İlki tamam sırada ABD var! İmzalar atıldı, kazanan Türkiye olacak

Türkiye'nin önemli mobilya üretim merkezlerinden Kayseri OSB'nin, yaklaşık 65 yıllık mobilya üretim tecrübesini, rekabet gücünü yurt dışına taşımak, mobilya ihracatını daha yukarıya çıkarmak amacıyla başlattığı Dubai'ye Türkiye Ticaret Merkezi açma projesinde sona gelindi. Kayseri OSB, MODOKO Mobilyacılar Sitesi ve MASKO, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin de destekleriyle mobilya sektörü için önemli bir yatırıma imza attı. Yapılan iş birliği ile şubat ayı sonunda Dubai'de açılması planlanan Türkiye Ticaret Merkezi (TTM) projesi ile Türkiye’nin mobilya ihracatını daha yukarıya çıkarılması hedefleniyor.

Dubai'nin dünyaca ünlü Basra Körfezi kıyısında bulunan Palmiye Adası'nın yakınına kurulan mobilyaya dair her ürünün sergileneceği adeta bir mobilya AVM'si mantığı ile hizmet verecek Türkiye Ticaret Merkezinin şubat ayının sonlarına doğru faaliyete geçmesi bekleniyor. 

Haber7 Ekonomi Masası’nın konuğu olan Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Tahir Nursaçan, MASKO Mobilya Kenti Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu ve MODOKO Mobilyacılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çalışkan, proje ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

100 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANIYOR

Mobilyanın başkenti olmak gibi bir hedefiniz var. Bugün itibariyle Kayseri’de bu sektörde kaç firma faaliyet gösteriyor? Kaç kişiye istihdam sağlanıyor.

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 1300 firmamız var. Mobilya sektörüne ait üretim yapan firma sayımız toplamda 400 civarında. Kayseri’deki üretim tarzı mobilya üzerinde yoğunlaşmakta. Küçük sanayi sitelerimizi de hesaba katarsak Kayseri’deki mobilya üretim merkezlerinde (atölye, orta gelirli esnaf ve fabrikalar) 100 bin civarında çalışan istihdam ettirilmekte. Bu bizim için ayrıca gurur kaynağı ama tabi buradaki alın terinin, el emeğinin, göz nurunun çağın gereksinimleriyle birlikte teknolojik çağa, dünya pazarlarına açılması gerekiyor. Siz Kayseri’de ürettiğinizi dünyaya satamazsanız, başarılı olma şansınız yok. Bundan 1988’li yılara kadar Kayseri’deki üretilen ürünler Doğu Anadolu ve Güneydoğu bölgelerine satılırdı. Türkiye’nin her tarafına satma şansımız yoktu. Şu anda ise Kayseri’de üretilen ürünler, Türkiye’nin her yerinde tercih edildiği gibi dünyada da tercih edilen ürünler arasında. İnşallah bu bayrağı uluslararası alanda dalgalandırmak istiyoruz.

Ekim ayında Kayseri OSB Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi 8. Mobilya Fuarı’na ev sahipliği yaptınız. Fuara hakkında neler söylemek istersiniz?(Kaç firma katıldı vs…)

Ekim ayında gerçekleştirdiğimiz Kayseri 8. Mobilya Fuarı’na 80 firma katıldı.  Harika bir birlik beraberlik oldu. Yurtdışından gelen alım heyetleri sayesinde de tüm katılımcılarımızın yüzü güldü. Herkes oldukça memnun kaldı ve fuara katılamayanlar da nasiplendi. Bizim medeniyetimizde, aile kültürümüzde “rakip” diye bir şey yoktur. Meslektaş, komşu vardır. Dinimiz ve komşusunun hakkı hukuku vardır. Aynı meslekten insanlar birbiriyle konuşabildikten sonra gelişim sağlanır. Kayseri’de üretilen ürünlerin çok cüzi bir miktarının yurt dışına gittiğini düşünüyorum. Fabrikalarımıza baktığımız zaman, mobilya üreten tesislerimiz 10 saat civarında çalışıyor. Kendi tarafımızdan baktığımızda 14 saatlik bir kayıp var. Standardizasyonu ve kalite kontrolündeki devamlılığı sağlayabilirsek 14 saat daha dünyaya üretebileceğimiz bir zaman dilimi var.

Dubai ve Amerika’da ticaret merkezleri gibi bir planınız var, nasıl bir iş birlikteliği içindesiniz, neler yapmayı planlıyorsunuz?

