CEO'lar iadeyi ziyarete geliyor

Erdoğan’ın CEO’larla buluştuğu ABD ziyaretinin ardından Ermut, yıl içerisinde CEO’ları Türkiye’de ağırlamaya hazırlandıklarını söyledi

CEO'lar iadeyi ziyarete geliyor
CEO'lar iadeyi ziyarete geliyor
GİRİŞ 17.04.2016 18:29 GÜNCELLEME 17.04.2016 18:29

Arda Ermut, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanlığı koltuğunu devralalı yaklaşık 1 yıl oluyor. 36 yaşında, Ajans’ın kuruluşunun başından beri işin içinde. Kendi tabiriyle “Bir demirbaşlar bir de o hep Ajans’taydı.” Hem yurtiçinde hem komşu coğrafyalarda sürekli tansiyonun yüksek olduğu çok zor bir yılda Türkiye’ye uluslararası sermaye çekmeye çalışıyor. “Bu yıl zor bir yıl olacak, hedefimiz geçen yılın seviyesini yakalamak” diye konuşan Arda Ermut ile yabancı yatırımcı Türkiye ile ilgili ne düşünüyor, yatırım yapma hevesleri ne durumda, neleri merak edip nelerden çekiniyorlar konularını konuştuk. 

-Hemen bu yılla başlayalım, bu sene uluslararası yatırım hedefi ne? 

Bu sene gerçekten zor bir sene olacak. Biz kendi ülkemiz kadar dünyayı da takip ediyoruz. Sonradan hep toparlıyoruz, ikinci yarı ilk yarıya göre daha iyi top oynuyoruz, daha iyi geçiyor ama ilk etapta gördüğümüz zor bir yıl olacağı yönünde. Bizim ümidimiz yurtdışı ziyaretler, atılan adımlar, yapılan temaslar destek çıkacak, en azından geçen seneyle aynı seviyede kapatmayı hedefliyoruz. Çünkü bölgesel sorunlar gerçekten zorluyor. Resim haziran ayında daha iyi netleşecek. Bu tür durumlarda daha çok çalışmak çok önemli. Mesela son ABD ziyaretimizde Cumhurbaşkanı’mız ile gittik, CEO’larla buluştu. Bu tür toplantılar ve ertesinde yapılan bire bir görüşmeler çok çok etkili oluyor. Bunlar artık üst düzey yöneticileri iknada son darbeyi vuracağımız, sonuç alacağımız temaslar. 

-ABD temaslarındaki CEO’larla Cumhurbaşkanı buluşmasının ardından yeni bir etkinlik, temas olacak mı? 

Orada temaslar çok iyi geçti. Eğer bir terslik olmazsa, bu yuvarlak masa toplantısından bir tane daha yapılacak, bu sefer de Türkiye’de olacak. Bu sene olması yüksek ihtimal. Türkiye’de yatırımı olan da olmayan da dev şirketlerin CEO’ları katılacak. Ülke grupları ve sektör grupları çalışması yapıyoruz, gelen talimat doğrultusunda şekillendireceğiz içeriği. Zor geçecek bir seneyi ikinci yarıda iyi tamamlamak için bu yıl yapılması daha anlamlı olacaktır diye düşünüyorum. 

-Yatırımcı bölgesel gerginlik ya da terörle ilgili soru soruyor mu? 

Tabii ki onlarla ilgili sorular oluyor. Halihazırda yatırım yapanlar çok iyi anlayıp güvenlik algısına dair hiç endişe duymuyorlar. Bizi tanımayan ülkelerde yatırımcı hâlâ çekingen. Bizim yeni yeni ulaşmak istediğimiz pazarlar da bu bölgesel gelişmelerden kolay etkileniyor. Oralarda Türkiye’nin algısıyla ilgili daha çok çalışmamız gerekecek. Her zaman yaptığımız çalışmaları yoğunlaştırmamız gerekecek. 

JAPONYA HEMEN ETKİLENİYOR

Türkiye’ye yatırım anlamında Japonya’nın çok önemli bir ülke olduğunu belirten Ermut, “Ama en ufak bir bölge olayında hemen tüm toplantıları iptal ediyorlar” dedi.

