Ağbal: Kılıçdaroğlu'nu yalanlamaktan bıktım
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Ben Maliye Bakanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun yalanlarını yalanlamaktan bıktım. Her gün yalan, her gün başka bir yalan. Diyor ki; 'Nasıl olsa ben yalan söylüyorum, bu böyle gidiyor' Kusura bakmasın, o hesap uzmanıysa biz de maliyeciyiz" dedi.
Bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Aksaray’a gelen Maliye Bakanı Naci Ağbal, tarım ve hayvancılıkla ilgili sivil toplum kuruluşları, oda ve birliklerle bir araya geldi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye’nin çok önemli bir seçime gittiğini belirterek, "Tarihi bir seçime gidiyoruz. Ülkemizin yarınlarını belirleyecek önemli bir seçimi hep birlikte yapacağız. Aksaray gerek sahip olduğu lokasyon özelliği ve ekonomik potansiyeli itibari ile ön plana çıkaran İç Anadolu’daki önemli illerimizden birisi. Özellikle sanayi alanında üretim merkezi haline gelmiş bir ilimiz Aksaray. Son 16 yılda Aksaray her alanda büyüdü, gelişti, Türkiye’miz büyüdü gelişti. Yüzlerimiz gülüyor, başımız dik. Büyüyen, kalkınan bir Türkiye var. Kendine güvenen bir Türkiye var. Aksaray’da da her alanda ortaya çıkan gelişmeler gösteriyor ki gerçekten önümüz aydınlık inşallah. 24 Haziran seçiminde Aksaray’da inşallah sizlerin desteği ile 4-0 yapacağız.
Hükümet olarak, parti olarak Rabbim bize müsaade ettiği sürece, sizlerin bizim yanımızda olduğu sürüce her daim sizlerin yanındayız. Bugüne kadar Aksaray’ın gelişmesi, kalkınması için yaptığımız çok ciddi işler var. Çok ciddi yatırım aldı. Ama daha çok şey yapılacağını da biliyoruz. Daha da büyümek için atılacak çok adımlar var. Bunlar için her şey hazır. Aksaray her şeyin en güzelini hak ediyor. Aksaray 16 yıldır dünya lideri, AK Parti’nin lideri, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman yanında oldu. Aksaray’a, Aksaraylı’ya müteşekkiriz. Biz Aksaray’a ne yaparsak yapalım daha fazlasını hak ediyor. Sizlerin hizmetkarı olmaya devam edeceğiz" dedi.
"Mutlaka sandığa gideceğiz"
Maliye Bakanı Ağbal, önemli bir sürecin içerisinde olunduğunu hatırlatarak, "Hakikaten bu seçimler memleketimiz için önemli bir kavşak noktası, tarihi bir dönüm noktası. Yeni sistem dahilinde ilk defa Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Milletvekilliği seçimleri yapacağız. Bu seçimler ya Türkiye’yi ileriye götürecek, 16 yıllık kazanımları pekiştirecek, ya da Türkiye’nin son 16 yıldaki bütün kazanımlarını heba edecek. Bu kadar net arkadaşlar. Bu açıdan Aksaray’da oy kullanacak bütün kardeşlerime sesleniyorum. Öncelikle mutlaka sandığa gideceğiz. Komşumuzu, arkadaşımızı sandığa götüreceğiz. Önümüzde 2 gün var. Yanlış bilen, tereddüt eden arkadaşlarımız vardır. O kardeşlerimize gideceğiz, yardımcı olacağız, bu seçimin ne kadar önemli olduğunu onlara anlatacağız. Bu açıdan her birimiz bir nefer olarak bunu yapacağız" dedi.
"Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalanlarını yalanlamaktan bıktım"
Seçim döneminde yalanların biri bin para olduğunu ifade eden Bakan Ağbal, "Bu seçimlerde artık yalanın biri bin para. Ben Maliye Bakanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalanlarını yalanlamaktan bıktım. Her gün yalan, her gün başka bir yalan. Diyor ki, ‘Nasıl olsa ben yalan söylüyorum, bu böyle gidiyor.’ Kusura bakmasın, o hesap uzmanıysa, biz de maliyeciyiz. Öyle yalana geçit vermeyiz. Yalanları varsa da onları da yüzüne karşı vururuz. Ama görülüyor ki arkadaşlar, yalan üzerinden, hamaset üzerinden bir siyaset yürütülüyor. Şirinleri oynuyorlar, şirin gözüküyorlar. Ama bu şirin gözüken, şirinleri oynayanların gerçek yüzü ne? Eski Türkiye. Yavaş yavaş gerçek yüzleri de ortaya çıkmaya başladı. Vatandaşlar yavaş yavaş bunların yalanlarını o 24 Haziran’dan sonra Türkiye için ne yapmak istediklerini, niyetlerini, düşüncelerini görmeye başladı. Ama ülke olarak, millet olarak, bu ülkenin kaderini, bu ülkenin kazanımlarını bunlara asla teslim edemeyiz. Buna asla müsaade edemeyiz. Diyor ki, ‘Son 16 yılda ne yaptınız’ diyor. ‘Son 16 yıldır bu ülkenin bütçesini nereye harcadınız’ diyor. Allah’tan kork. Hiç mi iman yok, hiç mi inanç yok, hiç mi vicdan yok? Seçim çalışmaları için gittiğin o yolları kim yaptı. Hangi dönemde yapıldı o yollar.Gittiğin havalimanlarını, indiğin uçaklardaki o hava limanları hangi dönemde yapıldı. Sen SSK Genel Müdürü iken mi yapıldı? Sen SSK Müdürüydün, o genel müdür olduğun dönemde insanlar hastanelerde, koğuşlarda temiz yatak bulamıyordu, temiz çarşafı bulamıyordu. İlaç almak için giderdik SSK dış kapı hastanesine.
