Bakan Koca açıklamıştı! Testler başladı

1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde işçilerin sağlığı için ilk haber Gebze Organize Sanayi Bölgesi (OSB)'nden geldi. Türkiye ekonomisinin kalbinin attığı Kocaeli bölgesindeki fabrikalarda hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla koronavirüs  taramalarına başlandı. 1,5 ay içinde 100 bine yakın işçi, PCR testleri ile taranacak, pozitif çıkanlar hemen izole edilip tedavi altına alınacak.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın önceki gün, normalleşmeye geçiş sürecinde alınacak önlemlerden biri olarak açıkladığı, pandemi süresince çalışmaya devam eden sektörlerdeki işçilerin koronavirüs taramasına, Kocaeli-Gebze Organize Sanayi Bölgesinde başlandı. Ekonominin kalbinin attığı OSB'lerin salgından etkilenmemesi için Sağlık Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) ve Kocaeli Sanayi Odası işbirliği ile başlatılan Kovid-19 tarama programında, bir haftada 7 bin işçiden numune toplandı, 500'ünün sonuçları belli oldu. Demirören Haber Ajansı'na konuşan GTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ferruh Özcan, henüz pozitif çıkan vakaya rastlanmadığını açıklardı.

"ÜNİVERSİTEMİZ EKONOMİNİN KALBİNDE YER ALIYOR"

GTÜ yer tahsis etti, TÜSEB tanı laboratuvarını kurdu ve testleri çalışacak ekipleri temin etti, Kocaeli Sanayi Odası da sahadaki 60 kişilik mobil ekibiyle işçilerden numunelerin toplanmasını üstlendi. Binlerce işçiye belirti gösterip göstermesine bakılmaksızın Kovid-19 testi yapılıyor, üstelik işçiler bu tarama için hiçbir ücret ödemiyor.

Rektör Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan, "Bulunduğumuz konum itibariyle aslında Türkiye sanayisinin kalbinde olan bir üniversiteyiz. Dolayısıyla ekonominin ana damarındayız. 100 bine yakın işçinin bulunduğu bir bölge burası ve ekonominin çarkları burada dönüyor. Salgınla beraber ekonomimizdeki bu çarklarda kısıtlı da olsa bir aksama oldu. İşte bunun daha da büyümemesi ve giderilmesi için üniversitemiz ve Kocaeli Sanayi Odası'nın girişimi ile yapmış olduğu, Sanayi Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığımızın ortak çalışmalarıyla, TÜSEB öncülüğünde bir tanı merkezi kuruldu. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nde bulunan bu tanı merkezinde, on binlerce işçinin taraması yapılacak. Bunun dışında üniversitemizde Kovid-19 ile ilgili Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğümüz ile beraber yürüttüğümüz hidroksiklorokin ilacının hammaddesi olan kinin üretimine yönelik çalışmaları da başlattık" dedi.

"BİR HAFTADA 500 ÖRNEK TARADIK HENÜZ POZİTİF YOK"

GTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ferruh Özcan ise işçi taramalarının geçen hafta başlandığına değinerek şu bilgileri verdi: "TÜSEB'in liderliğinde geçen hafta burada bir Kovid laboratuvarı kurduk. Burada asıl amaç etraftaki organize sanayi bölgelerindeki işçilerin, işlerine rahat gidip üretimlerin aksamaması bağlamında onları taramaktı. Geçen hafta taramalara başladık, başlangıç aşamasında 500 kişinin sonuçlarını aldık. Sevindirici haber, henüz hiç pozitif vaka çıkmadı. Günde yaklaşık 2-3 bin örnek çalışabilecek kapasitedeyiz. Laboratuvarımızda Class-2 biyogüvenlik düzeyinde kabinlerimiz. Örnek çalışırken muhtemel enfeksiyonu önlemek amacıyla bu güvenlik düzeyindeki kabinler gerekiyor. Üç adet çok iyi PCR cihazımız var. qPCR yapabileceğimiz cihazlar. Floresan bazlı bir kit kullanıyoruz. Bu da oldukça pratik, çok kısa sürede sonuç alabiliyoruz. Çünkü bir takım ara basamakları, virüsün RNA izolasyonu gibi uzun sürecek kısımları elemine edebilen oldukça güvenli ve etkin bir kit. Bu yüzden hızlı bir tarama yapabileceğiz. 1-1,5 ay içerisinde 100-150 bin işçiyi taramayı planlıyoruz. Düşük düzeyde bir pozitif vaka bekliyoruz. Çünkü bu bir teşhis değil, tarama programı. Yani insanların virüse henüz maruz kaldığı en erken aşamada tespit edilmesini amaçlıyor. Pozitif çıkan vakalar TÜSEB ve Sağlık Bakanlığı sistemlerine yansıyacağı için izolasyon veya tedavi için uygun yönlendirmeleri de yapılacak" 

