Komili'nin hayat hikayesi kitaplaştı
Komili, 130 yıl önce Midilli’nin Komi köyünde doğuşundan bugünlere uzanan hikayesini, Ayvalık ve zeytine olan tutkusunu‘Önde Zeytin Ağaçları’ adıyla kitaplaştırdı

Temelleri 1878 yılında Midilli’nin Komi köyünde atılan Türkiye’nin zeytinyağı markası Komili, doğduğu ve büyüdüğü topraklara sevdasını ‘Önde Zeytin Ağaçları’ kitabıyla ölümsüzleştirdi.
Hayali uzun yıllardır öncesine dayanan bir proje olan Önde Zeytin Ağaçları, Komili’nin doğuş hikayesiyle başlıyor. Midilli`nin Komi köyünde kurduğu işletmeyle zeytinyağı ve sabun üretimine başlayan Komili Hasan`ın tek sermayesi kaliteydi. "Kalitesiz ürünle alıcıyı bir defa, kendini ebediyen kandırırsın" anlayışıyla işe koyulan Hasan`ın ürünleri, çok kısa bir sürede sahip oldukları kaliteyle ön plana çıktı. Zamanla, Osmanlı Sarayı`nın zeytinyağı ihtiyacını karşılar hale gelen Komili Hasan, bir süre sonra tesislerini Ayvalık`a taşıdı ve bugünkü Komili’nin temellerini attı.
Kitapta, zeytinyağının merdiven altlarına gömülü amforalardan alındığı günlerden ışıltılı şişelerde rafları süslediği bugünlere kadar yaşanan değişim anlatılırken, ‘kalite’ kavramının ‘anıtlaşmış bir ağaç gibi’ Komili’ye kök saldığı vurgulanıyor.
Komili Ürün Müdürü Meltem Ercan, Önde Zeytin Ağaçları’nın hikayesini şöyle anlatıyor: ‘Komili olarak, köklerini mitolojik öykülere ve kutsal kitapların sayfalarına kadar uzatan zeytin ağacını ve zeytinyağını, binlerce yıl öncesinden alıp, farklı coğrafyalar üzerinden bugünlere kadar getirecek ve sonunda Ayvalık’ta duracak bir kitap hayalimiz vardı. Bu kitabı hazırlarken zeytin ve zeytinyağının bütün isimlerini, onun üzerine söylenmiş sözleri, yazılmış şiirleri araştırdık. Yarattığı sağlık mucizesini ortaya koymayı, daha sonra dünyanın en önemli üç zeytinyağı kalesinden biri olan Ayvalık’ta dünden bugüne gelinen noktayı gözler önüne sermeyi hedefledik. En önemlisi, okuyanları Akdeniz mutfağının eşsiz zeytinyağlı yemekleriyle başbaşa bırakmayı amaçladık. Bu çok değerli evladiyelik eseri, kamuoyu ile paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”
(Haber 7)