Milli ilaç için düğmeye basıldı!

Yerli otomobildeki ‘ortak üretim’ hamlesinden sonra bir adım da yerli ilaçta atılıyor. Yerli ilaç geliştirmek için kurulacak bir fonla ABD’deki 150’yi aşkın araştırmacı finanse edilerek öncelikle molekül geliştirilecek. Kurulacak fonu Türkiye’de üretim yapan şirketler finanse edecek. Bizzat Başbakan Binali Yıldırım’ın takip ettiği süreç kapsamında ‘ilacın babayiğitleri’ 8 Mayıs’tan sonra Yıldırım’ın katıldığı toplantıda bir araya gelerek ‘ortak fon’ için adım atacak. Ortaklık ise ‘yerli oto’daki gibi bir lansmanla kamuoyuna açıklanacak.

150 BİLİM ADAMI VAR

‘Yerli ilaç’ için başlatılan çalışmaların koordinasyonunu ise ABD-Türk İş Geliştirme Konseyi Başkanı Uğur Terzioğlu ile Başkan Yardımcısı Dr. Kemal Oğuz Kalafat yürütüyor. Projenin detaylarını anlatan Dr. Kalafat, geliştirmek istedikleri ilaç molekülünün ilk etapta onkoloji, kalp hastalıkları, şeker hastalığı ve Akdeniz anemisi gibi hastalıklara dönük ilaçlar olmasını planladıklarını söyledi. Kendisi de 20 yıldır ABD’de olan Kalafat, bu ülkedeki 150 bilim insanıyla irtibata geçtiklerini, aynı zamanda Türkiye’de de ilaç firmalarıyla görüştüklerini belirterek ortaklık çalışmalarında sona yaklaştıklarını söyledi.

PROJEDE KİMLER VAR?

“Eczacıbaşı, Abdi İbrahim (Nezih Barut), Kaya Turgut (Turgut İlaç) Ersin Erfa (Cenetrion) ve Turkuaz Medikal ile görüştük. ‘Varız’ dediler. Başbakan Yıldırım’la yapılacak toplantıya 7-8 ilaç firmasının patronu katılacak” diyen Kalafat ayrıca üniversitelerden de Medipol, Marmara ve İstinye Üniversitesi’nin  bu toplantıya dahil olacağını söyledi. Başbakan Yıldırım’dan ‘yerli otodaki gibi destek’ sözü aldıklarını anlatan Kalafat, kurulacak fonun da en az 100 milyon dolar olmasını hedeflediklerini belirtti.

Bu fonun ABD’deki bilim adamlarının çalışmalarına yatırım yapacağını anlatan Kalafat “Örneğin Prof. Gökhan Hotamışlıgil’in devam eden molekül çalışmaları var. Projeyi ABD’deki 40 bilim adamına bizzat görüşerek anlattım. Ülkesine bağlı birçok bilim adamı var. Daha önce birçok Türk ilaç firmasının kapısını çalıp Ar-Ge çalışmalarına destek istemişler ama karşılık bulamamışlar. 

Şimdi hepsi büyük bir heyecanla bekliyor” diye konuştu. kalafat “Hedefimiz üç yıl içinde molekül üretip patent almak. Patent aldıktan sonra var olan herhangi bir fabrikada üretilir. Çünkü üretim kabiliyetimiz var. Şimdi tam zamanı. Bütün yıldızlar bir araya geldi. İlaç sektörü bu işin bir araya gelinerek yapılacağını gördü. Projede geçler de var. 94 yaşında işadamı Kaya Turgut da var; bu proje için gözünden ışık saçıyor” dedi.

HER YIL 6 MİLYAR DOLAR AÇIK!

Türkiye’de ilaç sektörünün her yıl 6 milyar dolar cari açık verdiğini belirten Kalafat “Bunun nedeni kendi patentli moleküllerimizin olmaması. Yapılan yatırımlar hep jenerik ilaç üretimi için. İlacı üretebilmek için o ilacın molekülünü üretmiş şirketlere 5-6 milyar dolar lisans bedeli veriyoruz.

Bu paranın da yüzde 95’i devletin cebinden çıkıyor. Bu rakam ABD’de yüzde 20’lerde” dedi. Türkiye’de sağlık sisteminin çok geliştiğini belirten Kalafat “Eskisi gibi hastane yokluğu yok, doktora ulaşım imkanı arttı. Ben ABD’de doktorum. ABD’de 1-1.5 ay sonrasına gün veriyoruz. Türkiye’de sağlık sektörüne ulaşmak kolay. Ama ilaç üretimindeki sıkıntıyı da aşmalıyız” diye konuştu.

TÜRKİYE 8. ÜLKE OLACAK

“İlacı üretmek uzay teknolojisinden daha zor. Her 10 patentin 8’i ABD’den çıkıyor. ABD dahil kendi molekülünü oluşturup lisanslı üretim yapan 7 ülke var. Üretebilirsek Türkiye 8. olacak” diyen Kalafat bu ülkeler arasında Japonya, Güney Kore, İsrail ve Çekya’nın da olduğunu söyledi. Kalafat “Güney Kore’nin 1950’de en büyük ilaç firmasın cirosu 50 milyon dolarmış. Aynı yıl bizim bir ilaç şirketimizin cirosu da o kadarmış. Şimdi o firmanın cirosu 67 milyar dolar. 

Bizim Türk şirketin 950 milyon lira. Çünkü molekül geliştirip lisanslı üretmişler biz fason ürettik” dedi. “Bir ilacın yıllık patent getirisinin 1 milyar dolar civarında” diyen Kalafat “Çekler küçük bir ülke ama oradaki bilim adamları kafayı takmış şimdi kendi ilaçlarını üretiyor. Kolestrol ilaçlarından 92 milyar dolar kazanıyor” şeklinde konuştu.