Bakliyatın dünyadaki raf bedeli 100 milyar dolara ulaştı
Covid-19 virüs salgını sonasında bakliyat sektörünün geleceğinin masaya yatırıldığı bir konferansa konuşmacı olarak katılan Hakan Agro Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bahçeci, son beş yılda bakliyatı tanıtmak için yaptıkları çalışmaların sonuç verdiğini ve bakliyat ürünlerinin tüm dünyadaki toplam raf bedelinin 100 milyar dolara ulaştığını belirtti.
Uluslararası Bakliyat Ticaret ve Sanayi Konfederasyonu Başkanlığı yaptığı dönemde yürüttükleri lobi faaliyetleriyle, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2016 yılını Bakliyat Yılı ilan ettiğini, tüketicinin sağlıklı protein kaynağı olarak bakliyat konusunda bilinçlendirildiğini hatırlatan Bahçeci, yapılan tanıtım çalışmaların karşılığını vererek tüketime yansıdığını söyledi. Geleneksel tüketim yanı sıra, bakliyatın ham madde olarak kullanılması sayesinde sadece Amerika’da bugün 8 bin 500 çeşit bakliyat içerikli ürüne ulaşıldığını dile getirdi.
BAKLİYAT MAKARNA VE KONSERVEYİ GERİDE BIRAKTI
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının sektörün dinamiklerini derinden etkilediğini ifade eden Hakan Bahçeci, bazı ülke yönetimlerinin gıda arz güvenliği endişesiyle ani kısıtlamalar yürürlüğe koyduklarını, virüsle mücadele alınan tedbirlere bağlı gümrüklerdeki dökümantasyonda gecikmeler yaşandığını söyledi. Pandemi nedeniyle tarladaki üretimden nakliyeye kadar her süreçte iş gücünün daraldığını vurgulayan Bahçeci, ayrıca boş gemi ve konteyner bulma zorluğunun navlun maliyetlerini yukarı çektiğinin altını çizdi. Küresel salgında arz yetersizliğine karşın talebin patladığını, fiyatların yaklaşık yüzde 40 oranında arttığını belirten Hakan Bahçeci, bireysel izolasyon kısıtlamalarıyla evlerine kapanan insanların faydalı ve sağlıklı protein kaynağı olarak bakliyat stokladıklarını, bu sebeple bakliyat satışlarının makarna ve konserve satışlarını geride bıraktığını sözlerine ekledi.
''TÜRKİYE KÜRESEL ALANDA, TARIMDA KENDİNİ TOPARLAYACAK''
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın attığı adımları stratejik açıdan önemli ve değerli bulduklarını belirten Hakan Bahçeci, özellikle üreticilerin desteklenmesiyle son iki yılda nohut ve mercimek rekoltesinde ciddi anlamda yükseliş gözlendiğinin altını çizdi. Türkiye’nin gelecek iki yıl içinde kaybettiği pazarları geri kazanacağını öngördüklerini dile getiren Hakan Bahçeci, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) yönetiminin faaliyet alanındaki ürün piyasalarını regüle etme görevini başarıyla yerine getirdiğini söyledi. Hakan Bahçeci akılcı politikalar ve kaynaklarını verimli kullanma stratejisini benimseyen Türkiye’nin gelecek beş yıl içinde tarımda üretim ve lojistik merkezi olabileceğini vurguladı.
BAKLİYAT BİZİM DNA'MIZDA VAR
Bakliyatı en iyi işleme kültürünün Türkiye’de olduğunu anımsatan Hakan Bahçeci, rekabette geri kalmamak için dünyadaki yeni akımları iyi analiz etmek gerektiğini dile getirdi. Bakliyat unlarıyla katma değerli ürün geliştirme için ar-ge çalışmalarına yönelmenin önemine dikkat çeken Hakan Bahçeci, vegan ürünler geliştirip pazarlayan Amerikan markalarının kısa zamanda elde ettikleri ciro başarılarını örnek olarak gösterdi. Bahçeci, beslenme uzmanlarının sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için yüksek protein ve lif değerlerine sahip bakliyata sofralarda daha çok yer açılmasını tavsiye ettiklerini hatırlattı.
Dünya bakliyat arenasında “Made in Turkey” logosunun çok değerli olduğunun altını çizen Hakan Agro Yönetim Kurulu Başkanı, kadim Anadolu topraklarında yetişen ürünlerin tadı ve lezzetinin hiçbir coğrafyada yakalanamadığını, geleneksel bakliyat tadı ve lezzetinin ön plana çıkarılarak Türk ürünlerinin daha iyi koşullarda pazarlanabileceğini sözlerine ekledi.