‘TEMASTAKİ YATIRIMLARDA ASYA’NIN PAYI % 50’YI GEÇTİ’ 

-Potansiyel yatırımlarda bölgesel dağılım nasıl?


Asya’da beklentimiz yüksek. Çin’i zaten biliyorsunuz, tempo artacak Çin ile. Bu çok belli. Japonya’dan beklentimiz çok yüksek. Singapur ve Malezya’da devlet fonları ve özel fonlar ciddi satın almalar yapıyor. Asya’da daha proaktif çalışıyoruz ve çalışacağız. Yatırım değeri olarak yüzde 50’den fazlası Asya’dan. Proje sayısı bir miktar daha az. 

‘SİSTEMİMİZDE 20 MİLYAR DOLARLIK 150 PROJE VAR’ 

-Şu anki proje sayısı nedir?

Sistemimizde şu an 150 proje var, toplam büyüklükleri 20 milyar dolar. Bunlar firmaların beyanları. Bir kısmında çok emeğimiz var, bir kısmında daha az temasımız var. Avrupa yatırım değeri olarak yüzde 22 ama proje sayısı yüzde 33. Asya, Avrupa ve ABD olarak sıralanıyor 

-Anne duası

Ben hep buna inanmışımdır. Bazen bakarsınız her şey çok kötü gidiyordur, enteresan işler gelişir, bir anda iyiye döner. Böyle anlarda anne duasının etkisine inanırım ben. Bizim eski başkanımız İlker Aycı da derdi. Biz ülke olarak come back’lerin (geri dönüşlerin) ülkesiyiz. Hep böyle ikinci yarılarda toparlayan bir yapımız var. Gerçekten de öyle. Biz bunu geçen senenin rakamlarında da gördük. Seçimler olmasına rağmen seneyi uluslararası sermayede yüzde 32 artışla kapattık. Bakın iki seçimin olduğu, bölgesel ortamın berbat olduğu bir yılda, o kadar da iyi geçmeyeceği düşünülen bir yılda bu artışı yakalamak önemli. Demek ki Türkiye’nin sağladığı güven ve çıtanın yükselme trendi çalkalanmalara rağmen devam ediyor. 

'SEKTÖRLE ORTAK ÇALIŞMA HAZIRLIYORUZ'

-Yatırımların sektörel dağılımına bakınca katma değer anlamında yolun neresindeyiz? 

2010’a kadar hizmetlerin payı fazlaydı yatırımlarda, yüzde 70’lerdeydi. 2010’dan sonra bölgesel çeşitlenme ve katma değeri yüksek yatırım çekmek istiyorduk. Hizmetlerin payını azalttık, imalatın payı yüzde 18’den yüzde 30’a çıktı. Sağlık, ilaç, otomotiv gibi sektörlere ağırlık vererek ilerliyoruz. Şimdi bir çalışma yapıyoruz, burada yatırımları sağladıkları katma değer açısından da ölçümleyerek katma değeri yüksek yatırımlara yönelmeyi teşvik etmek istiyoruz.

‘TÜRKİYE KENDİNİ BİR ÜST TIKTA KONUMLANDIRMAK ZORUNDA’ 

Otomotiv sektörüyle mesela çok kapsamlı bir çalışmaya başladık, neler yapılabilir katma değeri artırmak için. Bu çalışmayı hazırlayıp Başbakanlık’a sunacağız. Bu aslında bir zorunluluk haline geldi. Çünkü gümbür gümbür rakiplerimiz geliyor, Doğu Avrupa’dan, Kuzey Afrika’dan. Bunlar bizim de çekmek istediğimiz bazı yatırımları çekmeye başladılar. Türkiye kendini bir üst tıkta konumlandırmak zorunda. Onlardan ayrışabilmek için bu şart. Biz düşük maliyetle rekabet eden ülkelerle başa çıkamayız. Bu kesin. Her zaman daha ucuzu bulunur ve bizi istediğimiz yere götürmez. Bizim üst eşiklere çıkmamız lazım. Otomotivden sonra sağlık, savunma, bilişim gibi sektörlerle de çalışacağız.

Kaynak : Habertürk