Türkiye, tüm Arap ülkeleri için örnek oldu

Ankara ziyareti sırasında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Mustafa Muhammed Abdulcelil, Türkiye'nin son yıllarda ekonomik ve siyasi alanda sergilediği başarılar, Arap ülkelerinin Türkiye ile gelişen ilişkileri, devrimlerle yönetimleri değişen Arap ülkelerinin durumu ve Suriye krizi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

''Türkiye, Arap ülkeleri için başarılı bir örnek''

İslam dünyasının özellikle de Libya'nın Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Abdulcelil, ''Başbakan Erdoğan'ın başarılarını büyük bir beğeniyle takip ediyoruz. Özellikle Filistin konusunda Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta (İsrail Cumhurbaşkanı) Şimon Peres karşısında takındığı tavrı takdire şayan buluyoruz'' şeklinde konuştu.

Eski Meclis Başkanı Abdulcelil, Türkiye'nin ekonomi alanındaki aldığı mesafeyi de yakından izlediklerini ifade ederek, ''Türkiye'nin ekonomi alanında sergilediği performans, tüm Arap ülkeleri için uygulanabilecek başarılı bir örnek oldu'' dedi.

Bölgede yaşanan değişim sürecinin ardından İslam dininin daha güçlü bir şekilde yeniden canlanacağı tahmininde bulunan Abdulcelil, ''İslam dini Arap ülkelerinin değil, Türkiye'nin sancaktarlığında yeniden canlanacak'' ifadelerini kullandı.

''Türkiye devrime destek oldu''

Türkiye'nin Libya'daki devrime hem insani hem de askeri açıdan destek olup katkı sağladığını vurgulayan Abdulcelil, ''Türkiye, devrim sırasında Mısrata ve Bingazi kentlerinde yaralanan 400 kişiye tedavi imkanı sağladı. Ayrıca, 2011 Ramazan ayında, ülkeye yardım faaliyetleri düzenledi. İHH, Libya'da bulunan ve Tunus'a sığınan Libyalılara yardım elini uzattı'' diye konuştu.

Libya piyasasında, Türk ürünlerine büyük ilgi

Abdulcelil, Libya ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin, devrimin ardından yeni bir ivme yakaladığını da belirtti.

''Türk ürünlerinin Libya pazarında büyük ilgi görüyor. Giyim, ev eşyaları ve gıda başta olmak üzere, ülkede satılan ürünlerin yüzde 80'i Türk menşeli'' diyen Abdulcelil Türk ürünlerinde yönelik ilginin artışını, ''Libyalı tüccarlar, Türk meslektaşlarının dürüst ticaret yaptıklarını fark etti. Ayrıca Türk ürünlerinin kalitesi yüksek ve fiyatları da uygun. İki ülke arasındaki ürün sevkıyatı deniz ve hava yolu ile rahatlıkla sağlanıyor. Libya ve Türkiye arasında her hafta 60'tan fazla uçak seferi yapılıyor'' sözleriyle açıkladı.

Libya Başbakanı Zeydan'ın Türkiye ziyareti

Libya Başbakanı Ali Zeydan'ın Türkiye ziyaretini değerlendiren Abdulcelil, iki gün sürecek ziyaret kapsamında, iki ülke arasındaki işbirliği dosyalarının ele alınacağını belirtti. Abdulcelil, ''Libya Başbakanı Zeydan'ın Türk yetkililerle gerçekleştireceği görüşmelerde, yeni konut, hastane ve okul inşaatının yanı sıra, ulaşım ve çöp toplama sistemlerini ele alması öngörülüyor'' ifadelerini kullandı.

Libya ve devrim sonrası

Libya'da devrimin ardından devlet kurumlarının işleyişi ve toplumsal yapıda yaşanan sıkıntılara da değinen Abdülcelil, ''Ülke, hala çok zor şartlar altında. Libya halkı istekleri konusunda aceleci. Bu şartlar altında özellikle ülkede hızla yaygınlaşan silahlanma karşısında süratli bir biçimde neticeye ulaşılması imkansız'' diye konuştu.

Abdülcelil, devrim yaşayan Arap ülkelerindeki son duruma ilişkin olarak, ''Bu halklar, devrimin meyvelerini hemen toplamak istiyor, ancak seçimle başa gelen iktidarlara biraz süre vermeleri gerekir'' dedi.

Seçimlerden sonra İslami eğilimli partilerin parlamentoda çoğunluğu oluşturmasının, bazı sol kesimlerin ve radikal grupların tepkisine sebep olduğunu hatırlatan Abdulcelil, bu çevrelerin, devrimlerden sonra filizlenmeye başlayan İslami uyanışı engellemek için, halkı 'isteklerinin daha hızlı yerine getirilmesi' yönünde hareketlendirdiği görüşünü dile getirdi.

''Suriye için askeri müdahale tek çözüm''

Suriye'de devam eden kriz ve muhtemel çözüm yolları konusunda da görüşlerini açıklayan Abducelil şöyle konuştu:

''Suriye meselesinin siyasi çözümle bir son bulacağını sanmıyorum. Eski BM temsilcisi Kofi Annan, bu yolla bir çözüm bulmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Halefi El-Ahdar el-İbrahimi'nin de bu süreçte sergilediği sabırlı çalışmalarının son aşamasında olduğu gözlemleniyor. Öte yandan İran ve Hizbullah Suriye meselesine karışmış durumda. Tüm bunlar karşısında Suriye meselesinin diplomatik yollarla çözüme ulaşması imkansız. Bu sorunun çözümü için askeri müdahale gerekli. Suriyeli devrimciler de kendi halkının kanını döken yönetimi alaşağı etmeye yönelik adımlar atıyor.''