Sabahın 7’sinde git eczaneden ilaç almaya çalış. Bugün yok yarın gel. Gözünüze dizinize dursun. Bugün vatandaş Aksaray’da da, Niğde’de de, İstanbul’da da, Diyarbakır’da da birinci sınıf 5 yıldız konforunda hastaneye gidiyor. İlacını almak istediğinde mahallesine en yakın eczaneden ilacını sorgusuz sualsiz alıyor. Eczanelerde ilaç olmazdı ilaç. Hem bu ülkeyi bir takım ilaç firmaları kazıklardı, bu milletin paraları, yüksek fiyatlarla ilaç firmalarına peşkeş çekilirdi, hem de vatandaş ilaç bulamazdı" diye konuştu.
"Sen önce SSK döneminin hesabını ver"
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe hesabını, faiz hesabını sorduğunu belirten Bakan Ağbal, "Diyor ki, ‘Bu ülkeye siz ne yaptınız?’ Biz bu ülkeye çok şey yaptık. Biz bu ülkeye çok şey kazandırdık. Bugün bunları söylüyorsunuz ama sizin zamanınızda fakire, fukaraya, engelliye el uzatıyor muydunuz? O zaman engelli evindeydi. Ona sahip çıkan mı vardı? AK Parti iktidara geldi. Dedi ki, ‘Engelli bakan ailelere destek olacağız’ Bugün 450 bin tane engelli kardeşimizin aidatını her ay düzenli olarak ödüyoruz. 400 bine yakın engelli kardeşimizin eğitim masraflarını biz karşılıyoruz. Sadece bu 2 kalemin toplamı 11-12 milyar TL. Şimdi diyor ki, ‘Siz 16 yıldır faize para ödediniz’ Gözüne dizine dursun. Sizin SSK’yı batırmanız yüzünden, uyguladığınız yanlış sosyal politikalar yüzünden oluşan açıkların faturaların faizini bile bu millet ödüyor. Yazıklar olsun. Kalkmış bana dolar hesabı yapıyor. Diyor ki, ‘Şu kadar dolar faize para ödedin’ Yalanın biri bin para. Senin SSK Genel Müdürü olduğun dönemde, senin hesap uzmanı olduğun dönemde bu ülke kaç milyar dolar faiz ödüyordu? Ondan bile haberin yok. AK Parti iktidara geldi 2002 yılı. Diyor ya, ‘Ben yıllardır maliyeciyim’ diyor. ‘Ben bütçe yaptım’ diyor. ‘Bütçeyi bilirim, vergi toplamayı bilirim’ Sen ne zaman hükümet bütçesi yaptın? Sen ne zaman Maliye Bakanı oldun? Sen ne zaman Başbakan oldun da devlet hesaplarını biliyorsun ki? 2002 yılında AK Parti iktidara geldi. 119 milyar lira devletin bütçesi var. Bunun yaklaşık 56 milyar lirası nereye gidiyor? Faize. Yani bir bütçe düşünün ki, yarıya yakını faize gidiyor. Geriye kalan ile ne yaparsın? Hiçbir şey yapamazsın. Personel maaşlarını veremezsin, emekli aylıklarını ödeyemezsin. Hatırlayın o günleri. 99 krizini hatırlayın, 2001 krizini hatırlayın. Gidip bir takım başkanların önünde önlerini ilikleyenleri hatırlayın. Yarısı faize gidiyordu. Gözünüze dizinize dursun. Bugün AK Parti bütçe yapıyor. 100 liralık bütçenin sadece 8 lirasını faize veriyoruz. 92 lirası nereye gidiyor? Vatandaşa gidiyor. Hizmet olarak gidiyor. Yol olarak gidiyor. Köprü olarak gidiyor. Baraj olarak gidiyor. Okul olarak gidiyor. Hastane olarak gidiyor. Şehir hastanesi olarak gidiyor. Bir de kalkmış bana diyor ki, ‘Ödediğiniz faizin hesabını verin’ Sen önce kendi SSK Genel Müdürü olduğun dönemin hesabını ver. Hesap vermeden, geçmişin hesabını çıkarmadan bugüne dair hesap sorma gücünü, kudretini sen nereden buluyorsun? Eğer senin gücün yetmiyorsa bir maliyeci hesap uzmanı olarak yanına bir fizik öğretmeni de kat çık karşıma. Eğer hesabı tutturabilirseniz görelim bakalım" dedi.