Tarihi faiz kararına iş dünyasından ilk tepkiler

T.C. Merkez Bankası faiz koridorunun üst bandını oluşturan gecelik marjinal fonlama faizini 50 baz puan indirimle yüzde 9'a çekerek art arda dördüncü defa düşürdü.Bu karar sonrası açıklama yapan iş dünyası temsilcileri bankaların da kredi faizlerini düşürmesi gerektiğini söyledi. 

Konuya ilişkin değerlendirmeler yapan İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, "Merkez Bankası, üst üste dört kez faizi üst banttan indirdi. 50 baz puanlık son indirimle bankaların Mart'ta yüzde 9 olan ortalama fonlama maliyeti yüzde 8’e gerileyecektir. Bankaların artık mazereti kalmadı” dedi.

İbrahim Çağlar, TCMB faizleri kademeli indirirken, bankaların da reel sektörün finansmanına daha iyi imkanlarla öncülük etmesinin artık çok kritik olduğunu söyledi.

TCMB'nin gecelik borç verme faizindeki indirimin dört ayda 1.75 baz puana ulaşmasının olumlu olduğunu belirten Çağlar, "Merkez Bankası, üst üste dört kez faizi üst banttan indirdi. 50 baz puanlık son indirimle bankaların Mart'ta yüzde 9 olan ortalama fonlama maliyeti yüzde 8’e gerileyecektir. Bankaların artık mazereti kalmadı" dedi.

OLPAK: SIRA BANKALARDA

Faiz indirimini desteklediklerinin altını çizen Olpak, "Şimdi sıra bankalarda. Merkez Bankası faiz indirdiğinde bankalar, mevcut faiz oranlarını düşürmezse, bu yatırımların önünü açmak için yeterli olmaz. Merkez Bankası’nın adımlarının aynısını bankalardan da bekliyoruz" dedi.

Olpak kararla ilgili şunları söyledi;

“T.C. Merkez Bankası’nın parasal sadeleşme yönünde attığı adımları Haziran 2016 döneminde de sürdürmesi Türkiye ekonomisi adına memnuniyet vericidir. Mayıs ayında yıllık enflasyonun %6,58 oranında gerçekleşerek düşük seviyesini koruması ve çekirdek enflasyondaki iyileşmenin sürmesi, zaten T.C. Merkez Bankası’nın faiz indirimi konusundaki politikasının süreceğine işaret etmişti. Gıda enflasyonunda yaşanan olumlu gelişmeler de parasal sadeleşmeyi desteklemektedir.

Bununla birlikte, hatırlanacağı üzere yılın ilk çeyreğine yönelik büyüme rakamlarında özel sektör yatırımlarının %0,3 azaldığını görmüştük. Bu dönemde özel sektörün makine-teçhizat yatırımlarının %4,7 azalması toplam özel sektör yatırımlarının azalmasındaki en önemli rolü oynamıştı.

Elbette Merkez’in faiz indirimlerinin, bankaların fonlama masrafını düşürerek mevcut faiz oranlarına yatırımcı lehine olumlu bir şekilde yansıması gerekmektedir. Bu yansımanın reel sektörün arzuladığı ölçüde gerçekleşmemesi durumunda, T.C. Merkez Bankası’nın faiz indirimleri sanayiciyi yatırıma yönlendirmekten uzak birer hamleden öteye geçemeyecektir.

Yüksek faiz sanayicinin belini büküyor

Son yatırım rakamları bize açıkça göstermektedir ki, yüksek faiz oranları en çok sanayicinin belini bükmektedir. Bu bağlamda iş âleminin temsilcileri olarak bizler, T.C. Merkez Bankası’nın faiz indirimi konusundaki kararlılığını desteklemekle birlikte, faiz indirimlerinin önümüzdeki aylarda artarak devam etmesini temenni ediyoruz. Zira MÜSİAD olarak “altın yıl” olarak nitelediğimiz 2016 yılında, T.C. Merkez Bankası’nın faiz indiriminde atacağı adımların Türkiye ekonomisi için önemli bir rol oynayacağını düşünüyoruz.”

FAİZ İNDİRİM SÜRECİ DOĞRU TREND

ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca ise yaptığı basın açıklamasında;  TCMB’sının faiz indirimi ile ilgili olarak aldığı kararın doğru istikamette atılmış bir adım olduğunu ifade ederek, “Bu dönem böyle bir dönem, faizler indirilmeli ve ekonomik yapılanma da ona göre kendisini sağlamlaştırmalıdır.” dedi.

Açıklama şu şekilde:

Fırsat Dönemi

“TCMB bu toplantısında faiz koridorunu 50 baz puan daha düşürme kararı almıştır. Bu doğru bir karardır. Ekonomik hareketliliğin nispeten zayıf olduğu bu dönemlerde faizin ekonomideki yerinin makul seviyelere indirilmesi ve tüm yatırım ve yönlendirmelerin o seviyeye göre ayarlanması için bir fırsat dönemidir.

Gelişen şartlar içerisinde, faizle enflasyonun birbirlerini etkilemeleri gerçeğini yaşıyoruz. Sonuçlar açısından hangisinin daha sorumlu olduğu sorusu mahfuz kalmakla birlikte ekonomi yönetimi kendi gerçeklerini faizi buralarda tutacak ya da daha aşağılara çekecek şekilde yönetebilirse, biz faiz meselesini çözme meyline girmiş oluruz.

Faiz Kararları Geleceği de Şekillendirmektedir

Ülkedeki tüm piyasaların dengesi hesaba katılarak alınan faiz kararları, aynı zamanda geleceği de şekillendirmektedir. Genel kabul gören teorilere göre faizlerin yüksekliği yatırımları cazip hale gelmekten alıkoyan bir finansal durumdur. Ancak, yatırımlar için diğer şartların da aynı zamanda iştah kabartıcı olması bir zorunluluktur. Fakat en zorlayıcı konuların başında faiz meselesi gelmektedir.

Bizim Büyüme Gibi Bir Derdimiz Var

Bu yüzden faizlerin düşüklüğü bizim gibi % 5’lerden aşağıda büyüme gerçekleştirdiğinde birçok sorunu kucağında bulmak durumunda olan ekonomileri için çok önemlidir. Bizim büyüme gibi bir derdimiz var. Henüz makro rakamların yerine oturmadığı ve yeterli KBMG seviyesinin yakalanmadığı bir düzlemdeyiz. Bu yüzden bütün tedbirlerimiz yatırımları artırmaya, istihdamı artırmaya ve nitelikli üretimi çoğaltmaya dönük olmak zorundadır. Umarız bu süreç bizi bu noktalara taşır.”     

"BANKALARLA PAZARLIK GÜCÜMÜZ ARTTI"

İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Öne ise konuşla ilgili şunları söyledi: 

Özellikle gelişmiş ülkelerde sıfıra yakın faiz politikaları, hatta bazı ülkelerde negatif faiz oranları ile işlemler yapılması, Türkiye gibi 2016 yılına iyi başlayan bir ülkenin büyüme rakamlarının olumlu seyri, cari açığın aşağı yönlü hareketi ve uzun zamandan sonra çekirdek enflasyondaki düşüş Merkez Bankası'nı cesaretendirmiş görünüyor.

Her ne kadar bazı kesimler; "Gösterge faiz oranlarındaki azalışlar piyasaya faiz oranlarına yansımıyor" şeklinde yorumlar yapıyor olsa da; biz KOBİ'ler ve tüccarlar olarak kullandığımız reel kredi rakamlarının aşağı yönde oluştuğunu ve banka ile pazarlık gücümüzün arttığını net bir şekilde görüyoruz.