MÜSİAD'ın bayram mesajları

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, "Pakistan'daki deprem dolayısıyla buruk girdiğimiz bu bayram, hepimiz için muhasebe yapmanın ve toplumsal dirilişin dönüm noktası olmalı" dedi. Bolat, vatandaşların dargınlıkları unuttuğu, sevgi ve saygının pekiştiği, hoşgörünün hakim olduğu bir atmosferin yaşandığı bu bayramda, ülkede siyasi ve ekonomik istikrarın iyice kökleşmesi, toplumsal diriliş için üretim ruhunun şahlanması ve sosyal adaletin güçlendirilmesi için siyaset, bürokrasi, yargı, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, medya ve sermaye çevreleri başta olmak üzere herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesinin önemini bir kez daha hatırlatmakta yarar gördüğünü bildirdi. Türkiye'de 90'lı yıllardaki siyasi, sosyal ve ekonomik alanlardaki kaotik dönemin önemli oranda aşıldığını gözlemlediklerini belirten Bolat, şu görüşleri kaydetti: "MÜSİAD olarak, Ramazan Bayramımızın 21. yüzyılın müreffeh Türkiye'sinin kurulabilmesi için yeni bir başlangıç olmasını diliyoruz. Pakistan'daki deprem, İslam alemindeki süregelen bölünmüşlük dolayısıyla buruk girdiğimiz bu bayramın hepimiz için muhasebe yapmanın ve toplumsal dirilişin dönüm noktası olması gerektiğini düşünüyoruz. Artık toparlanma sürecinden atılım sürecine geçilmesini, erozyona uğrayan sosyal değerlerin yeniden kazanılmasını, kısır ideolojik çekişmelerin geçmişte kalmasını, dünyanın yarış içerisinde olduğu bir dönemde sosyal adalet, milli bütünlük ve toplumsal kalkınma konularında milletçe seferber olmayı öneriyoruz." Adaletli bir toplum düzeninde, sosyal barışı her açıdan tesis etmiş ve güçlü bir 21. yüzyıl devleti oluşturmak için göz ardı edilmemesi gereken prensiplerin belli olduğunu vurgulayan Bolat, "Ülkemizdeki yatırım ve üretim ikliminin uluslararası standartlara kavuşturulmasını, üretim ve eşitlik yetersizliği ile işsizlik matriksinin kırılmasını, iktidarıyla, muhalefetiyle, yargısıyla, bürokrasisiyle, akademileriyle sorun değil çözüm üreten politikaları takip etmekten taviz verilmemesini, statükodan değil değişimden yana olmasını artık becerebilmeliyiz. Zaman cesur adımlar atma zamanıdır" dedi. (