Uluslararası pazardaki payımızı artırmak için çeşitli girişimlerde bulunuyoruz. Bunlardan biri de Dubai Mobilya / Tasarım Türk Ticaret Merkezleri projesi. Projeyi hayata geçirmek için MASKO ve MODOKO yönetimleriyle görüştük ve böyle bir birlikteliğin hem bize hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağı konusunda mutabık kaldık ve bir iş birliği protokolü imzaladık. MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu ve MODOKO Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çalışkan’a projeye desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bu projede MASKO ve MODOKO ile bir araya gelmemek büyük kayıp olurdu. Yurt dışına açılma kapasitesi ve eğilimi olan ‘Ben de dünyadaki yarışta varım’ diyebilen iş insanlarıyla, sanayicilerimizle iş birliği ve güç birliği yapmamız çok önemli. Zaten birbirimize rakip olmak gibi bir şansımız da yok, olsak da gurur duyarız.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde Türkiye Ticaret Bakanlığımızın da desteğiyle yaptığımız bir proje. Kiraladığımız alanın kirasını büyük ölçüde devletimiz karşılıyor. Öncelikle bize bu imkanı veren Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'a teşekkür ediyoruz.

ÇİN BAŞI ÇEKİYOR

2018 yılında dünya genelinde 260 milyar dolarlık mobilya ihracatı yapılmış. Bunun 95 milyar doları Çin, 18,5 milyar doları Almanya, 15,5 milyar doları Polonya, 14,5 milyar doları ise İtalya tarafından gerçekleştirilmiş. Türkiye’nin ise ihracatı 3 milyar 130 milyon dolar civarında. Aslında bu rakamı İstanbul tek başına yakalayabilir, Kayseri de öyle. Ülkemizin bu ülkelerden hiçbir geri kalır tarafımız yok. Yeter ki devletimizin sunduğu imkanların kıymetini bilelim. Onlar da bize “Hadi, koşun bakalım! Biz de sizin yanınızdayız.” demelerini beklemekte hakkımız olduğunu düşünüyoruz.

Neden Dubai’yi tercih ettiniz? Başka bir ülkede böyle bir planınız var mı?

Dubai, Ortadoğu’nun ticaret merkezi unvanını kazanmış durum. Ortadoğu ticaretinin yönetileceği bir merkez olmuş. Bugün 600 civarında otel mevcut ve her yıl 100’ü aşkın otelin deklarasyonundan bahsediliyor. Bu otellerin halı, avize, perde, çarşaf, yastık, yatak, mobilya gibi ihtiyaçları olduğunu düşündüğümüzde önemli bir pazar olduğunu söyleyebiliriz. Çinli bir şirket burada yerini almış ve A’dan Z’ye aklınıza ne gelirse hepsini satıyor. 2 bin 800 kişi istihdam eden Hindistanlı bir firma yine burada. Hindistanlı firma avizeden mobilyaya, fayanstan lavaboya kadar ürünlere sahip. Dikkat edilmesi gereken nokta ise sattığı mobilyaları Türkiye’den alıp satıyor. Hal böyleyken biz kendi ürünlerimizi neden götürmeyelim. Bugün Türk ürünleri, dünyada kalitesi aranan, tercih edilen ürünler noktasına geldi.

ÜÇ BAŞKAN YOLA ÇIKTIK, KAZANAN TÜRKİYE OLACAK

Çin’in Amerika’ya satmış olduğu mobilya 40 milyar doların üzerinde. Bizim insanımızın bir araya gelme eksiğimiz vardı, onu da değerli başkanlarımız sayesinde aştık, bu yola çıktık. Önümüze yine engeller çıkacaktır ama üç başkan da samimi iradesini ortaya koyduğunda kazanan Türkiye olacak. Türkiye’nin istihdamı artacak. Aldığımız işler, siparişler ülkemizin istihdamına katkı sağlayacak. Bugün Kanada’da bulunan iş insanlarımızdan bizlere davetler gelmeye başladı. Öte yandan Türk dizilerinin yurt dışında çok ilgi görmesi de Türk mobilyasına olan ilgiyi her geçen gün artırmaya devam ediyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, Türkiye’nin imajına ve Türk ürünlerinin kalitesine güven arttı. Bizim de ürünlerimizi yurt dışına taşımak boynumuzun borcu olacak. Amerika’da da inşallah birlikte olacağız. Belki bakarsınız yarın Hindistan’da beraber satacağımız ürünler olur. Dünyanın her tarafında, bugün nasıl ki Çin’in ürünleri baş gösteriyorsa bizim ürünlerimizde dünyanın her yerine ulaşmalı.