"GÜNDE 12 SAAT 3 BİN NUMUNE ÇALIŞACAK KAPASİTEDEYİZ"

Doç. Dr. Özcan, laboratuvarda numuneleri çalışan ekiplerin ise TÜSEB tarafından gönderildiğini anlatarak, "TÜSEB'e başvuran gönüllüler içinden bize farklı üniversitelerden 8 öğrenci gönderildi. Bunlar yüksek lisans veya doktora aşamasındaki öğrenciler. Tabii ki bunların yetkinliği var, PCR, qPCR gibi metotları çok iyi biliyorlar. Test çok güvenilir ama şunu belirtmek lazım, tabii ki bu PCR testi olduğu için, enfeksiyonun en erken safhalarına yönelik, ilk bir hafta içerisinde diyebiliriz, bir test. Tarama için en uygun test qPCR. Çünkü hasta olmayan, olmak üzere olanları yakalamak ve enfeksiyonun yayılmasını en erken safhada önleyebilecek en etkili metot olarak qPCR'ı gördüğümüz için bunu kullanmaya karar verdik. Kitler dahil bütün sarf malzemelerimiz TÜSEB tarafından temine diliyor. Hafta içi her gün sabah 8'den akşam 8'e kadar 12 saat kesintisiz test çalışabiliyoruz. TÜSEB gerekli izinleri bize sağladığı için, sokağa çıkma yasağından da etkilenmiyoruz. Sahada örneklerin toplanması, OSB yöneticilerinin kurduğu bir sistemle gerçekleştiriliyor. Mobil araçlarla kurumlara gidilerek işçilerin örnekleri toplanıp bize günde iki kez ulaştırılıyor" ifadelerini kullandı.

"ÜÇ GÜNDE 7 BİN İŞÇİDEN NUMUNE ALDIK"

Sahadan numunelerin toplanmasından sorumlu Aker Ortak Sağlık Güvenlik Birimi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Işık, üç günde 7 bine yakın işçiden numune toplayıp GTÜ'deki TÜSEB Kovid-19 tarama laboratuvarına teslim ettiklerini anlattı.

Işık, "Biz sahadan numuneleri alıyoruz, gerekli sürelerde laboratuvarımıza götürüp orada Sağlık Bakanlığımız ve TÜSEB ekiplerine teslim ediyoruz. Sonuçlar çıktıktan sonra pozitif olan vakalar ilgili firmaların yetkililerine bildiriliyor.  Ona göre karantina ve tedavi önlemlerine geçiliyor. Ortalama 50 firma ve 7-8 bin bandında personelden numune aldık. Sahada 60 kişilik bir ekibimiz var. Firmalardan talep geldikçe saat gözetmeksizin gidiyoruz. Yeter ki tarama için bize başvursunlar ve uygun zaman belirlesinler. Ekiplerimiz 7 gün 24 saat çalışıyor. Biz sadece numune hizmet bedeli alıyoruz ki o da çok cüzi bir miktar. İşveren ödüyor bunu. İşçiye yansıyan herhangi bir ödeme kesinlikle yok. Burası sanayinin kalbi. Buradaki işçilerimizin, mavi yakalılarımızın, beyaz yakalılarımızın, ülke ekonomisini ayakta tutan bu işçilerimizin hızlı bir şekilde taranması için elimizden geleni yapıyoruz. Sanayi, üretim durduğu anda çok ciddi ekonomik krizler ortaya çıkabilir. Bunların önüne geçebilmek için 100 bin işçimizi taramayı planlıyoruz. Ama inanılmaz bir talep var. Bütün OSB'lerimiz çok duyarlı. Civar illerimizden de talepler geliyor. Biz Kocaeli olarak pilot bir uygulamayız ama inşallah bütün illerimizde yaygınlaşacak bu taramalar" ifadelerini kullandı.