TMSF'nin şirket satışlarını durdurduğu iddiası

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, FETÖ ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle el konulan şirketlerin satışın durdurulduğu haberlerini yalanladı.

TMSF'nin şirket satışlarını durdurduğu iddiası
TMSF'nin şirket satışlarını durdurduğu iddiası
GİRİŞ 23.03.2017 13:51 GÜNCELLEME 23.03.2017 13:51

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine  ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında "Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF)  kayyum olarak görevlendirildiği şirketlerin satış sürecinin Fon tarafından  durdurulduğu" iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtildi. 

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında sahipleri ya  da yöneticileri gözaltına alınıp tutuklanan bazı şirketlerde, KHK'ya göre ilgili  mahkemelerin kararı doğrultusunda Eylül 2016'dan itibaren TMSF kayyum olarak  görevlendirildi.

Alınan bilgiye göre, soruşturma kapsamında bugüne kadar aralarında  Boydak, Koza İpek, Naksan, Dumankaya, Alfemo, Yavaşçalar ve Kadıoğlu Grubu'na  bağlı şirketlerin de bulunduğu Türkiye'nin dört bir yanında 800'ü aşkın şirkette,  TMSF kayyum olarak görev yapıyor.

"TMSF'nin el konulan bazı şirketlerin satış sürecini durdurduğuna"  ilişkin basında yer alan iddialar üzerine TMSF'den bir yetkili, söz konusu  iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, "KHK'ya göre zaten satış yetkisi  Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'de. TMSF'nin yetkisi olmayan bir konuda  işlem yapması mümkün değildir." ifadelerini kullandı.

'YARGILAMA SONUNA KADAR BUNLARI, KARLI OLANLARI YÖNETMEMİZ  GEREKİYOR'

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, geçen hafta konuk olduğu Anadolu  Ajansı (AA) Editör Masası'nda, zarar eden, içi boşaltılmış ve yönetilmesi sistem  içinde zor olanlar hariç, diğer şirketlerin hukuken satılamayacağını, bu  şirketleri kayyum sıfatıyla yönettiklerini söylemişti.

Yargılamanın sonuna kadar söz konusu şirketleri "basiretli tüccar"  gibi yönetmeleri gerektiğini, ceza yargılaması sonunda bu şirketlerle ilgili  mahkemenin bir karar vereceğini ifade eden Canikli, şunları kaydetmişti:

"Eğer FETÖ'ye bu şirketler üzerinden para aktarıldığı, onların  paralarını akladığı, finansal destek sağladığı şeklinde bir durum ortaya çıkarsa,  böyle bir karar olursa, o zaman müsadere kararı verilecek ve devlete geçecek.  Ondan sonra devlet de bunları satacak ya da en azından teorik olarak ortada olan  bir şey var, yine önümüzde masada duruyor. Teorik olarak ikinci bir karar  olabilir. Birisi müsadere kararıyla suçlu bulur, ikincisi de suçsuz bulur  mahkeme... Yani bu şirketler üzerinden bir terör örgütüne para aktarıldığına  yönelik bir tespit bulunamazsa o zaman da sahiplerine iade edilir. Dolayısıyla bu  iki hukuki sonuç şu anda gerçekleşebilir. O nedenle biz ceza yargılaması sonuna  kadar bunları, karlı olanları özellikle yönetmemiz gerekiyor, yönetiyoruz,  yöneteceğiz, onları satmayacağız, satamayız, zaten söylediğim nedenlerden ama  zarar eden, içi boşaltılmış, bize geçmeden önce içi boşaltılan şirketler var. İçi  boşaltılmış, karlılığı kalmamış, mali yapısı tamamen bozulmuş veya bazı hassas  alanlar var, o alanlarda faaliyette bulunan şirketler var, onların yönetimi için  çok özel bir yönetim mekanizması kurulması gerekiyor. Hatta şöyle diyebiliriz,  doğrudan kendi sahipleri dışında yönetilmesi zor gibi gözüküyor, onları da elden  çıkarmayı düşünüyoruz."