Türkiye'nin 100 milyar TL'sini gasp ettiler
2013 yılından bu yana aralıksız devam eden saldırılara rağmen Türkiye dik duruşunu korudu. Buna karşılık zaman kaybına uğratılan ülkeye fazladan 100 milyar TL faiz ödettirildi.
Türkiye'nin ekonomide tarihinin en parlak dönemini yaşadığı Mayıs 2013'ten bu yana Gezi kalkışması ile başlayan, 17-25 Aralık ile devam eden 15 Temmuz darbe girişimi ile zirve yapan operasyonlar, ABD'deki Zarrab davası üzerinden sürdürülüyor. Türkiye tüm bu saldırılara rağmen 2023 hedeflerinden milim bile taviz vermeden yoluna devam ederken, zaman kaybına neden olan bu operasyonlar faiz lobisinin yüzünü güldürüyor.
ADETA GASP EDİLİYOR
Mayıs 2013'ten bu yana yapılan saldırılar nedeniyle Türkiye 2013- 2017 tarihleri arasında fazladan 40 milyar liralık faiz ödemek zorunda kaldı. Yükselen faizlerin etkisiyle 2018- 2020 dönemindeki faiz ödemeleri de şimdiden yaklaşık 60 milyar TL arttı. Böylece, söz konusu operasyonlarla faiz lobisi fazladan 100 milyar lirayı cebine koyarken, bir yandan da ülkenin yatırıma, eğitime, sağlığa ve büyümeye ayıracağı kaynaklar gaspedilmiş oldu.
İKİ KATTAN FAZLA ARTTI
Saldırıların başladığı Mayıs 2013'te yüzde 5.08 olan gösterge faiz, bu hafta yüzde 13.73'e ulaştı. Faiz oranında yüzde 170'lik artış yaşanırken, Merkez Bankası'nın politika faizi de 4.5'tan 8'e çıktı. Türkiye'de 2002'de yüzde 25.4 olan reel faiz oranı, 2013'te yüzde 0.2'ye gerilemişti. Türkiye'nin makro dengelerini sarsmaya, büyümesini ve istihdam yaratmasını engellemeye çalışan bu saldırılara rağmen, kamu maliyesinde parmak ısırtan performans devam ediyor. AB tanımlı genel yönetim borç stokunun milli gelire oranı yüzde 32.1 seviyesinde bulunuyor. Bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 118.6, OECD'de 107.3, Euro Bölgesi'nde yüzde 88.8 ve gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama yüzde 40.2 oldu.
Faize 10 yılda 623 milyar TL
ESKİYE DÖNMEK İSTİYORLAR
Gelişmiş ülkelerde bütçe açığının milli gelire oranı ortalama yüzde 5.3, OECD'de yüzde 4.8 ve gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 2.5 iken Türkiye'de yüzde 1 olarak gerçekleşti. Bu oran 2002'de yüzde 10.5'e ulaşmıştı. 2002'de bütçenin yüzde 43.2'si doğrudan faiz harcamalarına giderken, 2017'de bu oran yüzde 8.9'a indi. 2002'de toplanan her 100 lira verginin 86 lirası faize giderken, 2018'de toplanacak her 100 liralık verginin sadece 12 lirası faize gidecek.
-
strateji 6 yıl önce Şikayet Et2000 krizinde serbest döviz kurunu dikte ettiler. yani ısmarlama enflasyonu ve faizi. hükümet ne yaptı neden bu uygulamadan vazgeçmedi? türkiyenin kazancı faiz ve döviz lobisine yedirmeyelim...Beğen
-
ismail 6 yıl önce Şikayet EtPara ortadan kalkmalı, altın ve gümüşle alışveriş yapılmalı. Faiz de mutlaka kalkmalı. Bak o zaman algı yönetimi ile bizim paramızın değerini oynayabilecekler mi.Beğen Toplam 4 beğeni
-
yunus 6 yıl önce Şikayet EtSürekli piyasalarda oluşan kötü havayı tamamen dış güçlerin oyununa bağlamak içerideki yöneticilerin varsa hatalarını, eksiklerini gidermeleri noktasında rehavet oluşturur birazda hataları kendi içimizde aramalıyız özeleştiri yapmalıyız içeride sağlam hareket edersek daha kuvvetli bir ekonomiye sahip oluruz.Beğen Toplam 1 beğeni
-
vatandaş 6 yıl önce Şikayet Etvergiye devam dışarıya ödenen faizler gereksiz yatırımlar özellikle şu dev yapıları olan şehir hastaneleri bu hastanelerin işletmesinde çok büyük sorunlar çıkacak ingiltereden örnek alınan bir proje ingiltere şimdi şehir hastanelerini kapatmaya çalışıyor bizde yapıyoruz ALLAH hayırlısını versin birbirine yakın illere bir tane yapması yeterli idi özellikle ankaraya iki hastane çok fazla adana varken mersin olmamalı kayseri varken yozgat olmamalı çok büyük ekipman eksiklikleri olacak hastayı kapıda tekerlekli sandalye ile karşılamaynan olacak iş değil.inşaallah iyi olur diyoruz.Beğen Toplam 2 beğeni
-
a. mahmut 6 yıl önce Şikayet Etbu açıklar gezi ile ilgili değil . ekonomi açık veren bir ekonomi . 100 tl lik bir mal üretirken 140 tl lik bir mal harcıyoruz yada ithal ediyoruz . olay budur . diğer sosyal kesimleri suçlamak yerine açığı kapatacak ekonomik proğramlar üretmemiz lazım .Beğen Toplam 5 beğeni