Koronavirüs sonrası ekonomik toparlanma uzun sürecek

Yeni Şafak gazetesi yazarı Levent Yılmaz, Koronavirüs salgının ekonomiler üzerinde oluşturduğu tahribata dikkat çektiği yazısında aşı bulunsa bile toparlanma uzun sürecek dedi.

Koronavirüs sonrası ekonomik toparlanma uzun sürecek
Koronavirüs sonrası ekonomik toparlanma uzun sürecek
GİRİŞ 14.05.2020 12:35 GÜNCELLEME 14.05.2020 12:37

İşte Levent Yılmaz'ın o yazısı;

 

 

Covid-19 salgınının ekonomiler üzerinde oluşturduğu belirsizlikler devam ediyor. Dahası hastalığa karşı bağışıklık sağlayacak bir aşı ve hastalığın tedavisinde etkili bir ilaç bulununcaya kadar da bu belirsizlikler devam edecek. Hatta aşı ve ilaç bulunsa dahi salgının ekonomiler üzerinde oluşturduğu tahribatın onarılması çok uzun bir zamana yayılacak. Bu yüzden dünya ekonomisinin önünde yönetilmesi çok zor ve toparlanmanın oldukça uzun süreceği bir dönem olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.

EKONOMİK KRİZE NEDEN OLAN EKONOMİ DIŞI GELİŞMELER VE ÇÖZÜM

 

 

Salgının ilk kez baş gösterdiği dönemdeki yazılarımda Covid-19 salgınının ekonomik etkilerinin bir krize neden olabileceğini detaylı bir şekilde izah etmiştim. Bugün geldiğimiz noktada bu küresel ekonomik kriz başlamış görünüyor. Dolayısıyla ülkeler bir yandan salgını kontrol altına almak diğer yandan da ekonomilerini düzene sokmak zorundalar. Ancak maalesef ikisinin eşanlı olması pek mümkün görünmüyor. Zaten ekonominin kendi dinamiklerindeki aksamalardan kaynaklanan bir ekonomik kriz ile Covid-19’un neden olduğu ekonomik kriz arasında nüve itibariyle çok ciddi farklar var. Bu hali ile salt ekonomik nedenlerden kaynaklanan bir ekonomik kriz ile salgının neden olduğu bir ekonomik krizle aynı yöntemler ve eski alışkanlıklarla mücadele etmek tek kelime ile acemilik olacaktır.

Benzeri şekilde ekonomilerdeki aksamaların neden olduğu işsizlik ile salgının sonucu olan işsizliği aynı kefeye koymak, sistemik ekonomik daralmalar ile salgının neden olduğu ekonomik daralmayı aynı sistematikle okumak ve konjonktürel bir talep daralması ile salgının neden olduğu talep daralmasını aynı şekilde ele almak da bilinçsizliktir. Bu nedenle salgının etki ettiği ekonomileri eski alışkanlıklar ve ezberlerle değerlendirip üretilen çözüm önerilerinin bir etkisi olmayacağı gibi tam tersine ekonomik sıkıntıları derinleştirmesi muhtemeldir.

ESKİ DÜZENDE YENİ TARTIŞMALAR

Bir süreden bu yana küreselleşmenin yavaşlamasını ve neo-liberal politikaların dünya ekonomisinde oluşturduğu riskleri tartışıyoruz. Özellikle 2008 Küresel Finansal Krizi’nin bu anlamda bir dönüm noktası olduğunu biliyoruz. Salgın öncesi döneme dönüp bakarsanız 2008 Küresel Finansal Krizi’ne neden olan hiçbir sorunun çözülmediğini görürsünüz. Hatta krizle mücadele kapsamında uygulanan politikaların krizin çözümünü uzattığını ve krizi derinleştirdiğini de görürsünüz. Ancak itiraf etmeliyiz ki, o dönüm noktasının bize sağladığı kronik sorunların çözümüne yönelik fırsatı kaçırmıştık. Şimdi ise küreselleşmenin ve neo-liberal politikaların yan etkilerini ortadan kaldıracak güncellemeleri yapabilmek için yeni bir fırsat doğdu. Hem de ilk kez tam bir küresel konsensüsle. Ancak hükümetlerin panik halinde olmaları ve küresel işbirliğine en çok ihtiyaç duyulan bu dönemde içe kapanıp korumacı politikaların dozunu artırmaları büyük ihtimalle bu fırsatın da kaçacağı anlamına geliyor. Kim bilir belki bunu istemiyor da olabilirler. Zira bazı ülkelerin kaostan ve eşitsizliklerden beslendiğini de göz ardı etmemek gerekiyor.

ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK ŞEYLER

Ekonomiler tam manasıyla ne zaman açılacak? Yeniden seyahat edebilecek miyiz? Merkez bankalarının politikaları işe yarayacak mı? Hükümetlerin kurtarma paketleri faydalı oluyor mu? Küreselleşmenin sonu geldi mi? Ülkeler artık liberal olmak yerine ulus-devlet politikalarını mı tercih edecek? Küresel tedarik zincirleri normale dönecek mi? Ülkelerin ekonomilerindeki bu ani duruşun maliyetleri karşılanabilecek mi?

Bu tarz soruların sayısını artırmak mümkün. Belki de bir süre sonra bu soruları da sormayacağız. Ancak henüz bu sorulara net bir cevap vermemiz mümkün değil. Çünkü bir aşı veya tedavide doğrudan etkili bir ilaç bulununcaya kadar pek çok şey eskisi gibi olmayacak ve “yeni normal” düzene ayak uydurmaya çalışacağız.