Biyodizel üretiminde rekor beklentisi

Türkiye'de motorine binde 5 biyodizel ekleme zorunluluğu getirilmesi kararının ardından artan biyodizel üretiminin yıl sonunda rekor kırarak 110 bin tonu aşacağı tahmin ediliyor.

Biyodizel üretiminde rekor beklentisi
Biyodizel üretiminde rekor beklentisi
GİRİŞ 20.09.2018 13:46 GÜNCELLEME 20.09.2018 13:46

Biyodizel Sanayi Derneği Başkanı Selçuk Borovalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de biyodizel üretiminde son 10 yılda sürekli artış olduğunu söyledi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) yayınladığı tebliğ ile 1 Ocak 2018'den itibaren motorine zorunlu olarak binde 5 biyodizel harmanlama düzenlemesinin getirildiğini dile getiren Borovalı, bu sayede sektörün yıllardır beklediği hareketliliğe kavuştuğunu ifade etti.

Atık yağlar ve yağlı tohumlardan elde edilen biyodizel üretiminin geçen yıl 72 bin ton olduğunu, bu yıl 110 bin tona ulaşma hedefiyle yola çıktıklarını anlatan Borovalı, 8 aylık verilerin bu rakamın da geride bırakılarak 115 bin ton seviyesine yaklaşılacağını gösterdiğini bildirdi.

Borovalı, şunları kaydetti:

"2018'in sonunda 110 bin tonu aşkın biyodizeli akaryakıt sektörü harmanlamış olacak. Türkiye'de 2018'in sonunda bugüne kadar üretilmiş en yüksek biyodizel miktarına ulaşacağız. 25 milyon tonluk bir motorin tüketimi olduğunu düşünürsek bizim daha katedecek çok yolumuz olduğunu görüyoruz. Biyodizelin artması için önce ham madde üretiminin artması bu anlamda da kanola, aspir, ketencik gibi ürünlerin üretilmesi ve en önemlisi bitkisel atık yağların toplanması gerekiyor. Sektöre yeni yatırımlarla ilgili çalışmalar da var." 

Gelecek yıl ise 130 bin tonluk bir üretim hedefinin konduğunu bildiren Borovalı, binde 5 harmanlama zorunluluğunun kademeli olarak binde 8'e kadar çıkabileceğini aktardı. 

Hedef 45 bin ton atık yağ toplamak

Atık yağların en iyi değerlendirileceği yerin biyodizel olduğunu vurgulayan Borovalı, sektörün 2017'de 38 bin ton atık yağ topladığını, bu yıl ise zorunlu harmanlamayla rakamın 45 bin tona çıkmasını beklediklerini kaydetti.

Atık yağların biyodizel haline gelmeden kullanılmasının yüksek riskler barındırdığını da dile getiren Borovalı, "Toplanan yağların tamamen yasa dışı yollarla rafine edildikten sonra gıda sektöründe kullanılması söz konusu olabiliyor. Bu insan sağlığına son derece zararlı. Diğer durum ise hiç işlenmeden kaçak yollardan motorine karıştırılması. Biz vatandaşlarımızı bu konuda uyarıyoruz. Atık yağların biyodizele dönüştürülmeden akaryakıt katkısı olarak kullanılması hem çevreye hem motora geri dönülmez zararlar veriyor." ifadelerini kullandı.