Siz bu projeyi ilk duyduğunuzda nasıl bir tepki gösterdiniz nasıl karar verdiniz? Sezin için ne ifade ediyor?

Türk mobilyasının kalitesinin ve fiyat avantajının iyi kullanılmadığına dikkat çeken MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu şunları söyledi: 

Bugün itibariyle bizler Türk mobilyasının kalitesini ve fiyat avantajını iyi kullanamıyoruz. Bu nedenle projeyi ilk duyduğumda çok heyecanlandım. Türkiye’yi yurt dışında temsil edecek bir yapıyı kurmak için kolları sıvadık. Türk mobilya sektörü dış ticaret fazlası veren bir sektör. 3,2 milyar dolar civarında bir ihracatımız, 800 milyon dolar gibi de bir ithalatımız var. Ortadoğu, Türki Cumhuriyetlere ve Avrupa’ya coğrafi açıdan yakın olmamız bize lojistik anlamda büyük imkanlar sağlıyor. Bunun yanı sıra ürünlerimizin kalitesi de büyük avantaj. MASKO ve MODOKO olarak zaten ciddi bir ihracat potansiyeline sahibiz. Ürünlerimizin yüzde 60’ına yakınını yurt dışına gönderiyoruz. Bunu bir adım ileri götürerek ürünlerimizi diğer ülkelerin ayağına götürmemiz gerekiyordu. Kuracağımız bu üçlü konsorsiyumla bunu ilk kez deneyeceğiz. Burada başarılı olursak bundan sonraki adımları daha farklı ülkeler olacak. Ben mutluluk duyuyorum, böyle bir girişimde birlikte olmaktan. İnşallah Allah bizi muvaffak eder ve başarılı oluruz.

Amerika’da böyle bir oluşum var mı?

Amerika’da da böyle bir oluşum için MODOKO Mobilyacılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çalışkan’ın girişimleri vardı. MASKO ve Kayseri OSB olarak bizler de sürece dahil olduk ve girişimlerimize başladık. Kağıt üzerinde her şey kolay gibi görünüyor ama oralara gidip denemeden, yaşamadan bunu bilemeyiz. Dubai’de bunu ilk defa deneyeceğiz ve orada bu işin bir anayasasını oluşturacağız. Sonraki aşamada Amerika da olacak daha farklı ülkeler de. Çünkü geçen yıl MASKO olarak Özbekistan’da bir mobilya fuarına katıldık ve çok ciddi geri dönüşler aldık. Orada da fiyat avantajıyla, kalitesiyle, tasarımıyla Türk mobilyasına karşı büyük bir ilgi var. Fas bu ülkelerden biri olabilir. İleriki aşamalarda buna bakacağız, Sayın Başkanlarımla hep beraber değerlendireceğiz, inşallah o ülkelerde de bu yönde girişimlerde bulunuruz.

KDV İNDİRİMİ SEKTÖRE CAN SUYU OLDU

Geçtiğimiz yılı sektör olarak değerlendirdiğimizde, ihracat rakamları, büyüme oranları, yapılan KDV indiriminin sektöre etkileri ne oldu ve bu son indirimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a teşekkür ediyorum. KDV indirimi sektörümüze can suyu oldu. Daha önce de bize bu konuda destek verdiler. Biz her katıldığımız TV programlarında, söyleşilerde mobilyadaki KDV indiriminin kalıcı olması gerektiğini ifade ediyorduk zaten. KDV’nin yüzde 8’e düşmesi de muhtemelen de kalıcı olması bekleniyor. Kayıt dışı ve merdiven altının da bitmesi için bu gerekliydi. Güzel bir yaklaşım oldu. Daha çok yeni ama inşallah meyvelerini de alacağız hep beraber. Uzun soluklu düşünmek lazım bu işi. Tabi geçen yıl sektörde iç piyasada bir daralma yaşamadık dersek yalan söylemiş oluruz. Bizim sektörümüz inşaatla birlikte büyüyen ve hızlı ivmelenen bir sektör. Son 10 yılda inşaat sektöründeki artış da ortada. Ama son bir iki yıldır da ciddi bir düşüş yaşadık. Tabi biz MASKO’daki üyelerimizle beraber pastadaki bu daralmayı yurtdışına ihracatla aştık. Bunun bize nasıl bir fayda sağlayacağına KDV indiriminden sonra da bakmak lazım. Ben piyasanın açılacağını, daha iyi olacağını düşünüyorum. Sektördeki temsilciler olarak elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz, taşın altına elimizi koyuyoruz. İyi de çalışıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. İnşallah mobilya sektörü bundan sonra daha da ileriye doğru bir ivme kazanacağını düşünüyorum.

