İndirim haberi sonrası açıklamalar peş peşe geliyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimine ilişkin yaptığı açıklamada, "Merkez Bankası'nın 200 baz puan ile süren faiz indirim serisi, 2020 yılı için ekonominin hızlanmasında buzkıran gemisi vazifesi görecek." değerlendirmesinde bulundu.

İndirim haberi sonrası açıklamalar peş peşe geliyor
İndirim haberi sonrası açıklamalar peş peşe geliyor
GİRİŞ 12.12.2019 15:14 GÜNCELLEME 12.12.2019 16:46

Avdagiç, Merkez Bankası'nın bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 200 baz puan düşürerek yüzde 14'ten yüzde 12'ye indirmesine ilişkin açıklama yaptı. 

 

Kararın iş dünyası için motive edici olduğunu belirten Avdagiç, "Kredi faiz indirimleri, Türk girişimcisi olarak elimizdeki imkanlar setini daha kullanılabilir hale getirdi. Merkez, dört seferde yaptığı toplamda 12 puanlık indirimle, 2020 yılı için yüzde 5 büyüme ve yüzde 8,2 enflasyon hedefine güçlü bir dayanak sağladı." ifadelerini kullandı.

Avdagiç, faiz indirimi ile düşen finansman maliyetinin yatırıma, istihdama ve nihayetinde büyümeye ilişkin tüm parametrelere olumlu etki yaptığına işaret etti.

 

"İnanıyoruz ki bu indirimlerin devamı gelecek"

Küresel piyasada atılan genişleyici para politikası adımlarının da 2020 yılı için faiz indirimlerinin devamına katkı sağlayacağını belirten Avdagiç, "İnanıyoruz ki bu indirimlerin devamı gelecek ve faizlerin seviyesi gelecek yıl tek haneye inecektir." yorumunda bulundu.

İTO Başkanı Avdagiç, faiz indirimlerinin özellikle ticari kredilerin hacmini ve vadelerini uzatacak şekilde yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, buna yönelik Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıklarda bir düzenlemeye gittiğini hatırlattı. 

Avdagiç, "TCMB, hafta başında da zorunlu karşılıklar üzerinden bankaları uzun vadeli ticari kredi vermeye teşvik etmişti. Bu tedbir, son faiz indirimi ile birleşince daha anlamlı hale geldi. Hem faiz indirim serisi hem de bu indirimlerin büyüme ve istihdam getirecek alanlara yönlendirilmesi, bütüncül bir yaklaşım olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

DEİK / Olpak: Merkez Bankasının tavrını destekliyoruz

Merkez Bankası'nın faiz indirim kararı ile ilgili yazılı bir değerlendirme yapan Olpak şöyle dedi:

"TCMB'nin son faiz indirimi, ekonomideki pozitif görünümün açık bir göstergesidir. Ülkemizin finansal varlıklarında istikrarın güçlenmesi ve enflasyon oranlarında beklentilerin üzerinde iyileşmesi faiz indirimlerinin önü açmaya devam ediyor.

"TCMB, bugün almış olduğu kararla faiz oranını 200 baz puan düşürerek yüzde 12 seviyesinde belirledi.

"Faiz indirimleri, önümüzdeki dönemde hem yatırımlara hem de istihdama önemli derecede katkı sağlayacak ve büyüme patikasına geri dönen ülkemize daha fazla ivme kazandıracaktır. Merkez Bankasının piyasa gerçeklerini gözeten bu tavrını destekliyoruz.

"Bu noktada sıranın bankacılık sektöründe olduğunu ve bu karar sonrasında piyasaya uyguladıkları faizi en kısa sürede makul seviyelere çekmelerini bekliyoruz. Bizim önümüzü asıl açacak olan piyasa faizleridir.

"DEİK olarak iktisadi aktivitemizi güçlendirecek, ülkemizin ve ekonomimizin menfaati yönünde atılacak her adımı desteklemeye ve her zamankinden büyük bir gayretle uluslararası arenada iş dünyamızın sesi olmaya devam edeceğiz."

