Şu anda 79 ülkeye tohum ihracatı yapan bir ülkeyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Çok şükür ki son yıllarda tohum üretiminde, veriminde, kalite ve ihracatında önemli gelişmeler kaydedildi. 2002’de 145 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimi, 15 yılda 7 kat artarak 1 milyon 50 bin tona ulaştı" dedi

Şu anda 79 ülkeye tohum ihracatı yapan bir ülkeyiz
Şu anda 79 ülkeye tohum ihracatı yapan bir ülkeyiz
GİRİŞ 25.04.2018 17:11 GÜNCELLEME 25.04.2018 17:11

Emine Erdoğan ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, GAPTAEM Talat Demirören Araştırma İstasyonu'nda düzenlenen "3.Yerel Tohum Buluşmaları Şanlıurfa" etkinliğine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, medeniyet yurdu Şanlıurfa'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, benzer etkinlikleri tüm bölgelerde düzenlemeyi amaçladıklarını belirtti.

Çiftçilerin gayretiyle toprağın tohumla buluşmayı beklediğini dile getiren Emine Erdoğan, "Toprak ve tohum birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Tohum toprağa emanettir her ikisi de milli servetimizdir. Bu bilinci ne kadar yaygınlaştırır, ata tohumlarımıza ne kadar sahip çıkarsak yeni nesillerin geleceğini de o kadar garanti altına almış oluruz." diye konuştu.

Erdoğan, tohum meselesinin stratejik bir konu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bir ülkenin tohum ihtiyacını dışarıya bağımlı olmaksızın kendi kendine karşılayabilmesi, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. Öte yandan temiz tohum, sağlıklı hayat zincirinin ilk halkasıdır. Tohum iyi, sağlıklı ve temiz olursa, beslenme de sağlıklı olur. Çok şükür ki son yıllarda tohum üretiminde, veriminde, kalite ve ihracatında önemli gelişmeler kaydedildi. 2002'de 145 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimi, 15 yılda 7 kat artarak 1 milyon 50 bin tona ulaştı. İhracatımız 8 kat artarken, ithalatımız 2017’de son 5 yılın en düşük oranına geriledi. Şu anda 79 ülkeye tohum ihracatı yapan bir ülkeyiz. İnşallah 2023 hedefimiz, 2 milyon ton üretim ve 500 milyon dolarlık ihracattır. Tohumculuk sektöründe iyi örgütlenirsek, uluslararası tohumculukta da söz sahibi oluruz. Her alanda kendi milli yol haritasını çizen Türkiye, inşallah bu alanda da hedeflerine ulaşacaktır."

Türk'ü, Kürt'ü, Çerkez'i ve Laz'ıyla birlikteliğin sağlanması durumunda hedeflere ulaşmanın zor olmayacağına değinen Erdoğan, çiftçilerden daha çok çalışıp üretmelerini istedi.

Emine Erdoğan, bu verimli toprakların korunması ve daha fazla ürün elde edilmesinin çiftçilere bağlı olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devletimizin verdiği teşvikler sizin gayretinizle buluşursa bu topraklar şaha kalkar. Kadın çiftçilerimiz hem evde hem tarlada hem de bir 'ana şefkati' ile çocuklarının bakımında başımızın tacıdır. Haydi sandıklarınızı açın, kaybolmaya yüz tutmuş ata tohumlarını çıkarın. Dünyanın bu en kadim coğrafyasında nesilden nesile aktarılan ata tohumunu yeniden toprağa döndürebilirsek ne mutlu bize. Ata tohum, değişen doğal şartlara daha kolay uyum sağlar. Organik tarım için daha elverişlidir. Sebzemizin, meyvemizin tadıdır. Unuttuğumuz lezzetlerin gizli hazinesidir. Tarihte ticaret yolları üzerinde olan bu coğrafyada, kim bilir daha bilmediğimiz nice bitki türü var. Bu çeşitleri kayda geçirip, envanterimizi genişletmeli, tarımsal çeşitliliğimizi artırmalı, onlara yeni pazarlar bulmalıyız. İnsanlık için şifa kaynağı olacak, tedavi edici nice bitki var kim bilir bu topraklarda. Lütfen bunları ekonomiye kazandıralım."

"VATANI, BEREKETLİ BİR BARIŞ YURDUNA ÇEVİRMELİYİZ"

Emine Erdoğan, Avrupa ülkelerinin bunu çoktan keşfettiğine ve buradan aldığı ham madde ile kendi bitkisel ilaç endüstrisini güçlendirdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Yedi düvelin gözü üzerimizdeyken biz her konuda birlik olup bu vatanı bereketli bir barış yurduna çevirmeliyiz. Çok şükür sizler toprağı verimli hale getirmek için çalışıp çabalıyorsunuz. Devletimiz ise üzerini imar için gece gündüz çalışıyor. Ülkemizin batısında ne varsa doğusuna, güneydoğuya da onu getirmeye gayret ediyor. Modern havalimanları, hastaneleri ve okullarıyla doğu illerimizin artık batıdan geri kalır yanı yok. Artık 'havayolu, halkın yolu' oldu. Gençlerimiz bulundukları şehirde üniversite okuyabiliyor. Eğitim imkanları daha da arttı. Güneşin aşık olduğu bu güzel şehir, iklimi gibi sıcak insanları ve tarihiyle neden turizmin gözdesi olmasın? Biliyorsunuz, medeniyetlerin anası Harran, yerleşik tarih anlayışını değiştiren bir gelişmeye sahne oldu. Göbeklitepe artık tüm dünyanın merakını cezbediyor. Bu imkanları değerlendirelim. Bölgemizi bir turist akınına hazırlayalım. Değerlerimizin tanıtımına katkı sağlayalım. Bunun için önce iç barışı tesis etmeli, zenginliklerimizin kıymetini bilmeli, onları gün yüzüne çıkarmalıyız."

Şanlıurfa'nın, kardeşçe yaşamın sembolü şehirlerden biri olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, programı düzenleyen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile çitçilere teşekkür etti.