KDV indiriminden sonra birçok eleştiri de geldi. “Yapılan indirim fiyatlara yansımadı” diye, bu konuda neler söylersiniz? Siz bu konuda şikayetler aldınız mı?

Bizim amacımız bu ürünü üretiyorsak satacağız. Bunu desteklemelerini istiyorsak bunu yansıtmak zorundayız. Ben öyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. Eminim ki bu sektördeki bütün firmalar bunu yansıtıyordur. Yansıtmak da zorunda çünkü üretiyoruz. Ürettiğimizi de satmak zorundayız. Bu fiyat avantajını da tüketiciye sağlamak zorundayız. Kapıdan giren bir müşteriyi dışarı çıkarmak hiçbir zaman avantajlı değildir. Bu avantajları en iyi şekilde hem fiyatıyla hem kalitesiyle hem de tüketiciye yaklaşımıyla kullanacağımızı düşünüyorum. O yüzden o tarz yaklaşım ve söylemlerin çok gerçekçi olduğunu düşünmüyorum açıkçası.

Dubai Mobilya / Tasarım Türk Ticaret Merkezleri Proesi için büyük heyecan duyduğunu belirten MODOKO Mobilyacılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çalışkan ise şu şu açıklamalarda bulundu.

Dubai projesini ilk duyduğunuzda, katılım sizin için neyi ifade etti? Katılmak için neler yaptınız? Çalışmalardan bahseder misiniz?

MODOKO, 150 bin m2’lik bir alanda 50 yıl önce kurulmuş Türkiye’nin ilk mobilya şehridir. MASKO, 450 bin metrekare alan üzerine kurulu dünyanın en büyük mobilya sitesi konumunda. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi ise Türkiye’nin en önemli mobilya üretim merkezlerinden biri. Üç kurumda Türkiye’deki mobilya sektörü için çok ciddi bir potansiyele sahip. Dubai Mobilya / Tasarım Türk Ticaret Merkezleri Proje’sini ilk duyduğumda ben de çok heyecanlandım.

DUBAİ BAŞLANGIÇ OLACAK

Biz iki yıldır başta Romanya sonrasında Amerika da çok ciddi çalışmalar yaptık. Ama MODOKO her ne kadar büyük bir yapı da olsa, tek başınıza iş yapmakta tüm Türkiye’yi kucaklamakta zorlanıyorsunuz. Geçen hafta sonu Dubai’ye gittim. Ürün satmak için gayet güzel bir seçimmiş. İstanbul’da E5 kenarına benzer, trafiğin yoğun olduğu bir yer, içerisinin de güzel kurgulanmasıyla Türkiye’nin artık sadece 3-4 günlük fuarlarında değil 365 gün yurt dışında sürekli satış yapabileceği ve fuar merkezi gibi kullanabileceği bir alan olacağını düşünüyorum. İnşallah sonrasında Amerika’da da hayata geçirme fırsatı buluruz. Biz ihracatımızı 3-4 günlük fuarlarda ağırlıkta yapıyoruz. 3-4 günlük fuarlar bize hem avantaj hem de dezavantaj sağlıyor. Bizim artık yurtdışında yerel global AVM’ler kurmamız lazım. Sadece 3 günlük fuarlarla değil 365 günlük satış merkezleriyle ciromuzu, ihracatımızı arttırmamız, artık insanların ayağına gitmemiz lazım. Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren sarı-mavi logolu bir firma Türkiye’nin satışının iki katını yapıyor. Bu firma ilk işe başlarken “Ben ülkemde durayım, fuarlarla satış yapayım” deseydi bu büyüklüğe bu hacme gelebilir miydi? Biz mobilya üretiminde hem kalitemizle hem fiyatımızla hem de ithal girdimiz olmamasıyla çok avantajlıyız. Artık bu bilgiyi, birikimi insanların ayağına götürerek, dünyanın her bir yerinde aynı özeni göstermemiz gerekiyor. Bunun başlangıç noktası inşallah Dubai olacak. Allah’ın izniyle de inşallah güzel bir şekilde burayı tutundurmak bize nasip olur.  Sonuçta da devamı gelir diye düşünüyorum.