"Sadece Merkez değil, herkes üstüne düşeni yapmalı"

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz da faiz indirimlerinin temmuz ayından beri yapıldığını ve bu süreçte 12 puanlık indirim gerçekleştiğini hatırlatarak, bu indirimlerin özel bankalar tarafından yeterince değerlendirilmediğini belirtti.

Kopuz, "Kamu bankaları, Merkez Bankası'nın her indiriminden sonra hızla harekete geçerek kredi faizlerinde indirim yaptılar. Ancak aynı reaksiyonu özel bankalarda göremiyoruz. Faiz indiriminin yatırımlara olumlu yansıması için sadece 'Merkez' değil, herkes üstüne düşeni yapmalı." ifadesini kullandı. 

"Tüm bu gelişmeler umut verici"

Geçen yılın yaz aylarındaki ekonomik saldırıların ardından hükümetin hızla karşılık verdiğine dikkati çeken Kopuz, şunları kaydetti:

"Birbiri ardına açıklanan ekonomik paketler ve teşvikler ekonomimizin büyük hasarlar görmesini engelledi. Öte yandan 4,5 yıl boyunca hiç faiz indirimi yapmamış Merkez Bankası da Temmuz 2019 itibarıyla art arda aldığı kararlarla sürecin eksik ayağını tamamladı.Tüm bu çabaların sonuçları alınmaya başlandı. Son açıklanan Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 10 basamak birden atlayarak 33. sıraya yükseldik. Öte yandan TOBB verilerine göre son 10 ayda Türkiye'de 11 bine yakın yabancı şirket kurulmuş. Yine ekonomi güven endeksinde giderek yükselen bir eğilim var. Tüm bu gelişmeler umut verici."

İSTİB Başkanı Kopuz, "Bu süreç bitmedi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da belirttiği gibi, 2020 yılında faizlerde ve enflasyonda tek haneli rakamlar hedefleniyor. Faizin ve enflasyonun gerilemesi yatırımların da istihdamın da yükselmesi demek… Yatırım ve istihdam artınca doğal olarak üretim artar, ihracat artar, zenginlik artar. Bu gelişmeler, iş dünyasının 2020 yılı ile ilgili umudunu artırıyor." değerlendirmesinde bulundu.

“Genişlemeci politikalara ihtiyaç var’

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de risk algısının değiştiği bir ortama kayıtsız kalamayacağını belirterek, genişlemeci politikaların tezahürü olarak faizlerin düşmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın konuya ilişkin şunları ifade etti:

Küresel çapta jeopolitik risklerde ciddi artış var. Türkiye risk algısının değiştiği bir ortama kayıtsız kalamazdı. Genişlemeci politikaların tezahürü olarak faizlerin düşmesi kaçınılmazdır.

Ticaret savaşları, AB ile İngiltere arasında yaşanan Brexit belirsizliği, İran ve Suriye’deki gelişmeler, Avrupa’nın büyük devletlerinden İtalya’da yaşanan siyasi belirsizlik risk algısını değiştirdi. Bugün başta AB Merkez Bankası ECB ve ABD Merkez Bankası FED olmak üzere 47 merkez bankası küresel ekonominin ihtiyaç duyduğu teşvikleri karşılamak amacıyla genişlemeci para politikalarına dönüş yaptı. Haliyle bu risk algısının değişmesine Türkiye’de kayıtsız kalamazdı. Merkez Bankası yerinde karar vererek ülkemizde yatırım ortamını kilitleyen yüksek faize dur diyerek, piyasaları canlandıracak adımları atmaya başladı. İş dünyası olarak bu kararı yerinde buluyoruz. Bu karar ile birlikte yansımalarını önceden gördüğümüz üzere piyasalardaki canlanma artarak devam edecektir.   

KAYNAK: AA