Her şeyi ABD başlatmıştı! Erdoğan'dan ilk hamle

AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Haber7.com Gündem Masası"na konuk oldu. Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli, Haber Şefi İbrahim Günay, Ekonomi Sorumlusu Fuat Öner ve Siyaset Editörü Birsen Ateş'in sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, Trump'ın Türkiye'ye yönelik ekonomik tehdidi ve Kenevir üretimiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

-Türkiye 2018 yılında ekonomik olarak sıkıntılı bir yılı geride bıraktı. 2019'da kurda ciddi artışlar olacağı yönünde söylemler var. Trump'ın müttefikliğe yakışmayan skandal tehdidini de göz önünde bulundurarak ekonomide nasıl bir yıl bekliyorsunuz?

SALDIRILARIN KAYNAĞI AÇIK BİR ŞEKİLDE GÖRMÜŞ OLDUK

Şimdi bu tweeti okuyunca Türkiye’nin 24 Haziran sonrası karşı karşıya kaldığı ekonomik saldırıların nereden kaynaklı olduğunu açık bir şekilde görmüş olduk. Şundan herkesin emin olması lazım, evet Türkiye zor bir ekonomik süreci geride bıraktı. Hatta yeni de değil, hemen Gezi Parkı eylemleri önce Türkiye tarihinin faiz oranlarının en düşük olduğu 4,68 seviyelerine geldiği bir noktadaydık, Gezi eylemleri başladı hemen döviz yükseldi, faiz yükseldi, arkasından 17-25 Aralık faiz yükseldi, döviz yükseldi. 15 Temmuz’da yine döviz yükseldi faiz yükseldi.  En son 24 Haziran seçimleri sonrasında bu kur operasyonlarında aynı şey yapıldı.

"TRUMP'IN TWEETİNİN ARKASINDA BU VAR"

Demek ki bir üst akıl Türkiye’yi ekonomik anlamda manipüle ederek, bir şekilde zarar vermeye çalışıyor. Türkiye’ye karşı yürüttükleri siyasal mücadelenin bir parçası olarak ekonomik araçlarını kullanmayı mubah görüyorlar. Bu tweetin arkasında bu da var.

Türkiye saydığımız tüm süreçlerde Allah’a çok şükür ekonomik saldırıların hepsinden başarıyla geçmiştir. Evet zor, her birinin bedeli oldu. Faizler 4.68’lerden nerelere geldi, halkımıza bunun olumsuz sonuçları oldu ama şunu görmemiz lazım; ekonomi sadece faiz oranları, enflasyon oranları gibi bir kaç parametre üzerinden konuşulmaz. Ekonominin genel dengelerine bakmak gerek. Bir ekonominin gücü asıl makro dengeleri ile ölçülür. Onlar da devletin borçluluk oranlarıdır, ülkenin üretim kapasitesidir, kapasite kullanım oranlarıdır. Yani reel ekonominin kendi gücü ile yoluna devam edip etmediği gerçeğidir.

TEZGÂHI DAĞITTIRMAMAK LAZIM

Böyle baktığımızda her türlü zorluğa rağmen, yapılan tüm saldırılara rağmen Türkiye ekonomisi reel gücünü devam ettiriyor. Bizim bütün süreçlerde söylediğimiz bir şey var, aslolan tezgâhı dağıttırmamaktır. Tezgâhı dağıttırmamaya çalışıyoruz. Fabrikaların kapanmaması, kobilerin işlerini tasfiye etmemesini sağlamak, yani üretimin devam etmesini sağlamak lazım. Yüksek teknolojilerde rekabet edebilecek bir Türkiye oluşturmamız lazım. Bunun için her türlü teşviki sağlayıp yolumuza devam ediyoruz. Önceliğimiz tezgâhı dağıttırmamak, inşallah bunu da başaracağız.

-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin yeniden kenevir yetiştirmeye başlayacağını açıkladı. Kenevir üretimine dönüş Türkiye ekonomisine neler kazandıracak?

TÜRKİYE'YE BASKI YAPILDI

Bir kere hakikaten bizim çocukluğumuzda kenevir Türkiye’de üretilirdi. Türkiye’de özellikle iki ürün afyon ve kenevirin üretimi politik olarak ele alınmıştır. Biliyorsunuz afyon üretilmesi 1971 darbesi sonrası 12 Mart’ta Nihat Erim hükümeti tarafından yasaklandı arkasından 1974’de 1974’de Ecevit zamanında serbest bırakıldı. Ve Ecevit hükümetine bir süre ambargo uygulandı. Kenevir konusunda Türkiye’nin çok ciddi baskılarla karşılaştığını biliyoruz.

KRİZ ÇIKARTAN BİTKİ
Editör notu: Kenevir Türkiye ile ABD arasında uzun yıllardır bir kriz konusu halinde... Türkiye'ye kenevir ektiği için 70'li yıllarda ABD tarafından ambargo uygulandı. O yıllarda ABD Başkanı Richard Nixon konuşmalarında sürekli "Türkiye'de haşhaş ekimini yasaklattık, bunu biz başardık" açıklamaları yapıyordu. 74'te iktidara gelen Bülent Ecevit ise tekrar haşhaş ekimine başlanması  kararı aldı. Ancak bu karar Türkiye-ABD arasında yeni bir kriz çıkardı ve ardından ABD, Türkiye'ye yaptığı yardımları keserek ambargo uyguladı.

MİLLİ TARIM HAMLESİ

Uyuşturucu hammaddesi olarak kullanılması endişesini bir yana bırakıp ve orada kontrol sağlanırsa kenevirin son derece değerli bir endüstriyel tarım ürünü olduğunu biliyoruz, hem kimya hem ilaç sanayisinde ciddi bir ürün. Tekstil içinde olmak üzere birçok alanda kendisinden istifade edilebilecek bir ürün. Türkiye’nin çok büyük bir imkânı ve potansiyeli var zannediyorum ki Türkiye’nin birçok bölgesinde de ekilebilme imkânı var iklim şartları bakımından. Tekrar bu alana geçilebilir. Türkiye nasıl milli bir sanayi hamlesi içindeyse aynı şekilde tarımda da milli bir tarım hamlesi içinde olmak mecburiyetinde. Hem kendi milli tohumlarımızı üretmek, çoğaltmak, hem de tarımda alternatiflerimizi artırarak artık dünyada giderek çok daha zor bir alan haline gelecek olan dünya tarım piyasasında yeterince pay sahibi olmamız gerekiyor. Bunun için kenevirin çok değerli bir bitki olduğunu biliyoruz. Kaldı ki kenevirin şöyle bir özelliği de var. Hava temizleyici oksijen üretici bir özelliği var. Orman niteliğinde bir bitki olduğu söyleniyor.