Türkiye un ihracatında 5 yıldır lider
Son beş yıldır un ve unlu mamüller ihracatında zirvede yer alan Türkiye’nin, bu ihracatta kullanmak üzere ithal ettiği buğday tedariği operasyonlara malzeme oldu. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, “İhracatta gösterdiğimiz başarı gözardı ediliyor. İthalat yapıyorsak, iki katı ihracat gerçekleştiriyoruz” dedi.
Son beş yıldır Türkiye un ihracatında zirvede yer alıyor. Dünyada bu alanda gerçekleştirilen ihracatın üçte biri ülkemizden sağlanırken, en yakın rakip durumundaki Kazakistan ile Türkiye arasında yaklaşık yüzde 50 oranında bir fark bulunuyor.
Yapılan buğday ithalatıyla desteklenen bu ihracat başarısı 'Türkiye artık tarımda kendine yeten bir ülke olmaktan çıktı mı?' sorularıyla kamuoyunda algı çalışmalarına malzeme olurken, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy ise, ihracatta başarılarının yeterince farkına varılmadığını dile getirdi. Ulusoy, “1 milyar dolar ithalat yapıyorsak, bunu katma değer ekleyerek 2 milyar dolarlık ihracata çeviriyoruz” diye konuştu.
İTHALATIN SEBEBİ İHRACAT
Un ihracatının 2003 yılında 253 bin tonla sınırlı olduğunu dile getiren Ulusoy, bu rakamın 2016 yılında 3,5 milyon tona taşındığını aktardı.
TUSAF Başkanı, “Şu anda ülkemizde 20-21 milyon ton buğday üretiliyor. Çiftçiler yılda 26 milyon ton buğday bile üretse biz bunun tamamına talibiz. Biz ülke olarak buğday üretimini artırabilirsek ithalata gerek kalmayacak” dedi. Son zamanlarda kamuoyunda oturtulmaya çalışılan 'Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülkeydi. Artık buğdayı bile dışarıdan ithal ediyor' algısına da değinen Ulusoy, bu bakış açısının hatalı olduğunu vurguladı. Şu anda ithal edilen buğdayın tamamının işlenip yurtdışına ihraç edildiğinin altını çizen Ulusoy, “İthalatın sebebi ihracat” ifadesini kullandı.
KATMA DEĞERLİ ÜRÜNE DÖNÜŞÜYOR
Türkiye'nin 2017 yılında un ve unlu mamuller alanında toplam 2 milyar dolar ihracatı olduğunu açıklayan Ulusoy, bunun içinde bisküvi, makarna, bulgur, un ve irmik olduğunu belirtti. 2 milyar dolarlık ihracat için 1 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiğine vurgu yapan Ulusoy, “Yani biz hiç ihracat yapmasak ithalat da olmayacak. Ama biz yurt dışından getirdiğimiz buğdayı işleyip, üzerine katma değer ekleyip ihraç ediyoruz. Bir nevi elin taşıyla elin kuşunu vuruyoruz diyebiliriz. Kamuoyu bu noktada yanlış yönlendiriliyor” değerlendirmesini yaptı.
Bunun yanında un ihracatında Türkiye’nin son beş senedir lider olduğu aktaran TUSAF Başkanı, 2018 yılını 3,4 milyon ton un ihracatıyla tamamladıklarını söyledi. Ulusoy, bu yıl da, 3,6 milyon ton ihracat hedeflediklerini dile getirdi.
DENGELENMEYLE İHRACAT YASAĞI SON BULUR
İhracatta yerli buğdayın kullanılamamasına yönelik yasağı da değerlendiren Ulusoy, “Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi çok önemli bir buğday üretim bölgesi. O bölgede 2,7 milyon ekmeklik buğday, 1,4 milyon ton da makarnalık buğday üretiliyor. Yanı başında Irak ve Suriye gibi iki önemli pazar var” dedi. Bu bölgedeki ihraç etmenin oldukça avantajlı olduğunu söyleyen Ulusoy, ağustos ve eylül ayındaki dalgalanmadan ötürü yerli buğdayla ihracat yasaklandığı için o bölgedeki ihracatçıların yerli buğdayı bahsi geçen pazarlara ihraç edemediklerini dile getirdi.
Dengelenmeyle birlikte yasağın da son bulmasını beklediklerini aktaran Ulusoy, “Hem elimizde yerli buğday var, hem de yanı başımızda pazar var. Kullanmamızı engelleyecek durumlar ortadan kalktı” ifadelerini kullandı.
TEŞVİKLERİN UZAMASI İYİ OLDU
Öte yandan geçen yılın son çeyreğindeki çalkantılar öncesi ana gündemin lisanslı depoculuk olduğunu söyleyen Eren Günhan Ulusoy, devlet kademesinde 2018 sonuna kadar olan lisanslı depoculuk teşviklerinin son çıkarılan kanunname ile 2023 yılına kadar uzatıldığını vurguladı. Bu sayede tarım kalkınmasının güçleneceğini vurgulayan Ulusoy, şunları söyledi: “Türkiye’de 4 milyon ton lisanslı depoculuk kapasitesi var. Bu noktada devletin teşviği uzatması da yatırımcıları cesaretlendirdi.”
SPEKÜLASYONLARA SET ÇEKTİK
Kur dalgasının yaşandığı günlerde un için de spekülasyon yapıldığını hatırlatan TUSAF Başkanı Ulusoy, 95 liralık un kampanyası ile bu spekülasyona son verdiklerini kaydetti. Daha sonra enflasyon kampanyasıyla unun çuvalını 85 liraya indirdikleri bilgisini veren Ulusoy, “Bunun dışında ekmek fiyatları gündeme geldi kısa süre içinde. Fakat bakıldığında ekmek fiyatlarında un fiyatlarının etkisi yüzde 30 iken, dağıtım payı yüzde 35’di. Bakanlık, bu payı yüzde 15’le sınırlandırdı” dedi.