ÖNCE IRAK SONRA ALMANYA GELİYOR

Amerika ve Dubai’nin dışında ticaret merkezi anlamında hedef olarak başka bir ülke var mı?

Amerika 50 ülkeden oluşan bir kıta. Bu kıtaya giriş yaptığınızda buradaki yapılanmayı en iyi şekilde tamamlamamız gerekiyor.  Sonrasında Almanya çok önemli bir pazar. En çok ihracat yaptığımız ülkelerin başında önce Irak sonra Almanya geliyor. Almanya da Türk nüfusunun çok olması bize olan sempatiyi arttırıyor. Sonuç olarak da ihracatımız çok fazla. Önemli olan birinci yapıyı sağlıklı bir şekilde kurgulayabilmek.

KDV İNDİRİMİ KAYIT DIŞINI AZALTIYOR

Geçen seneye dönelim. KDV indirimlerinin sektöre nasıl etkisi oldu? Son yapılan KDV indirimini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçen sene ekonomideki ufak tefek dalgalanma sürecinde hükümetimiz çok hızlı bir refleks gösterdi ve KDV’yi indirdi. Bu bize biraz dengelenme sağladı. 3 aylık süreç bir 3 ay daha uzatıldı. Sonra KDV yeniden yüzde 8’den yüzde 18’e çıktı. Bu sefer de faizlerde indirimler başladı. Ama KDV’nin şu anda yüzde 18’den kalıcı olarak yüzde 8’e inmiş olması perakende satışları arttırmakla beraber Türkiye’deki kayıt dışılığı da azaltmış oluyor. 10 yıl önce yüzde 65’lerde olan kayıt dışılık şu an da yüzde 14-17’lerde. Yine düşük gibi görünse de daha da inmesi, tamamen bitmesi lazım. Hepimizin kullandığı malzeme aynı, ben bu işe başlarken 1 milyar liralık maliyetim varsa diğer firmaların da kayıt dışı olanların da aynı maliyeti ödüyor olması lazım ki ben bu işi işimi dört dörtlük yapabileyim. Kayıt dışı üretim, firmalarımızın büyümesini engelliyor. Bu yüzde 8’lik KDV indirimi inşallah kayıt dışılığı ortadan kaldırmış olacak. Amerika’dan Türkiye’ye gelen bir heyetle 100 milyar dolarlık bir ticaret anlaşması yapıldı. Sektörü inceledikleri zaman, mobilya firmalarımızın ölçeğinin çok büyük olmadıklarını görüyorlar. Bizde mobilyacı sayısı çok fazla ama gruplaşma yok. Bunun en büyük nedeni de merdiven altı firmalar. Kayıt dışı firmaların sayısı azaldıkça (küçük çaplı marangoz haneler kurulmadıkça) büyük firmaların yapısı bozulmayacak. Artık Amerika’da, Almanya’da, Çin’de ithalat olduğu gibi, arabayla gezilebilen büyük firmalar bizde oluşuyor olacak.

DİĞER KALEMLERDE DE KDV İNDİRİMİ YAPILMALI

Mobilyada KDV indirimi yapıldı. Sektör temsilcileri olarak mobilya sektörünün ana kalemlerinde de (ağaç, sunta, MDF, kaplama) KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e inmesi gerektiğini düşünüyoruz. İhracatı direk etkilediği için sektör olarak Cumhurbaşkanımız ve Maliye Bakanımızdan ricamızdır bu. Şu an yüzde 8’e inen KDV, perakende pazarını hareketlendiriyor ama ihracatta zaten KDV olmadığı için ihracat ayağını çok fazla hareketlendiriyor diyemeyiz. Ana kalemlerdeki indirim ihracatımızı da hızlandıracaktır.

KDV İNDİRİMİNİN KALICI OLMASI SEKTÖRE GÜÇ KATACAK

MODOKO ve MASKO tarzı büyük siteler ciddi bir denetime tabii. Bu tarz yerlerde indirimlerin üzerine biz ek indirimler yaparak insanların hazır alım motivasyonunu daha yukarılara çekmeye çalışıyoruz. Büyük firmalarda KDV indirmeme gibi şansları yok ama kayıt dışı dediğimiz yerlerde fiyat bin lirayken yine bin lira. Çünkü zaten KDV ile işleri yok. Bu yapı inşallah yakında o firmaları da sisteme sokmuş olacak.  Tabi KDV indiriminin kalıcı olması da etkili olacak bunda ve sektör daha da güçlenecek.