Ekonomiye güven 20 ayın zirvesinde

AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgiye göre, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks olan ekonomik güven endeksi, 2018'in başında 105,2 seviyesinde bulunuyordu. Spekülatif kur atakları, jeopolitik gelişmeler ve küresel ticaret savaşlarının etkisiyle gerilemeye başlayan endeks, Ekim 2018'de 75,2 seviyesine kadar indi.

Hükümetin ve ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler ve uyguladığı politikaların etkisiyle faizlerde ve enflasyonda görülen düşüşlerle jeopolitik risklerin geçmişe kıyasla azalması Türk lirası varlıklara güveni artırırken, ekonomik güven endeksinin de yükseliş trendine girmesini sağladı.

Ekonomik güven endeksi, geçen yılın eylül ayından bu yana yükselişini sürdürerek, yeni yıla da artışla başladı. Ocakta geçen aya göre 0,6, geçen yılın aynı ayına kıyasla 14,6 puan yükselen endeks, böylece 20 ayın zirvesi olan 97,1'i gördü.

İnşaat ve perakende sektörlerinde güven 2 yılın zirvesinde

Ekonomideki toparlanma ve faiz oranlarındaki gerileme inşaat sektörü güven endeksinde de kendisini gösterdi. İnşaat sektörü güven endeksi ocakta geçen yılın aynı ayına göre 22,2 puanlık artışla 78,9 puana çıkarak yaklaşık 2 yılın zirvesini gördü.

Öte yandan iç talebin canlılığını sürdürmesi ve gelecek dönemde potansiyel büyüme rakamlarının görüleceği beklentisiyle perakende ticaret sektöründe de pozitif gelişmeler yaşanıyor. Ekim 2019'dan bu yana 100 seviyesinin üzerinde seyreden perakende ticaret sektörü güven endeksi, ocakta 105 puana çıkarak 24 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.

"İvme gelecek aylarda da sürecek"

A1 Capital Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Aylin Cevizci, hesaplamalara 5 ayrı kategorideki endeks verilerinin dahil edildiğini söyledi.

Ekonomik güven endeksinin yeni yıla artışla başlamasının pozitif bir gelişme olduğunu belirten Cevizci, "Endeks setlerinden, inşaat sektörü güven endeksinin de artış kaydettiği gözleniyor. Endeksin yükselişinin temel nedenlerine bakıldığında ise özellikle konut sektöründe yapılan kampanyalar, konut kredi faizlerinin düşüş eğilimini sürdürmesi ve bunun kredi hacmi ile talebine yansıması etkili oldu. Ayrıca tamamlanamayan inşaatların faaliyetine yeniden başlaması da sektörün canlılık kazanmasını destekleyen gelişmeler arasında yer aldı. Aynı ivmenin gelecek aylarda da sürmesi genel beklentimiz dahilinde yer alıyor." dedi.

Cevizci, verinin diğer endeks serilerine bakıldığında ise perakende ve hizmet sektöründe yaşanan toparlanmanın ve tüketici güven endeksinde sınırlı da olsa görülen iyileşmenin, ekonomik görünümdeki pozitif sinyallerin sonuçları olarak değerlendirdiklerini bildirdi.

Güven endekslerini zedeleyecek Türkiye nezdinde makro ya da politik bir beklentinin olmadığını ifade eden Cevizci, disiplin stratejisi altında geçirilecek ekonomik sürecin, güven endeksleri tarafına yansımalarının toparlayıcı nitelikte olmasını beklediklerini kaydetti. 

Cevizci, jeopolitik riskler ve küresel görünümde siyasi, politik ve son dönemde takip edilen salgın hastalık gibi gelişmelerin özellikle uzun süreli ekonomik süreçte etkili olmadıkça, toparlanma eğiliminin süreceğini vurgulayarak, "Kur hareketinin istikrarlı görünümünü koruması, enflasyondaki öngörülebilirlik ve yatırım psikolojisinin yeniden güçlenmesi, güven verilerinin toparlanmasının öncelikleri arasında yer aldı." diye konuştu.