. Ama Meksika, şu anda üretim üssü olarak hazırlanıyor. Belki İngiltere de oraya dahil olacak. AB, sadece inşaat malzemesi sektörü için değil, ülke olarak vazgeçemeyeceğimiz, hem ihracat hem ithalat yaptığımız ülkelerden oluşuyor. Ama onlar da üretim üssü olarak Polonya'yı hazırlıyor gibi görünüyor."
Erdoğan, tüm bu gelişmeler nedeniyle kendilerinin, nasıl üretim üssü olacaklarını ve nasıl konumlanacaklarını konuşmaları gerektiğini bildirdi.
"İHRACATIN ÖNCELENECEĞİ BİR EKONOMİYE HAZIRLANMAK GEREKİYOR"
Ekonomist Gökhan Şen ise küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkisini anlattı.
Ülke olarak yeni ekonomiye hazırlanmak gerektiğini aktaran Şen, "Eskiden olduğu kadar iç talebin canlı olmayacağını bilmek lazım. İkinci önemli unsur tabii ihracat. İhracatın önceleneceği bir ekonomiye hazırlanmak gerekiyor. Dünyada artık her ülke ihracatı canlandırmaya çalışıyor. Çünkü başka çıkış yolu kalmadı." diye konuştu.
Şen, ABD'nin Çin'e yönelik dış politikasının da etkisiyle dünyada ticaret tercihlerinin değişeceğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çin, sadece ucuz üretim merkezi değil, ciddi üretim kapasitesine, inanılmaz teknolojiye sahip bir ülke. Ticaret tercihlerinin değişmesi nedeniyle ciddi fırsatlar olacak ama bunun oluşması uzun zaman alacaktır. Türkiye'nin çok ciddi avantajları var. Dünyanın 200'e yakın ülkesine ihracat yapabiliyoruz. Nüfusumuz genç. İhracatçımız çok cevval, cabbar, yani kolay adapte olabiliyor. Fakat kısa vadede sıkıntıyı görmemiz lazım. Üretim ve ihracatın artması zaman alacak."