Ticaret savaşları Türkiye için itici güç olabilir
Ticaret Savaşları’nda Türkiye’nin alması gereken önemler Gümrük Müşavirlerinin düzenlendiği panelde değerlendirildi. Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur’un da katıldığı panelde İGMD Yönetim Kurulu Başkan Serdar KESKİN; Ticaret Savaşları’nın Türkiye için itici güç olabileceğini belirtti.
İGMD ile İTO 25. No.lu Gümrük Müşavirleri Meslek Komitesi’nin düzenlediği “Ticaret Savaşları, Ticari Politik Önlemler ve Menşe Uygulamaları Paneli’’nde; ABD ve Çin’in karşılıklı gümrük vergilerini arttırmalarıyla ortaya çıkan Ticaret Savaşlarının dünya ve Türkiye üzerindeki olumsuz etkileri, alınması gereken önlemler masaya yatırıldı.
İTO 25. No.lu Gümrük Müşavirleri Meslek Komitesi Üyesi ve İGMD Yönetim Kurulu Başkanı Serdar KESKİN; Türkiye dış ticaret işlemlerinin %92’sini gerçekleştiren Gümrük Müşavirlerinin, bu savaştan ticaret erbaplarının daha az zararla çıkabilmeleri için kamuyu ve özel sektörü deneyimleri ile yönlendirmeye çalıştıklarını belirtti.
ABD'nin Türk çelik ürünlerinde %25’lik vergi artırımına karşılık, Türkiye’nin de ABD'den ithal ettiği 22 üründe vergi artırdığını dile getiren KESKİN, Ticaret Bakanlığı’nın uluslararası kanallarda ABD’ye karşı her türlü yaptırım için mücadele ettiğini, hatta DTÖ’de ABD’ye karşı birçok dava açtığını dile getirdi.
Ticareti Kolaylaştırma Kurulu Üyesi de olan Serdar KESKİN; iş dünyasının, STK’ların ve kamunun çözüm odaklı çalışması, ortak hareket etmesiyle bu savaşın Türkiye’de pozitif yönde önemli bir değişim ve dönüşüm yol açabileceğinin altını çizdi.
KESKİN sözlerine şöyle devam etti: “Dünya ticaretinin %85’ini gerçekleştiren G20 ülkeleri; 21-22 Temmuz 2018’de Arjantin’de düzenledikleri G20 Zirvesi’nde açıkça “Ticaret Savaşları” ifadesini kullanmışlardır. Ticaret Savaşları, bir ülkenin ithal ettiği ham maddelere yüksek oranda vergi ve/veya kota koymasıyla (ya da mevcut vergilere ek vergi koymasıyla) beraber gümrük duvarlarını yükseltmesidir. Bu süreçte ham madde ihraç eden ülkeler de vergi kararlarına karşı misillemeler yapabilir.
Ülkeler artık terör, toprak savaşlarının yanı sıra güvenliklerini ve huzurlarını tehdit eden bir de ticaret savaşları ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu misillemelerin karşılıklı olarak artması sonucunda küresel gerilim iyice artmıştır.
Elbette ki hem jeopolitik önemi olan hem de gelişip büyüyen ülkemiz için Ticaret Savaşları vatan hattını savunmak kadar çok önemli. Bu açıdan meslektaşlarımın, gümrük ve dış ticaret alanında çalışan herkesin; vatan hattını koruyan askerlerimiz kadar kutsal bir görev yaptığına inanmaktayım.
Her toplantıda her toplumda sıklıkla ülkemizin dış ticarette ciddi risklerle karşı karşıya olduğundan bahsetmekteyim. Bizim komşularımız ne İtalya ne Fransa ne de İngiltere. Biz silah seslerinin hiç susmadığı coğrafyalardaki ülkelerle komşuyuz. Hal böyle olunca korumacılık bizim için başka bir önem arz etmekte. Yüzümüzü gelişmiş ülkelere döndürmüşken sırtımızı sağlam ticari milli politikalara dayamalıyız.
Türkiye; kamusuyla, özel sektörüyle, çalışanıyla, öğrencisiyle el ele vermeli, üretmeli, çalışmalı ve ‘Dünya Vatandaşı’ olacak insanlar yetiştirmeli. Girişimleri ve yatırımları iyi planlamalıyız, uygulamalıyız ve kontrol etmeliyiz. İnsanlarımıza dış ticaret, pazarlama, marka ve inovasyonu öğretmeli ve bu değerlerin kültürünü oluşturmalıyız. Panik olmak yerine Ticaret Savaşı’nın yarattığı stresi pozitif itici güce çevirmeli, daha fazla üretime odaklanmalıyız. Gelişmekte olan ülkelerde pazarlarımızı büyütebilecek üretim gücüne ve insan kaynağına sahip olduğumuzu asla unutmamalıyız.”
İTO Meclis salonunda 19.11.2018 Pazartesi günü düzenlenen panelde; Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gonca YILMAZ BATUR, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib AVDAGİÇ, İGMD Genel Sekreteri Ziya AKGÜN, İTO 25 No.lu Gümrük Müşavirleri Meslek Komitesi Üyesi Mehmet Metin KORKMAZ, İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Mehmet HATİPOĞLU, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Halit HANOĞLU, Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürü Ahmet Erkan ÇETİNKAYIŞ da konuşmacı olarak yer aldı.